11 Şubat 2015 Çarşamba

Ahmed Şahin - Tavrımızı bir de büyüklerin sözleriyle tartmak?

Ahmed Şahin - Tavrımızı bir de büyüklerin sözleriyle tartmak?


Ahmed Şahin
 
 
AİLE-SAĞLIK
 

Tavrımızı bir de büyüklerin sözleriyle tartmak?


1- Peygamberimiz (sas) ve sahabesine olan sevgine ümitle bakabilirsin. Çünkü peygamber ve sahabe sevgisi saf sevgidendir. Onlara dünyevi bulanıklık ve riya kolay giremez! Ahirette O sevdiklerin seni yanlarına çağırabilirler. Çünkü ‘kişi sevdiğiyle beraberdir!’ haberi bir hadistir. Bunu unutma!

2- Ana ve babanın evlatlarına duaları, peygamberin ümmetine duası gibi değerlidir! Bu duaları alan kimse ömür boyu sevinmeye hak kazanmış demektir. Bu dualardan mahrum kalan kimse de ömür boyu pişmanlığa müstahak duruma düşmüş demektir. Onlar adına hayırlar işleyip sevaplar göndermekten başka çare kalmamıştır artık.

3- Dünyada şöhret peşinde koşan kimse, asıl ahirette meşhur olmak gerektiğini hissedemez! Dünyada meşhur olan nice şöhretli kimseler var ki, ahirette meçhul kalırlar, kimse onları tanımaz!

4- Makamların en yükseği, ölünceye kadar mütevazı hayatta kalmaya razı olma makamıdır! Bunu unutma!

5- Konuşmak hoşuna giderse sus, susmak hoşuna gidince de konuş. Böylece iradeni kullanarak kendine hakim olma ahlakı da kazanmış olursun!.

6- Akıllı kimse, sadece hayrı ve şerri bilen kimse değildir. Akıllı kimse, hayrı gördüğünde ona tâbi olan, şerri gördüğünde de ondan uzak kalan kimsedir!.

7- Kötülüklerini gizlediğin gibi iyiliklerini de gizlemeye bak ki, riyaya kapı aralamayasın.

8- Bir kimse kendi ayıbını hatırında tutarsa, başkasının ayıbıyla meşgul olma cesareti bulamaz kendinde. Kendi ayıbından gaflet ederse başkasının ayıbıyla meşgul olmaktan kaçınma gereği duymaz.

9- Bir kimse Allah’ın kendisine ihsan ettiği nimetleri düşünürse, başkasına ihsan ettiği nimetlere hasetle bakamaz. Şayet kendisine ihsan ettiği nimetleri düşünemezse, başkasına ihsan ettiği nimetlere haset etmekten de kendini alamaz. O nimetlere aslında kendisinin layık olduğunu bile düşünebilir.

10- Bir kimse kendini çok akıllı bilir de, kimse ile istişareye tenezzül etmezse Allah ona en akılsızların yapmayacağı yanlışı yaptırarak haddini bildirir. Bir kimse de kendini çok akıllı bilmez de çevresiyle istişareye gerek duyarsa Allah ona akıllıların dahi düşünemeyeceği iyilikleri ilham eder, başarı yollarını açar..

11- Kim başkası için bir kuyu kazarsa, eninde sonunda kendisi de aynı kuyuya düşer.

12- Kim de başkasının gizli kalmış ayıbını ilan ederse, bir gün kendisinin de gizli kalmış ayıpları ilan edilir..

13- Bir kul Kur’ân-ı Kerîm’i hatmederse, melekler onun iki gözü arasını öperler ‘Alnı öpülecek kimselerden oldun şimdi.’ derler.

14- Bir kimse alimlerle salihlerle oturursa, kendisi cahil de olsa alim salih gibi ilgi görür, itibar kazanır.

15- Bir kimse çevresine karşı büyüklük taslarsa Allah onu küçültür, küçük görünürse Allah onu büyütür.

16- Bir kimse dini hafife alırsa kendisi de hafife alınır. Dine hürmet gösterirse kendisine de hürmet gösterilir.

17- Bir kimse başkasının malını kendisi için mubah görürse, bir gün birileri de onun malını kendisine mubah görür..

18- Adalet ile zulüm karşılıklı iki yol gibidirler. Birine yönelen ötekine arkasını dönmüş olur. Siz adalet yoluna yönelin ki, arkanızda kalan zulüm sizden uzaklaşsın.

19- İfrat ile tefrit iki uçtur. Uçlarda yer almak, gövdeden uzak kalmak demektir. En doğrusu, kısa ömürlü uçlarda değil uzun ömürlü ortada olmak, gövdeyi temsil edebilmektir.

20- İslam’da ‘ya hep ya hiç’çilik yoktur. Şimdi hepsini de yapamam, öyle ise hepsini de terk etmem gerekir, denmez. Belki şimdi bu kadarını yapayım, gelecekte de kalan kısmı yaparım, diyerek başlanır.

Dikkat! Dün öldü, bugün can çekişiyor, yarın da daha doğmadı. Öyle ise sen şu can çekişen gününü değerlendirerek gönder de, doğmamış günlerde yaparım, diyerek giden borçlular sürüsüne sen bari katılma!
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder