4 Kasım 2013 Pazartesi

HİCRET ve Musab bin Umeyr (r.a.)

HİCRET  ve Musab bin Umeyr (r.a.)
 
Biliyorsunuz, biz miladi takvimi kullanıyoruz. 2013 yılındayız.
Birde hicri takvim var.
Peygamberimizin SAV Mekke'den Medine'ye hicreti bu takvimin başlangıcıdır.
Biliyorsunuz dini ibadetlerimizi hicri takvime göre ayarlıyoruz.
Hicri yıl 354 gün miladi yıl 365 gündür. 10-11 gün fark vardır.
Her sene ramazan 10 gün erken oluyor.
İşte biz bugün (4 kasım 2013) yeni hicri yılın ilk günündeyiz.
 
Bugün 1 Muharrem 1435
 
Aşağıda kitabımda yer alan Musab bin Umeyr isimli genç sahabe hakkındaki yazımı kopyalıyorum.
Yazıyı okuyunca hicretle ilgisini anlarsınız...
Allah'tan yeni hicri yılınızın hayırlı bereketli olmasını dilerim...
 
         C. Çelik   
 
*****************************************
 
Musab bin Umeyr (r.a.)
 

   Yukarıda Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) 'in ashabından bahsederken aklıma geldi. Bütün sahabelere ruhum feda olsun. Hangi birini sayayım. Fakat ilk dinlediğimde Musab bin Umeyr'in  (Allah ondan razı olsun) hayatından çok etkilenmiştim. Efendim sahabelerin hayatını değerli hocalarım çok güzel anlatmışlar. Haddime düşmez. Ama Hz. Musab'ı (r.a.) kısaca tanıtmak istiyorum bilmeyenlere. Allah'ım hata yaparsam affına sığınıyorum.

 

   Musab bin Umeyr Mekke'de çok zengin bir ailenin tek evladıdır. Üstelik bütün Mekkeli kızların pencere kenarlarından geçisini beklediği çok yakışıklı bir gençtir. İçindeki boşluğu islama teşrifiyle doldurur. Adeta Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) 'e aşık olur. Allah müthiş bir iman aşkı verir. Medine'den bir grup tüccar Mekke'ye gelir. İslamı tanırlar ve müslüman olurlar. Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) 'e Mekke'de yaşama imkanı vermedikleri için Medine'ye davet ederler. Ve Medine'de halka islamı öğretecek bir yardımcı isterler.

 

   Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) 'in gönderdiği kişi genç Musab bin Umeyr'dir. Bir yıl sonra Medine'den yetmişbeş kişilik bir heyet Mekke'ye gelir. Başlarında Musab bin Umeyr vardır. Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) 'e gelerek der ki : “ Ya Rasullallah Medine'de islamın girmediği ev kalmamıştır. ” Gelen heyet Akabe denilen yerde tekrar biat ederler : “ Ya Resulallah Seni canımız pahasına koruyacağız.” derler. Bir müddet sonra Allah'tan hicret izni çıkar ve 622 yılında Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)  Medine'yi şereflendirir.

 

   Hep duyduğumuz bir ilahi vardır. Medineliler Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)  'i karşıladıkları zaman söylemişler. 1430 yıldır söyleniyor. “Taleal bedru aleyna...” Türkçe söylenen şekliyle :

 

Ay doğdu üzerimize
Veda tepesinden
Şükür gerekti bizlere
Allah'a davetinden

Sen güneşsin sen aysın
Sen nur üstüne nursun
Sen süreyya ışığısın
Ey sevgili Ey Rasul

Ey bizden seçilen elçi
Yüce bir davetle geldin
Sen bu şehre şeref verdin
Ey sevgili hoş geldin

Ey Rasul sana söz verdik
Doğruluktan ayrılmayız
Sen ey esenlik yıldızı
Senin sevginle doluyuz
 
Ay Doğdu Üzerimize-Taleal Bedru

   Ben çok düşünmüştüm. İslam Mekke'de ortaya çıktı. O devirde televizyonda yoktu. Medine'liler islamı nereden biliyordu da Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) 'i böyle coşkuyla karşılamışlardı. Musab bin Umeyr (r.a) 'in hayatını okuyunca bu merakım cevabını buldu. Muhteşem zenginliği elinin tersiyle itti. Anasız, babasız gurbette fakat kalbinde Allah ve Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) 'in aşkıyla fakir ve bekar bir halde Uhud harbinde şehit olarak ahirete göçtü. Allah ondan razı olsun. Şefaatine nail etsin.

 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder