Ahmed Şahin
a.sahin@zaman.com.tr
AİLE-SAĞLIK
Birbirimizle imtihan mı oluyoruz acaba?
Rabb’imiz, birlik beraberliğimizi korumayı bizim kendi irademize bırakmış, her birimize bu imtihanı kazanma mükellefiyetleri yüklemiştir.
Bu mükellefiyetimize ait bilgileri ise ‘Kırık Testi’den kısaltarak dikkatinize takdim etmek istedim bugün. Sözü daha fazla uzatmadan birliğimizi koruma imtihanımıza ait uyarı niteliğindeki bilgileri birlikte okuyoruz.
******
-Efendimiz (sas), Ümmet-i Muhammed’in kökten ve toptan yok edilmemesi, umumi bir kıtlığa maruz kalmaması ve çoğunu helak edecek bir düşmanın onlara musallat kılınmaması için Cenâb-ı Hakk’a dua dua yalvarmış ve Allah (cc), Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm’ın bu dualarını kabul buyurmuştur!.
Buna göre bu ümmet, umumi bir helake uğramayacağı gibi, devamlı olarak başkalarının hâkimiyeti altında da kalmayacaktır! Bu çok sevindirici ve şükür gerektiren bir sonuçtur.
Ancak, Efendimiz’in (sas) bu ümmetin kendi arasında birbirleriyle vuruşmamaları, birbirlerine düşmemeleri için yapmış olduğu duası, Cenâb-ı Hak tarafından kabul buyrulmadığı ifade edilmiştir!. (Müslim, Fiten, 19/20)
İşte bu son isteğin kabul edilmeyiş hikmetine bakıldığında şu önemli yorumlar dikkat çekmektedir:
-Birlik beraberlik konusu, insanların kendi iradeleriyle kazanacakları kendi tercihleri olacaktır. Zira insan, akıl ve şuur sahibi bir varlıktır. Kendi iradesi işin içinde olmadan sürü gibi güdülmek, bir yere toplanmak, ağaçlar gibi üst üste yığılıp bir arada bulunmak irade sahibi insan haysiyet ve şerefine uygun düşmemektedir!.
-Bunun yerine insanın, iradesinin hakkını vererek bir arada yaşayabilme ve başkalarıyla beraberlik tesis edebilme yollarını araştırması ve birliğini korumak için kendisi özel bir gayret ve azmin içine girmesi gerekir.
- Nitekim Cenâb-ı Hak, ilahî kelamında farklı âyet-i kerimelerde tekrar tekrar insanların birbiriyle imtihan edileceğini ifade buyurarak, ümmet-i Muhammed’in maruz kalabileceği bu büyük fitne imtihanı hususunda bizi şöyle ikaz etmektedir:
-“Bazınızı bazınızla imtihan edeceğiz!” (En’am 53)
Allahü Teala bizi hastalık, musibet gibi birçok şeyle imtihan ettiği gibi, bazımızı bazımızla da imtihan etmektedir. Yani birbirimizle de imtihana çekilmekteyiz.
- Allah (cc), insan nevinde değişik neviler yaratmıştır. İnsanlardan her bir fert, başlı başına bir nev gibidir. Herkesin mizaç ve huyu farklıdır. Kimse kimseye benzemez. Allah insanları bu şekilde farklı farklı yaratmakla, esma-i ilâhiye ve sıfat-ı sübhaniyesinin tecellilerini gösteriyor. Ve aynı zamanda bu farklılıklarla bizi imtihan ediyor ve imtihanda başarılı olanlara imtihanı kazanma mükâfatları vaat ediyor.
-Nitekim senin huyun onun huyuna uymadığı gibi, onun huyu da sana uymayacak. Sen ayrı bir meşrebin çocuğu, o ayrı bir mizacın evladı olacak. Aranızdaki bütün bu farklılıklara rağmen, beraber yaşayabilmenin yollarını arayacak, birlik beraberliği koruma yönünde özel gayretler göstererek birlikte yaşama imtihanını kazanacaksınız.
- İşte bu gibi farklılıklar yüzünden fertler arasında oluşan küslük ve kırgınlıklardan sonra ilk defa harekete geçip “kusura bakma kardeşim, hakkını helal et..” diyerek el uzatan kimse, birlik beraberliği koruma kahramanı sayılmıştır. Bir hadis-i şerifte Efendimiz (sas), bu hususa işaret ederken, birbirine küsen iki kişiden hayırlı olanı, önce selâm vererek arayı düzeltmeye çalışan olduğuna dikkat çekmiştir.
-Demek oluyor ki: Eğer birlik beraberliği sağlamanın bizim irademize bırakılan imtihanımız olduğuna inanıyorsak, kardeşliğimizi zedeleyecek her türlü incitici söz ve davranışın rüyalarımıza dahi girmesine fırsat vermemeli, bize sırtını döneni dahi kucaklama yolları arayarak beraberliğimizi koruma konusunda önce harekete geçmeliyiz.
Çünkü birlik beraberliği korumayı biz kullarının iradelerine bırakan Rabb’imiz, önce sevgi ile selam verip tebessümle el uzatanı, imtihanı önce kazanan barış kahramanı olarak derecelendirmektedir. Biz bu derecelendirmede yer almaya talibiz, hem de ömür boyu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder