Aslıhan Erkişi - Bülbül yuvası
Merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında,
Bak, yelkensiz bıraktın”..
Kulaklarınızda yankılanmaya başlayan bu şarkı da Münir hocanın bülbül kalbi ve sesinden aşina olduğumuz şarkılardan..
Bir başka bülbül gönüllü de 27 Nisan da dünyadan göçüp gitse de şarkılarıyla gönüllerimizde yaşıyor. Arif Sami Toker.
18 li yaşlarımda Bursadaki müzik eğitimimde O’nun Şair Nedim den bestelediği Nihavend makamındaki şarkısıyla tanışmıştım;
“Erişti nev-bahar eyyamı açıldı gül-ü gülşen,
Çerâğan vakti geldi lâle-zarın didesi Ruşen,
Çemenler döndü rûy-ı yâre reng-i lâlevü gülden
Çerâğan vakti geldi lâle-zarın didesi Ruşen”
Lale ve gül renkleriyle, çimenler sevgilinin yüzüne benzedi, bahar geldi diyor Şair Nedim.
Hal böyleyken de bülbüller durur mu! Bülbüller bu aşkı dillendirmeye başlar diyor ayrıca..
Rivayete göre, bu şarkının bestesi Arif Sami Toker e rüyada duyuruluyor ve o da kalkıp kayda alıyor şarkıyı. İlginç değil mi?
İnsan hep güzeli arzular.
Her yerin çimenler lale ve gül bahçeleri gibi olmasını ister. Siz de öylesiniz biliyorum.
Şarkılar aşkı, muhabbeti söylerken,
Bestekarlar bülbül gönüllü iken,
Bu şarkıları seven ve dinleyen gönlü bülbül yuvası siz dostların da sevgi ve dostluğu arzuladığınızı biliyorum.
Mayıs’ın şu demlerinde dileğim o ki, özellikle ülkemizde uzun bir süredir yaşanılan huzursuz ortamın bir an evvel son bulması.
Şairlerimizden, bestekarlarımızdan, gönlü güzel büyüklerden öğrendiğimiz ve kıymetli olduğu çoğunluk zannınca itibar gören insani hasletlerimize dönmemiz tek çıkar yol gözüküyor.
Önümüzde iki yol var. Ya bülbül yuvası olacak kalplerimiz, ya da yarasaların uğrak yeri.
Dönülmez akşamın ufkuna varmadan,
Vakit çok geç ve son fasıl olmadan,
Zamana “nasıl geçersen geç” dememek lazım.
Gelecek nesillerimiz, çocuklarımız için..
Çünkü
“Cihana bir daha gelmek ancak hayal”se, tesellilerle teselli olmayalım..
Yarınımız bahar, haneniz “bülbül yuvası” olsun..
http://www.meydangazetesi.com.tr/bulbul-yuvasi-makale,3289.html
Denizler ortasında,
Bak, yelkensiz bıraktın”..
Kulaklarınızda yankılanmaya başlayan bu şarkı da Münir hocanın bülbül kalbi ve sesinden aşina olduğumuz şarkılardan..
Bir başka bülbül gönüllü de 27 Nisan da dünyadan göçüp gitse de şarkılarıyla gönüllerimizde yaşıyor. Arif Sami Toker.
18 li yaşlarımda Bursadaki müzik eğitimimde O’nun Şair Nedim den bestelediği Nihavend makamındaki şarkısıyla tanışmıştım;
“Erişti nev-bahar eyyamı açıldı gül-ü gülşen,
Çerâğan vakti geldi lâle-zarın didesi Ruşen,
Çemenler döndü rûy-ı yâre reng-i lâlevü gülden
Çerâğan vakti geldi lâle-zarın didesi Ruşen”
Lale ve gül renkleriyle, çimenler sevgilinin yüzüne benzedi, bahar geldi diyor Şair Nedim.
Hal böyleyken de bülbüller durur mu! Bülbüller bu aşkı dillendirmeye başlar diyor ayrıca..
Rivayete göre, bu şarkının bestesi Arif Sami Toker e rüyada duyuruluyor ve o da kalkıp kayda alıyor şarkıyı. İlginç değil mi?
İnsan hep güzeli arzular.
Her yerin çimenler lale ve gül bahçeleri gibi olmasını ister. Siz de öylesiniz biliyorum.
Şarkılar aşkı, muhabbeti söylerken,
Bestekarlar bülbül gönüllü iken,
Bu şarkıları seven ve dinleyen gönlü bülbül yuvası siz dostların da sevgi ve dostluğu arzuladığınızı biliyorum.
Mayıs’ın şu demlerinde dileğim o ki, özellikle ülkemizde uzun bir süredir yaşanılan huzursuz ortamın bir an evvel son bulması.
Şairlerimizden, bestekarlarımızdan, gönlü güzel büyüklerden öğrendiğimiz ve kıymetli olduğu çoğunluk zannınca itibar gören insani hasletlerimize dönmemiz tek çıkar yol gözüküyor.
Önümüzde iki yol var. Ya bülbül yuvası olacak kalplerimiz, ya da yarasaların uğrak yeri.
Dönülmez akşamın ufkuna varmadan,
Vakit çok geç ve son fasıl olmadan,
Zamana “nasıl geçersen geç” dememek lazım.
Gelecek nesillerimiz, çocuklarımız için..
Çünkü
“Cihana bir daha gelmek ancak hayal”se, tesellilerle teselli olmayalım..
Yarınımız bahar, haneniz “bülbül yuvası” olsun..
http://www.meydangazetesi.com.tr/bulbul-yuvasi-makale,3289.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder