30 Haziran 2015 Salı

Ahmed Şahin - Orucu bozmayan ilaçlarla tutulan oruçlar

Ahmed Şahin - Orucu bozmayan ilaçlarla tutulan oruçlar


Ahmed Şahin
 
 
AİLE-SAĞLIK


Orucu bozmayan ilaçlarla tutulan oruçlar


Tıbbın gelişmesi ile günümüzde orucu bozmayan ilaçlarla tedavi yöntemleri ortaya çıkmıştır.

Bu ilaçların büyük bir kısmı orucu bozmamaktadır. Halk arasında pekiyi anlaşılmayan bu önemli tedavi örneklerine ait hükümleri, Din İşleri Yüksek Kurulu kararlarından özetleyerek arz etmeye çalışacağım bugün. İnşallah bu konulardaki tereddütleri giderecek bilgi sunmuş olacağız bu örneklerle.

1- Astım hastalarının oksijen spreyi kullanmaları orucu bozar mı?

Oruçlu, abdest alırken ağzına verdiği sudan geri kalan su bulaşığının mideye ulaşması halinde orucun bozulmayacağı konusunda hadis ve İslâm bilginlerinin icmaı vardır. Bu itibarla astımlı hastaların, rahat nefes almalarını sağlamak amacıyla ağza püskürtülen oksijenli ilaç bulaşığı da orucu bozmaz!

2- Oruçlu kimse akupunktur yaptırabilir mi?

Akupunktur; vücutta belirli noktalara iğne batırmak suretiyle çeşitli hastalıkları tedavi etme metodudur. Akupunktur uygulanması halinde, vücudun beslenmesi, gıda alması söz konusu olmadığından, akupunktur yaptırmak orucu bozmaz.

3- Göz damlası orucu bozar mı?

Uzman göz doktorlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan ilaç miktar olarak çok az olup bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dışarıya atılmakta, bir kısmı gözde, göz ile burun boşluğunu birleştiren kanallarda ve mukozasında mesamat yolu ile emilerek vücuda alınmaktadır. Damlanın yok denilebilecek kadar çok az bir kısmının, sindirim kanalına ulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu bilgiler, yukarıdaki bilgilerle birlikte değerlendirildiğinde, göz damlası orucu bozmaz.

4- Kulak damlası kullanmak ve kulak yıkattırmak orucu bozar mı?

Kulak ile boğaz arasında da bir kanal bulunmaktadır. Ancak kulak zarı bu kanalı tıkadığından, su veya ilaç boğaza ulaşmaz. Bu nedenle kulağa damlatılan ilaç veya kulağın yıkattırılması orucu bozmaz. Kulak zarında delik bulunsa bile, kulağa damlatılan ilaç, kulak içerisinde emileceği için, ilaç ya hiç mideye ulaşmayacak ya da çok azı ulaşacaktır. Bu miktar da oruçta affedilmiştir. Ancak kulak zarının delik olması durumunda, kulak yıkattırılırken suyun mideye ulaşması mümkündür. Bu itibarla, orucu bozacak kadar suyun mideye ulaşması halinde oruç bozulur. Bu farkı fark etmek gerekiyor.

5- Burun damlası kullanmak orucu bozar mı?

Tedavî amacıyla burna damlatılan ilacın bir damlasının bir kısmı da burun çeperleri tarafından emilmekte olup çok az bir kısmı ise mideye ulaşmaktadır. Bu da, dini açıdan abdestte ağza su vermede olduğu gibi af kapsamında değerlendirildiğinden orucu bozmaz.

6- Kalp hastalarının dil altı hapı kullanması orucu bozar mı?

Bazı kalp rahatsızlıklarında dil altına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dil altı ilaç kullanmak orucu bozmaz!

7- Kan aldırmak orucu bozar mı?

Kan aldırmak orucu bozmaz. Nitekim Hz. Peygamber ihramlı iken ve oruçlu bulunduğu sırada kan aldırmıştır. Ayrıca Hz. Peygamber, “Üç şey vardır orucu bozmaz: Kan aldırmak, kusmak, ihtilam olmak.'' buyurmuştur.

8- Oruçlu kimsenin dişlerini tedavi ettirmesi orucu bozar mı?

Oruçlu bir kimsenin morfinli veya morfinsiz olarak dişlerini tedavi ettirmesi veya çektirmesi orucu bozmaz. Ancak tedavi esnasında, kan veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir şeyin yutulması orucu bozar.

9- İstifra etmek ‘kusmak' orucu bozar mı?

Kusmak, kasten yapılmadığı durumlarda orucu bozmaz. Kasten yapıldığında ise sadece ağız dolusu olması halinde orucu bozar.

10- Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?

Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa, o kimse oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Ömrü boyunca hasta olan kişiler ise tutamadıkları her oruç için yoksula bir fidye vermekle yetinirler. Ekonomik durumu müsait olmayanlar bunu da vermekle yükümlü olmazlar. Rabb'imiz kuluna götüremeyeceği yükü yüklememektedir.
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder