Ramazan Ayının Fazileti ve Orucun Önemi-2
Yine bu ayda mümin, nefsinin kötü arzularına ve şeytanın isteklerine uymayacağı için, şeytan zincire vurulmuş olacağından artık oruçluyu aldatamayacak ve ona olumsuz bir etki yapamayacaktır.
Hz. Peygamber(s.a.v) Ramazan ayı girerken ashabına hitap ederek Ramazan ayının kutsiyet ve faziletini şöyle belirtmiştir.
“Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize düştü, o ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır.
Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı nafile kıldı.
O ayda bir farz işleyen diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi sevap alır. O, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey noksanlaşmaz. O öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden ateşinden kurtuluştur.”(Terğib ve Terhib, II, 430/13)
Evet Ramazan ayı, manevi hayatımızda seçkin yeri olan bir aydır.
Ramazan ayı, rahmeti ve bereketi bol bir aydır. Bu ayın gelmesi ile iyilikler çoğalır, kötülükler azalır, yoksullara ve düşenlere yardım elleri uzanır, yapılan hayır ve hasenatların diğer aylara nazaran kat kat sevapları ve mükafatı niyete bağlı olarak katlanır.
Ramazan ayı, hac ibadeti hariç İslam'ın beş erkanından dördünü edâ ettiğimiz ve ibadetlerle süslediğimiz müstesna bir zaman dilimidir.
Ramazan ayı, her yönüyle birlik beraberlik ve kardeşlik duygularının nazariyeden fiiliyata döküldüğü ve daha da güçlenerek pekiştiği bir aydır. Bu ayda farz namazlara ilaveten kılınan teravih namazlarında, dünyevi makam, mevki ve maddi farklılıklar cami dışında bırakılarak zengin- fakir, amir - memur, işçi - işveren, hoca - talebe, ihtiyar - genç bütün insanlar aynı safta omuz omuza Allah'ın huzuruna durmaktadırlar. İşte bu yakınlık, farklı toplum katmanlarını birbirine yaklaştırır. Onlar arasında bulunan kin, husumet.ve dargınlıkları izale eder. Aralarında sevgi ve saygı bağlarını güçlendirir.
Efendimizden önceki peygamberlere ve ümmetlerine verilmeyen bazı faziletler ve güzel meziyetler Ramazan ayında bizim Peygamberimize ve biz ümmetine verilmiştir. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde ümmetine verilen beş şeyden bahsederek şöyle buyurmuştur:
'- Ümmetime ramazan da beş şey verilmiştir ki bunlar benden önceki hiç bir peygambere verilmemiştir:
1- Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah Teâlâ ümmetime (rahmet nazarıyla) bakar. Allah her kime (rahmet nazarıyla) bakarsa, ona ebedî olarak azap etmez.
2- Oruçlu oldukların da ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzel olur.
3- Melekler her gün ve gece onlara istiğfar ederler, Allah'tan bağışlanmalarını dilerler.
4- Allah Teâlâ cennetine emredip: 'Kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı.' buyurur. 5- Gecenin sonu olunca, Allah (c.c.) hepsini bağışlar. Orada bulunanlardan biri:
'- O gece Kadir gecesi midir?' deyince: Hayır, çalışanları görmüyor musun? Onlar çalışıp işlerini bitirince kendilerine ücretleri tam olarak ödenir.'(beyhaki terğib trc.2.425) buyurdu.
Resul-i Ekrem Efendimiz ( sav )'in şu veciz sözü, bu mübarek ayın ulviyetini ve kutsiyetini en güzel bir şekilde ifade itmektedir.
“Eğer ümmetim Ramazan'ın faziletini tam olarak bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi.”
Kısaca belirtmek gerekirse Ramazan ayı, iman,ibadet, paylaşma,dayanışma, iyilikler ve güzel ahlakla nefsi terbiye ederek huzur bulma ve manevi hazza erme mevsimidir. Kulluk şuuruna erme mevsimidir.O halde gelin oruçla Allah'a karşı kulluğumuzun bilincine varalım.
ORUCUN ÖNEMİ
İbadetlerin hikmet ve gayelerinden birisi ve en önemlisi Allah'ın rızasına nail olabilmek için “nefsi tezkiye, ruhu tasfiye”dir. Yani insanı terbiye etmek, bütün imkan ve kabiliyetlerini hayra, iyiye ve güzele yöneltecek hale getirmektir.
Oruç, insanın Allah'a itaat ve teslimiyetle bağlandığı ve bu sayede azim ve iradesinin güçlendiği bir ibadettir. Oruç, Allah'ın ihsan ettiği nimet ve faziletleri tercih ederek bedeni arzuları yenmek ve nefsi baskılara tahammül etmek demektir. Orucun esas gayesi, insanlara nefsi ve bedeni arzularını yendirerek irade ve şahsiyetini güçlendirmek ve böylece ahirette takdir olunan nimetlere nail olmaktır.
Psikolojik açıdan incelendiğinde görülecek ki oruç, beden ve ruh dengesini sağlayan en kolay ve en pratik bir araç ve ibadettir. İnsan, beden ve ruhtan meydana gelen bir varlıktır. İnsan, varlığını meydana getiren bu iki unsurdan biri, lehine veya aleyhine dengesi bozulacak olursa, mutlaka huzursuz olacak ve bu rahatsızlığı daima hissedecektir. İşte oruç, beden ve ruh dengesini sağlayan en kolay ve en pratik bir araç ve ibadettir. İnsanın hem ruh hem beden dengesini sağlayan bu muazzam ibadet Hz. Muhammed (sav) ümmetinden önceki ümmetlere de farz kılındığı, biz Müslümanlara da hicretin 2. yılında İslam'ın beş erkanından biri olarak farz kılınmıştır.
Nitekim Allah-u Teala bunu Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirmektedir:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
“Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz..” (Bakara, 2/183) Peygamber efendimiz de orucun farziyetini şu mübarek sözleriyle dile getirmiştir:
بُنِيَ الْإِسْلَامُ عَلَى خَمْسٍ شَهَادَةِ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ وَالْحَجِّ وَصَوْمِ رَمَضَانَ
“İslam beş temel üzerine kurulmuştur. Allah'tan başka ilah olmadığına ve kendisinin O'nun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık etmek, namaz kılmak, zekat vermek, ramazan orucunu tutmak ve gücü yetenler için hacca gitmektir.” (Buhari, İman, 34-40; İlim, 25)
Orucun farz kılınmasındaki hikmet, pek aşikardır. Şüphesiz Allah'ın kullarına emrettiği ve caiz gördüğü şeylerde kulları için mutlaka bir yarar vardır. Yasakladığı işlerde ise mutlaka insanların zararına bir şey vardır.
Oruç ibadeti de, insanlar üzerinde maddi ve manevi bir çok faydaları olduğundan Allah tarafından önceki ümmetlere farz kılındığı gibi bize de farz kılınmıştır.
(Devam edecek)
(Devlet CİNDİOĞLU Hacı Sait Camii M.K)
KAYNAK:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder