12 Mart 2014 Çarşamba

Ahmed Şahin - Namazı evinde cemaatle kılan, camideki cemaat sevabını alır mı?

Ahmed Şahin - Namazı evinde cemaatle kılan, camideki cemaat sevabını alır mı?

 

aile-sağlik Yazarlar Ahmed Şahin

Namazı evinde cemaatle kılan, camideki cemaat sevabını alır mı?

 
 
Soru: Evimiz caminin yakınında. Babam tüm namazlarını bu yakın camide kılıyor, evimizde cemaatle namaz kılma fırsatımız hiç olmuyor.
 
 
Babama, evimizde de kılsak olmaz mı deyince de, olur ama camideki cemaat sevabına erişilmez, camide tam 27 derece fazla sevap vardır, cevabını veriyor, hep çok sevaplı camiyi tercih ediyor.
 
 
Burada bizim sorumuz şöyle oluyor. Arada sırada evimizde de cemaat olsak, babamız imam olup biz de arkasında ev halkı olarak saf tutup birlikte namaz kılsak, 27 derece fazla olan cemaat sevabını evimizde alamaz mıyız? Cemaat sevabı sadece camide kılınınca mı alınır?
 
 
Cevap: Cemaatle kılınan namazın 27 derece fazla sevabı, yalnız kılınan namaza nispetledir. Yoksa camide kılındığından dolayı 27 derece sevap alınıyor değildir. Nitekim camide tek başına kılanlar cemaatle kılma sevabına almış olmazlar.
 
 
Öyle ise tek başına kılma yerine saf tutup da cemaatle kılanlar, evde de olsa, çölde de bulunsa 27 derece cemaat sevabına nail olurlar. Yeter ki cemaatle kılma imkanı bulsunlar.
Kaldı ki, Efendimizin, (sas ) evlerinizi mezarlık haline getirmeyin, manasında ikazları da söz konusudur.
 
 
Evlerin mezarlık haline gelmesi, ev halkının namaz vakitlerinde mezardaki ölüler gibi hareketsiz ve ibadetsiz kalmalarıyla oluşmaktadır.
 
 
Bu açıdan bakınca namaz vakitlerinde ev halkı abdest alıp evin içinde saf tutarak cemaatle namaz kılarlarsa, evlerini mezarlık, kendilerini de bu mezardaki ölüler gibi ibadetsiz kalmaktan kurtarmış olurlar. Hem hane halkı büyük bir mutluluk duyar, hem de hep birlikte ölüler gibi hareketsiz kalmaktan kurtulup diriler gibi ibadet eder hale gelmiş olurlar. Evlerini mezarlık değil mescit derecesine yükseltmiş sayılırlar.
 
 
Aile reisinin, bazı vakitlerde evde imam olup geride saf tutan hane halkıyla namaz kılması, yetişen nesle öğretici örnekler vermesi bakımından camideki cemaat sevabını aşan faydalar sağlar diye yorumlamak da mümkündür.
 
 
Ev halkının ibadet heyecanı içinde yaşadıkları bu dakikalar, ömür boyu unutamayacakları kutsal hatıralar olarak kalacaktır hayallerinde.    
 
 
Ayrıca gece namazlarında evde imam olan zatın sesli Kur’an okuması, evin çevresini dinleyici meleklerin doldurmasına da sebep olur. Tıpkı büyük sahabi Üseyid bin Hudayr’ın Medine’deki evinde gece sesli olarak okuduğu Kur’an’ı meleklerin dinlemesi olayında olduğu gibi.
 
 
Siyerde geçtiği üzere Üseyid bin Hudayr, gece evinde sesli Kur’an okumaya başlar. Bu sırada kapıda bağlı atının bir şeyler görüp de ürkmüş gibi kişnemeye başladığını duyunca ‘dışarıda neler oluyor da at kişneyip duruyor?’ diye okumayı kesip dışarı baktığında, evin avlusunda kanatlarını kısmış sakince dinleyen ışıktan kuşların birden göklere yukarı uçuşup gittiklerini görür.
 
 
Hayretler içinde kalan Üseyid, sabah erkenden mescide giderek gördüklerini Efendimiz (sas) Hazretleri’ne aynen anlatır. Efendimiz’in (sas) bu olaya açıklaması şöyle olur:
 
 
-Biliyor musun o göklere yukarı uçuşup giden nurdan parıltıların kimler olduğunu? Onlar evinde okuduğun Kur’an’ı dinlemek için semadan inen meleklerdi. İçinde sesli Kur’an okunan eve melekler dinleyici olarak gelirler. Eğer okumayı sabaha kadar sürdürseydin, melekler de sabaha kadar büyük bir zevkle dinlemeyi sürdürürlerdi.
 
 
Burada önemli bir hatırlatma: Hane halkıyla cemaat olup evde kılma sevabı, camiyi ve cemaati terke sebep olmamalıdır. Çünkü camide kılmanın toplumdaki birlik beraberliği sağlayan sünneti, ihmale izin vermeyecek önemde bir sünnettir. Bundan dolayı deniyor ki:
 
 
-Evde hane halkıyla birlikte namaz kılmak, cemaat sevabını kazandırsa da, cami ve cemaat sünnetini tümüyle terke sebep olmamalıdır. Çünkü farzları camide cemaatle kılma sünneti, Hazreti Resulullah’ın hayatı boyunca terk etmediği sünnetindendir.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder