Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Aramızdan Allah’ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!” demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?” (En’âm, 53) |
|
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Her şeyin bir anahtarı vardır. Cennetin anahtarı ise miskinleri sevmektir. Sabreden fakirler, kıyamet günü Allah ile berâberdirler.” (Münâvî, V, 287) |
|
Ebû Said el-Hudri (ra)’dan şöyle rivayet edilmiştir:
Fakir muhacirlerden bir grupla oturuyordum. Birbirlerinin arkasına saklanarak avret yerlerini gizlemeye çalışıyorlardı. Bir kimse de bize Kur’an okuyordu. O sırada Rasûlullah (sav) çıkageldi, yanımızda durdu. O gelip durunca Kur’an okuyan sustu. Rasûlullah (sav), selam verdi ve: “Ne yapıyordunuz?” buyurdu. Biz de: “Ya Rasûlallah! Birimiz Kur’an okuyor, biz de Allah’ın kitabını dinliyorduk.” dedik. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Ümmetimden kendileriyle beraber candan sabretmemi emrettiği bir topluluk yaratan Allah’a hamdolsun.” Ravi der ki: Sonra bizimle kendisini eşit yapmak için aramıza oturdu ve eliyle işaret etti. Oradakiler de halka şeklinde oturdular. Hepsinin yüzleri ona göründü. Ravi der ki: “Rasûlullah (as)’ın benden başka onlardan kimseyi tanıdığını bilmiyorum.” Buyurdu ki:
“Ey fakir muhacirler topluluğu! Kıyamet günü erişeceğiniz tam bir kurtuluştan dolayı size müjdeler olsun. Cennete zenginlerden yarım gün önce gireceksiniz. Bu yarım gün ise beş yüz yıldır.” (Ebû Dâvûd, İlim, 13; Müsned, III, 63,96)
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder