
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bulunduğu yere giden bir köylü şöyle dedi: Ey Allah'ın Peygamberi. Ben beş vakit namazımı kılarım. Ramazan orucumu tutarım. Bunun üzerine bir şey ilave edemem. Çünkü ben fakirim. Benim üzerime zekât ve hac farz değil.
Kıyamet koptuğu zaman ben hangi tarafta olurum. Cennette mi olurum, yoksa cehennemde mi diye sordu.
Kıyamet koptuğu zaman ben hangi tarafta olurum. Cennette mi olurum, yoksa cehennemde mi diye sordu.
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
Sen gözünü iki şeyden muhafaza et:
1- Harama bakma
2- Yaratılmış olanları küçük görecek şekilde bakma.
Kalbini iki şeyden muhafaza et:
1- Kin ve düşmanlıktan,
2- Hasetten -kıskançlıktan- koru.
Dilini iki şeyden muhafaza et:
1- Yalan söyleme,
2- Gıybet etme.
İşte bu durumda sen cennette benimle beraber olursun.
Babanıza ve annenize küfretmeyin
Sahabeyle oturan Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Kişinin anne ve babasına sövmesi büyük günahlardandır. Sahabe şöyle sordular:
Ya Resulallah kişi kendi anne ve babasına küfreder mi?
Efendimiz şöyle buyurdu: Evet, kişi başkasının babasına küfreder, o da onun babasına küfreder, kişi başkasının annesine küfreder o da dönüp onun annesine söver. Böylece kişi kendi anne ve babasına sövmüş olur.
En yüce ahlakla bezenmiş olan Peygamberimiz (s.a.v.) kin, nefret, düşmanlık, başkalaştırma ve kutuplaştırma duygularından bizleri sıyırmaya çalışmıştır.
Temiz bir yürek ve temiz bir dille yaşamak, başkasının onurunu kirletmemek insan olmanın bir gereği değil mi?
İnsanların yüz yüze söyleyemediklerini sanal ortamda ölçüsüzce söylemeleri, insanların iffet ve namusuna saldırmalarını düşünecek olursak bu hayati uyarıya çok muhtaç olduğumuzu görebiliriz.
İslam ne diyor, biz ne yapıyoruz?












Biz bütün cehaletimize rağmen eski alimlerimizi küçültmek için akla gelmeyecek kılığa giriyoruz.








Biz "Ben" diyoruz.
Sonra dönüp de "neden Müslümanlar bu halde" diyoruz. Her şey ortada değil mi? Her şey apaçık değil mi?
Ahirette dünya huzura getirilir
Dünya için birbirimizle savaşıyoruz. Birbirimizi kırıyoruz. Birbirimizin kuyusunu kazıyoruz. Ortalığı kan gölüne çeviriyoruz.
Peki uğrunda bu kadar cinayet işlenen dünyanın ahiretteki pozisyonu ne olacak? Hz. Peygamber'in (s.a.v.) verdiği örnek ders verir mahiyettedir.
"Kıyamet günü dünya; saçları beyaz, gözleri mavi, dişleri çıkmış ve son derece çirkin bir insan halinde huzura getirilir. Dünya bu haliyle etrafına bakınır. İnsanları seyreder. Dünya kendisi için birbirleriyle boğuşana bakar.
İnsanlara şöyle sorulur: 'Bunu tanıyor musunuz?'
İnsanlar şöyle cevap verir. 'Bunu tanımaktan Allah'a sığınırız.'
Bunun üzerine insanlara şöyle bilgi verilir:
'Bu dünyadır. Onun için birbirinize sataşıyordunuz. Onun için birbirinize darılır ve küserdiniz. Onun için birbirinizi kıskanırdınız. Onun için birbirinize öfkelenirdiniz. Nefret eder, düşmanlık yapardınız.
Onun için birbirinize düşmanlık ederdiniz. İşte uğrunda gururlanıp birbirinizi küçülttüğünüz dünya.'
Sonra Yüce Allah şöyle buyurur:
Dünyayı cehenneme atınız. Dünya cehenneme atılır. Dünya şöyle seslenir:
Rabbim beni cehenneme attın. Benim dostlarım nerede? Benim taraftarlarım nerede? Beni sevenler nerede?
Allah buyurur:
Ona uyanları da uyanların adamlarını da, taraftarlarını da topluca ateşe atınız."
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) anlattığı şu manzara bile hesabımızı doğru yapmamız için yeterlidir. İbret almamız, ders çıkarmamız gerekmez mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder