Babam ve uzaylı Zekiye
Onlar ninni söylemeyi bilmezler yavrum
Bu güzel dizelerin sahibi şair ve aynı zamanda doktor olan çok sevgili Hüsamettin Olgun ne güzel anlatmış babalarımızı. Keşke bir şair olsaydım, babama söylenebilecek en güzel sözleri ben dökseydim sayfalara.
Bir baba düşünün geceleri size masallar anlatan, sabah kahvaltınızı sıkma portakal suyunuza kadar hazırlayan, okula gitmek üzere kapıyı açtığınızda ayakkabılarınızı boyayıp cilalamış halde hazır bulunduran. Bir baba düşünün sınavdan düşük not aldığınızda dizinde ağladığınız, evlenirken en zor ayrıldığınız. Elini bir tutmaya görelim dünya durur, kâinat susar; bulunduğumuz mekân cennete döner. Baba ocağı; en korunaklı kale, kötülüğün kokusu bile girmez içeri. Hayat uzak, bekleyen tüm tehlikeler uzak.
Daha ilk soruda;
Gazetede yazacağımı duyunca; “Onun kompozisyonlarını ben yazardım. Nasıl yazacak şimdi?” demiş benim için duydum. Baba işte bizler hâlâ hata yapan küçük evlatları. Çok da haklı, hiç büyümedik ki biz hâlâ küçüğüz.
Neler öğretti ne değerler verdi bize şu kısacık hayatta.
Teşekkür ederim BABA; bize hakkı hukuku öğrettiğin için, bizi sevip sarmaladığın için, annem kadar geceleri uykusuz kaldığın, gözyaşı döktüğün için. Tabağımıza 2’şer zeytin 1 dilim peyniri pay ettiğin için. Kursağımızdan en tatlı en helal lokmayı geçirdiğin için…
GÖNÜL DOLUSU SEVGİLERİMLE…
****************************
Yaşı akar gözlerini silmezler yavrum
ANNE şefkat demek imiş BABA ise can
Hep birlikte gülmedikçe gülmezler yavrum…
Bu güzel dizelerin sahibi şair ve aynı zamanda doktor olan çok sevgili Hüsamettin Olgun ne güzel anlatmış babalarımızı. Keşke bir şair olsaydım, babama söylenebilecek en güzel sözleri ben dökseydim sayfalara.
Bir baba düşünün geceleri size masallar anlatan, sabah kahvaltınızı sıkma portakal suyunuza kadar hazırlayan, okula gitmek üzere kapıyı açtığınızda ayakkabılarınızı boyayıp cilalamış halde hazır bulunduran. Bir baba düşünün sınavdan düşük not aldığınızda dizinde ağladığınız, evlenirken en zor ayrıldığınız. Elini bir tutmaya görelim dünya durur, kâinat susar; bulunduğumuz mekân cennete döner. Baba ocağı; en korunaklı kale, kötülüğün kokusu bile girmez içeri. Hayat uzak, bekleyen tüm tehlikeler uzak.
Annelik zor ama babalık da zor be! Onlar evlerimizin sessiz dertlileri. Sevinçleri yarım, hüzünleri yarım. Hep bir dert var yüreklerinde. Eve ekmek derdi, çocuğun okul derdi, giyecek derdi...
İstemedik ama yaşattık tüm hepsini. Bildiğimiz için gönülde gamla geldiklerini; kucağına atladık, yanaklarına yapıştık hafifletmek için yüklerini. Annelerimiz güler yüzle bekledi yollarını. Biraz duygusal oldu farkındayım, en çok da babam okuyacak diye telaşım; ondandır bir anımı anlatayım.
İstemedik ama yaşattık tüm hepsini. Bildiğimiz için gönülde gamla geldiklerini; kucağına atladık, yanaklarına yapıştık hafifletmek için yüklerini. Annelerimiz güler yüzle bekledi yollarını. Biraz duygusal oldu farkındayım, en çok da babam okuyacak diye telaşım; ondandır bir anımı anlatayım.
NE ÇEKTİN BE BABA!
İlkokul 1.sınıfta Almanya’dan yeni geldiğimiz için Türkçem çok iyi değildi. Sınıfta öğretmen bir anket dolduruyor.
Daha ilk soruda;
-Baban sağ mı?
-Sağ mı? Sağ ne demek ki? Babam sol mu desem acaba?
“Sağ ne demek” diye sorsam; yine gülecek, dur sormayayım bi düşüneyim. Ben bi tane sağ biliyorum kalemi tuttuğum elim!
-Kızım! Baban sağ mı? (Ya evet diyeceğim ya hayır)
-HAYIR ÖĞRETMENİM
-Öldü mü baban?
-Hı? Hayır öğretmenim!
- Kızım baban sağ mı değil mi? Nerede baban?
- Yok öğretmenim babam ölmedi. Balıkpazarı Kahvesi’nde kumar oynuyor!
Kumar! Babam hayatında oynamamış! Tavla, iskambil, okey vs. Bunların hepsini kolay yoldan kumar diye kodlamışım; kahvehanede oturan-oturmayan, oyun oynayan herkese kumar oynuyor diyorum.
Tabii veli toplantısında babamın karşısına çıkıyor mesele.
-Kızınız sizin için kumar oynuyor dedi.
Babam yine ve yeniden benim yüzümden eve başı önünde geldi.
Ah babam, ne çekti benden; Uzaylı Zekiye gibiydim vallahi. Üstelik bu sadece biri.
Gazetede yazacağımı duyunca; “Onun kompozisyonlarını ben yazardım. Nasıl yazacak şimdi?” demiş benim için duydum. Baba işte bizler hâlâ hata yapan küçük evlatları. Çok da haklı, hiç büyümedik ki biz hâlâ küçüğüz.
Neler öğretti ne değerler verdi bize şu kısacık hayatta.
Teşekkür ederim BABA; bize hakkı hukuku öğrettiğin için, bizi sevip sarmaladığın için, annem kadar geceleri uykusuz kaldığın, gözyaşı döktüğün için. Tabağımıza 2’şer zeytin 1 dilim peyniri pay ettiğin için. Kursağımızdan en tatlı en helal lokmayı geçirdiğin için…
Babalar gününün özel bir zamanı yok ki zaten. Senin her günün kutlu olsun…
Başta; iki babamın; çocuklarımın sevgilisi eşimin ve
Tüm dünya babalarının günü kutlu olsun.
GÖNÜL DOLUSU SEVGİLERİMLE…
****************************
BABAM İÇİN HAZIRLADIĞIM SLAYTLI VİDEO... Celal
(Engelli Celal Çelik'in) Babacığım İsa Çelik'in Babalar Günü Kutlamam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder