AİLE-SAĞLIK
Masum bir insanı öldürmenin dehşeti
Masum bir insanın canına kıymak, Allah indinde göze alınamayacak derecede büyük bir günahtır.
Sanki öldürülen bu masum insan tek şahıs değil de tüm insanlığı temsil etmektedir. Rabb'imiz haksız olarak insan öldüren katile, bu nazarla bakmakta, tek insanı öldürmesine rağmen tüm insanlığı öldürmüş gibi mesuliyet ve vebal altında görmekte, ayetinde de böyle göstermektedir.
Nitekim Maide Sûresi 22. ayetinde bu gerçek, şöyle dikkate verilmektedir:
-Kim suçsuz bir insanı öldürürse bilsin ki, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de suçsuz bir insanı ölümden kurtarırsa o da bilsin ki, sanki bütün insanları ölümden kurtarmış gibidir!
Demek ki Rabb'imiz yarattığı insanlardan bir tekinin dahi suçsuz yere canına kıyılmasını istememekte, cinayeti küçük bir günah, basit bir olay olarak görmemektedir.
Hatta bir diğer ayetinde de katile, kâfirlere-müşriklere verilen cehennemde ebedî kalma cezası gibi ceza vereceğini de haber vererek şöyle uyarıda bulunmaktadır:
-Kim masum bir mü'mini kasti olarak öldürürse, onun cezası da cehennemde ebedî kalmak olacaktır! (Nisa Sûresi, 93)
Bu uyarıdan anlaşılan odur ki, bir mü'mini inancından dolayı öldürmek de ayrı bir günah ve dehşet arz etmekte, bunun cezası da kâfirlere-müşriklere verilen cehennemde ebedî kalma cezası gibi ağır olacağına dikkat çekilmektedir.
Bir önemli nokta da, suçsuz insanı öldürmeye teşebbüs edene destek verip teşvik edene de suça sebep olma cezası verileceğine dikkat çekilmektedir. Bu konuda hadislerde şöyle uyarıcı hatırlatmalar yer almaktadır:
-Yer ve gök ehli hep birleşerek masum bir insanın öldürülmesinde ittifak etseler, Rabb'imiz o tek masum insanın yanındadır, cinayeti destekleyen haksız çoğunluğun tarafında değildir!
Efendimiz (sas) Hazretleri, bu konuda şöyle bir uyarıda daha bulunmaktadır:
-Eğer bir mü'minin kanını dökmeye yer ve gök ehli birleşerek iştirak etse, Allah onların hepsini de burnu üstü cehennemine sürer, o tek masum mü'minin hakkını korumak için.
Demek ki Allah (cc) çoğunluk dahi olsalar haksızların yanında değil, azınlık da kalsa masumun tarafındadır.
Hatta İslam, insan katiline o kadar suçlayıcı gözle bakmaktadır ki, katil öldürdüğü masum kimsenin mirasını alabilecek derecede yakını olsa, miras payını da kaldırmakta, mirastan da katili mahrum etmektedir. Bu sebeple de ana-baba katili, miras hissedarlığından da çıkarılmaktadır.
Ayrıca İslam, sadece katili böylesine kötü görmekle kalmaz, katile bir kelimelik sözle de yardımcı olanı da cinayete ortak görür, sebep olma cezası verir.
Bunu da yine Efendimiz (sas) Hazretleri şöyle haber verir:
-Bir adam bir masum insanın ölümüne bir tek kelime ile olsun yardımcı olur, teşvik ederse bilsin ki, kıyamette yardımcı adamın alnına “Bu adam Allah'ın rahmetine olan liyakatini kaybetmiş bir cinayet teşvikçisidir!” diye yazılır.
Demek ki, bir adam da bir masumun öldürülmesine bir kelime ile olsun engel olursa, onun alnına da “Bu adam Allah'ın rahmetine olan liyakatini bir masumu kurtarmaya sebep olmakla ispatlamıştır!” diye yazılır.
Sözün özü şudur: Yüce İslam, suçsuz insanı öldürmekten çekinmeyen katillere asla müsamaha göstermemekte, cihad bahanesine sığınmalarına da izin vermemekte, masum insan hayatına kıymaktan çekinmeyenlerin İslam'a itaat eden değil, isyan eden cehennemlikler olduğunu da açıkça ilan etmektedir.
-Fa'tebirû yû üli'l-ebsâr! Düşünün ey basiret ve vicdan sahipleri!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder