Gayr-i müslim zannettiler |
Abdülaziz Dirini hazretleri "rahmetullahi aleyh", mütevazı olması ve kendini gizlemesiyle meşhurdu.
Şöyle ki; Bir gün şehir dışında bir yere gitmişti bu mübarek zat. Bir kenarda otururken, birileri geldi yanına. Bunun kıyafetine bakıp, gayr-i müslim zannettiler kendisini. Akılları sıra Müslüman yapacaklardı. Yanına yaklaştılar: - Merhaba arkadaş! - Merhaba. - Sana bir şey desek, yapar mısın? - Olur, yaparım. - Öyleyse tekrar et dediklerimizi! Eşhedü. - Eşhedü. - En la ilahe illallah.- En la ilahe illallah. Ve “Kelime-i şehadet”i sonuna kadar okuyup tekrar ettirdiler. Adamlar sevinçliydi: - Haydi, şimdi de kadıya gidelim, dediler. Mübarek zat, anlamıştı niyetlerini. Ama kırmadı yine de. - Olur, gidelim, buyurdu. Vardılar kadıya ve; - Kadı Efendi! Bu kişi Müslüman olacak. Biz Şehadeti söylettik. Bir de senin yanında söylesin, dediler. Ancak kadı tanıyordu bu büyük zatı. Hayretle baktı onlara: - Siz neler diyorsunuz? - Ne oldu kadı efendi? - Yahu bu zat Abdülaziz Dirini efendidir. Büyük İslam alimidir kendisi. Sonra döndü bu Veli zata: - Efendim nedir bu hâl? - Bilmiyorum, buyurdu. Bana, “Şehadeti oku!” dediler. Okudum. Sonra da buraya getirdiler. Adamlar çok mahcuptu. - Efendim! Niçin kendinizi tanıtmadınız? dediler. Buyurdu ki: - Niyetiniz halisti. Kalbiniz kırılır diye korktum. Ölüm acısı Bir gün de; - Efendim, ölüm acısı ne kadardır? diye sordular bu zata. Cevaben; - Yetmiş kılıç darbesinden fazladır, buyurdu. Sordular yine: - Kabir azabı nasıldır efendim? - Ölüm acısı, hiçtir bunun yanında. - Peki mahşer azabı hocam? - Kabir azabı da, bunun yanında hiçtir. - Ya Cehennem efendim? - O, hepsinden şiddetlidir. Oranın bir “kıvılcım”ı bütün dünyayı yakar, yok eder. Çok istiğfar oku! Bir gün de biri geldi ve; - Efendim, çok sıkıntılarım var. Ne yapayım diye sordu bu zata. Cevaben; - Çok istiğfar oku buyurdu. Adam okuyup, bütün sıkıntılarından kurtuldu. Başka gün de, bir genç gelip; - Hocam, işlerimde muvaffak olamıyorum, diye dert yandı. Büyük Veli; - Öyleyse tövbe et evladım, buyurdu ona da. O da çok tövbe etti. Ve muvaffak oldu her işinde. Çocuğumuz olmuyor Bir gün de biri gelip; - Efendim, dua edin de çocuğumuz olsun, diye rica etti bu zata. Cevap aynıydı: - Öyleyse çok istiğfar eyle! Adamcağız; - Peki efendim, dedi. Ve devamlı istiğfar okudu. Çok geçmeden kavuştu muradına. Her sene çocukları oldu. Hem de ikiz. |
6 Şubat 2015 Cuma
Gayr-i müslim zannettiler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder