27 Eylül 2016 Salı

Nefis Çile Çekmeden, Rûha Bayram Yok!

Nefis Çile Çekmeden, Rûha Bayram Yok!

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
"Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir, Onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir." (Şems, 9-10)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Al­lâh’ım! Rah­me­ti­ni umu­yo­rum. Gö­zü­mü açıp ka­pa­yın­ca­ya ka­dar da­hî be­ni nef­si­min hevâsıy­la başba­şa bı­rak­ma! Her hâ­li­mi ıs­lah ey­le! Şüp­he­siz Sen’­den baş­ka ilâh yok­tur…” (Ebû Dâ­vud, Edeb, 100-101)
Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri buyurur:

“Nefsimi ilâhî vuslata yolculuk yapmaya davet ettim, bu zor yolculuk husûsunda nefsim direndi ve bana güçlük çıkardı. Ben de nefsin bütün dünyevî arzularını bertarâf ederek Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna yöneldim!”

Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri merhale merhale bu mücadeleyi şu temsillerle anlatır:

“On iki yıl nefsimin demircisi oldum, onu riyâzat körüğüne koyup mücâhede ateşiyle kızarttım. Kınama örsüne koyup melâmet ve mahviyet çekiciyle dövdüm. Sonra beş yıl nefsimin aynası oldum. Yani onu murâkabeye aldım. Türlü türlü ibâdet ve tâat ile bu aynayı cilâladım. Sonra bir yıl ibret gözüyle baktım ve rûhumda, gururdan, ibâdetlerime güvenmekten ve amelimi beğenmekten meydana gelen büyük bir iptilânın mevcut olduğunu gördüm. Bu musîbeti kesip atmak için beş yıl daha gayret ettim ve nihayet îmânım kemâle erdi, İslâm’ın o rûhânî lezzetine yeniden nâil oldum.”

Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri de bir mektubunda, ibâdet ve tâatlerde nefsin hilelerinden sakınmanın ehemmiyetini şöyle dile getirmiştir:

“Kal­bî ve be­de­nî ibâ­det­ler­de tüm kuv­ve­ti­ni sar­f et. Bu­nun ya­nın­da nef­si­ne; «Hiç­bir za­man mak­bul ola­cak ha­yır iş­le­me­dim.» dü­şün­ce­si­ni ka­bul et­tir. Çün­kü ibâ­det­le­rin rû­hu ni­yet­tir. Ni­yet ise an­cak ih­lâs ile müm­kün­dür. Sen­den da­ha bü­yük olan­la­ra ih­lâs ge­re­kir­se sa­na na­sıl ge­rek­me­sin?!. Al­lah Te­âlâ’ya ye­min ede­rim ki; an­nem be­ni do­ğur­duk­tan bu­gü­ne ka­dar, Allah ka­tın­da makbul ve mû­te­ber olup he­sa­bı so­rul­ma­ya­cak bir tek ha­yır iş­le­di­ği­me inan­mı­yo­rum.

Eğer ken­di nef­si­ni bü­tün ha­yır iş­ler­de if­lâs et­miş ola­rak gör­mü­yor­san bu, ce­hâ­le­tin en son nok­ta­sı­dır. Eğer if­lâs et­miş ola­rak bi­li­yor­san Al­lâh’ın rah­me­tin­den de ümit­siz ol­ma.”

Nefs öyle bir belâdır ki, onun şerrinden muhafaza olmak, ancak böylesi ağır, yoğun ve büyük gayretler ister. Kolayca bertarâf edilecek basit ve önemsiz bir gāile değildir. 

(Osman Nûri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Ağustos-2013)


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder