15 Aralık 2013 Pazar

Vakitsiz bir ezan

Vakitsiz bir ezan


 

Aylardan Ağustos... Sakin bir Cuma günüydü... Çarşı camisinin minaresinden yankılanan bir ses bütün bu durgun havayı dağıtmaya yetti. Saat 12.10'u gösteriyordu. Ezan okunmaya başladı. Herkes Cuma salası olduğunu düşündü bir an, dikkat kesildi. Hayır, okunan sala değildi. Düpedüz dinlediğimiz beş vakit ezandı. Ezanla beraber bir panik ve şaşkınlık başladı;

        -Ne oluyor böyle? Sala için bile on dakika var! Yoksa benim saat mi geri kaldı?

        -Acaba saatler öne mi alındı? Ağustos ayında...Ekim'de öne alınmıyor muydu saatler?

        -Hocanın saati yanlıştır belki. Sizinki kaçı gösteriyor?

        Bir an durgun, içine kapanmış çarşıyı hareketlendirdi bu vakitsiz okunan ezan. Kimileri hiç sorgulamadan namaza geç kaldım telaşıyla abdest almaya koşuyor, kimileri ne olduğunu anlamak için etrafındakilere soruyor. Derken ezan bu telaş arasında şehadet kelimeleri söylenirken sustu. Bir duyuru ile açıklama yapıldı şehir halkına:

     ''Merkezi sistemin kayıt cihazı yanlışlıkla çalıştırılmıştır Vatandaşlarımızdan özür dileriz. ''

      Yanlışlıkla bir saat önce okunan ezana bu kadar hazırlıksız iken, geleceğinden şüphemiz olmayan ecele ne kadar hazırız?

       Hep yarınlara ertelenen iyilikler, tövbeler, özürler, gönül almalar... Yetmediğini söylediğimiz zaman içerisinde salih amellere de vaktimiz olmadı.

      Ya ecel kapımızı çalarsa? Beklemediğimiz bir ezan sesinde bu kadar şaşırmış iken Azrail a.s'ı ansızın karşımızda görünce ne yapacağız?

            Minareden bir ezan okundu bugün


Semerkand Kasım 2013 sayısı alıntı
 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder