Şeyh Sadi Hazretleri buyurur:
“Babam, ruhunu teslim ederken, bana şu nasihatte bulundu:
«Oğlum! Şehvet bir ateştir, ondan sakın. Cehennem ateşini kendin için harlandırma. O ateşte yanmaya takatin yoksa bugünden sabır ile o ateşe su dök.»”
Şehvet; nefsin her türlü şiddetli arzu ve ihtiraslarıdır.
Mal, makam, mevki, şöhret ve karşı cinse duyulan haddinden fazla ve aşırı düşkünlük gibi bütün azgınlık ve taşkınlıklar, şehvet cümlesindendir.
Bunlar gafil insanları asıl maksadından ve insanlık haysiyetinden uzaklaştıran mühim imtihanlardır.
Bu tür imtihanlar karşısında sabredememek ve nefse yenik düşmek; gelgeç zevkler ve fani menfaatler uğruna ebedi bir hayatı elim bir azaba çevirmekten başka bir şey değildir.
Kaynak : İslam ve İhsan
“Babam, ruhunu teslim ederken, bana şu nasihatte bulundu:
«Oğlum! Şehvet bir ateştir, ondan sakın. Cehennem ateşini kendin için harlandırma. O ateşte yanmaya takatin yoksa bugünden sabır ile o ateşe su dök.»”
Şehvet; nefsin her türlü şiddetli arzu ve ihtiraslarıdır.
Mal, makam, mevki, şöhret ve karşı cinse duyulan haddinden fazla ve aşırı düşkünlük gibi bütün azgınlık ve taşkınlıklar, şehvet cümlesindendir.
Bunlar gafil insanları asıl maksadından ve insanlık haysiyetinden uzaklaştıran mühim imtihanlardır.
Bu tür imtihanlar karşısında sabredememek ve nefse yenik düşmek; gelgeç zevkler ve fani menfaatler uğruna ebedi bir hayatı elim bir azaba çevirmekten başka bir şey değildir.
Kaynak : İslam ve İhsan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder