27 Mayıs 2017 Cumartesi

Hoş Geldin Merhamet Ayı: Ramazan

Hoş Geldin Merhamet Ayı: Ramazan
 
Bu gece Teravih namazıyla Ramazanı karşılıyoruz. Bu gece ilk sahurumuza kalkacağız. Bir ramazana daha ulaşmanın verdiği sevinçle Rabbimize hamd ediyor, Sevgili Peygamberimize salât ve selam ediyoruz. Bu gecenin heyecanı ile Rabbimize sığınıyor el açıp âmin diyoruz. “Ey Rabbimiz! Bizleri bu ramazandan en güzel şekilde istifade edenlerden eyle. Peygamber Efendimiz her ramazanda okuduğumuz bir hadiste şöyle buyuruyor. "Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş" Ey Rabbimiz! Bizleri evvelinde rahmete nail olanlardan, ortasında mağfirete uğrayanlardan sonunda da cehennemden azat olanlardan eyle.  Bu gecede kendisiyle sevindiğimiz Ya Şehri Ramazan! Hoş geldin. Hoş geldin merhametin tecellisi ramazan.
 
Allah merhametlidir. Bizlerin yaratılmış olması O’nun merhametinin tecellisi değil midir? Biz yok idik. Eğer yaratılmasaydık hiç olmayacaktık. Bizi yoktan var eden bize hiç merhametli olmaz mı? Yaratılmış olanların bizim istifademize sunulması merhamet tecellisi değil midir? Namazlarımızın her rekâtında okumuş olduğumuz Fatiha süresinde Cenab-ı Mevla
الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ {}الرَّحْمـنِ الرَّحِيمِ {}
“(Her çeşit hamd ve övgü yalnızca bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O Rahmandır (sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir), O Rahimdir ( çok şefkatli ve merhametlidir).”[1] buyurarak hem bu dünyada hem de ahiret yurdunda merhametinin her şeyi kuşattığını bizlere bildirmektedir..
 
Efendimiz (s.a.s.)’den bir hadisle Allah-u Telanın kullarına karşı merhametini daha iyi anlamaya çalışalım.
 
İki Cihan Güneşi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), bir gün mescide otururken bir gurup esir getirildi. İçinde kadınlar ve çocuklar da vardı. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir de ne görsün... Baktı ki, esirler içinde bir kadın çocuğunu kaybetmiş, aklını kaybetmişçesine, deli olmuşçasına bir sağa bir sola koşuyor. Kadın yakaladığı her çocuğu sinesine basıyor, kokluyor sonra bırakıyordu. Sonra kendi yavrusunu buldu, bağrına bastı. Doyma bilmeyen bir arzu ile onu öpüyor, kokluyor, tekrar bağrına basıyordu. Allah Resulü (s.a.s.) bu manzara karşısında iyice doldu ve:
 
"Şu kadını görüyor musunuz?" dedi. Sahabi cevap verdi: "Evet Ya Resûlallah!" Allah Resûlü (s.a.s.) tekrar "Bu kadın şu kucağındaki çocuğunu cehenneme atar mı?"diye sordu. Sahabi "Hayır ya Resûlallah!" karşılığını verdi. Ve işte bunun üzerine Rahmet Peygamberi şu hikmet dolu sözleri söyledi:
 
"Allah o kadından daha şefkatlidir, kullarını cehenneme atmaz."[2]
 
Ramazan merhamet tecellisidir.
 
Kur’an- Kerim ramazan ayında kadir gecesinde indirilmiştir. Ramazanı karşıladığımız bu ilk gecede bu ayetleri yeniden hatırlayalım.
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ
 
“(O sayılı günler, Ramazan ayı), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin.”(1)
 
Böylece Kur’an-ı Kerim indirildiği ayı onbir ayın sultanı yapmış, indirildiği geceyi ise bin aydan daha hayırlı kılmıştır. Kur’an-ı Kerim ise yaratanın kullarına karşı merhametidir. Bu sebeple Kur’an-ı kerime uymakla Yaratanın merhametine de nail olacağımız unutulmamalıdır. Bu hususla ilgili şu ayeti sizlerle paylaşmak isterim.
وَهَـذَا كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ مُبَارَكٌ فَاتَّبِعُوهُ وَاتَّقُواْ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
 
En güzel örnek olan Sevgili Peygamberimiz ise Ramazan ayının nasıl bir merhamet tecellisi olduğunu bizlere şöyle bildirmektedir.
الصَّلَواتُ الخَمْسُ والجُمُعةُ إلى الجُمعةِ ، وَرَمَضَانُ إلى رمَضَانَ ، مُكَفِّرَاتٌ ما بيْنَهُنَّ إذا اجْتُنِبَتِ الكبَائِرُ
“Büyük günahlardan kaçınıldığı sürece, beş vakit namaz ile iki cuma ve iki ramazan, aralarında geçen günahlara keffaret olur.”[4] Efendimiz (s.a.s.)’in ifade ettiği üzere Ramazana ulaşmak ve bu aydan istifade etmek suretiyle günahlarımızı affettirebileceğiz. Bu zaman dilimi bizim içen ne kadar büyük merhamettir.
Ahmet ÜNAL
Uzman Vaiz
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder