Mevlana Hazretleri ne zaman ve nasıl vefat etti? Mevlana Hazretlerinin son anları, Hakk’a yürüyüşü, cenaze töreni ve mezarı…
Mevlana Hazretleri, ölüm gecesini “Şeb-i Arûs” (düğün gecesi), yâni dünyâ gurbetinden kurtuluş, vuslata eriş olarak ifâde eder.
Hazret-i Mevlânâ buyurur:
“Ölürken gülmeyen kimseyi muma benzetme! Aşk yolunda ancak mum gibi eriyenler, amber gibi kokular neşrederler.”
Mevlânâ Hazretleri, böylece can dudakları ile gülümseyerek bu âlemden lâhûtî âleme göç etmiş, ömür boyu hasreti ile yandığı düğün gecesi’ne, Şeb-i Arûs’a kavuşmuştur.
Ardından cemaati, çağlayanlar gibi gözyaşı dökerken o vuslat yolcusunun tabutu da bir dudak olmuştu. Kendi renginde kavrulan bir gül gibi tebessüm dağıtıyordu.
MEVLANA HAZRETLERİNİN CENAZE TÖRENİ
Sultan Veled, İbtidâ-nâme’sinde babasının cenâze alayını şu şekilde anlatır:
“Hicretin 672. (mîlâdî 1273) senesinde ulu Sultan göç etti. Gözler yaşla doldu. Gönüller mâtem içinde inledi. Gayr-i müslim köyleri bile hüzne boğulmuştu. Her temiz insan ona sâdık, her millet ona âşıktı.
Halk:
«O, Hazret-i Peygamber’in nûru ve sırrıdır. Fazîletlerin sonsuz denizidir…» demekteydi.
O gün, kimse yanıp yakılmadan sükûnet bulmadı. Bütün halk büyük bir elem içinde:
«O, bir hazîne idi. Toprak altında gizlendi.» dediler.”
Eflâkî’nin anlattığına göre, Mevlânâ Hazretlerinin tabutu, halkın izdihâmından dolayı altı kere yenilendi. Ve cenâzesi, öğle namazında kalkmış olmasına rağmen, ancak ikindi namazından sonra makberine varabildi.
Tabib Ekmelüddîn halka:
“–Edebe riâyet ediniz! Teşyî vazîfenizi sükûnet içinde saygı ile yapınız! Bu, hakîkî şeyhlerin sultânı Mevlânâ idi; göç etti…” diyordu.
MEVLANA HAZRETLERİNİN CENAZE NAMAZI
Vasiyeti gereği Şeyh Sadreddîn-i Konevî, cenaze namazını kıldırmak için tabutun önüne geçince, teessüründen hıçkırmaya başladı. Bayılacak gibi oldu. Kollarına girip kendisini geriye çektiler. Onun yerine Kadı Sirâcüddîn geçerek namazı kıldırdı. (Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Bir Testi Su, Erkam Yayınları)
MEVLANA HAZRETLERİ TÜRBESİ NEREDE?
Anadolu Selçuklu payitahtı Konya’daki Selçuklu Sarayı’nın gül bahçesi dönemin Sultanı Alaaddin Keykubattarafından Mevlana Hazretlerinin babası, Sultan-ül Ulema Bahaeddin Veled’e armağan edildi. Mevlana Hazretleri, vefat edince kendisinin de dergâh olarak kullandığı ve bu bahçeye inşa edilen Yeşil Kubbe’ye defnedildi.

http://www.islamveihsan.com/mevlana-hazretlerinin-vefati-ve-cenaze-toreni.html