Kendine eder |
Vaktiyle bir hükümdar, iki de veziri vardı.
Biri iyi kalbliydi. Öteki kötü kalbli ve kıskanç. İyi kalbli olanı; - Eden, kendine eder, derdi sık sık. Onun için hükümdar bu vezirini çok seviyordu. Öbürü, onu çekemiyor, kıymetten düşürmek için fırsat kolluyordu. Bir gün hükümdarın kulağına; - Sultanım, o sizin aleyhinizde konuşuyor, diye fısıldadı. Hükümdar, inandı buna: - Ya, ne diyor? - Ağzınız fena kokuyormuş efendim. - Ama benim ağzım kokmaz ki. - İnanmazsanız, bu akşam dikkat edin. Sizinle konuşurken, eliyle burnunu tutacaktır. Sonra çıkıp, koştu iyi vezire ve; - Bu öğlen yemeğini bizde yiyelim mi? dedi. İyi vezir kabul etti: - Hayhay, yiyelim. Öğlen vakti birlikte eve gittiler. Kötü vezir, yemeklere bol sarmısak koydurmuştu. İyi kalbli vezir yedi o yemeklerden. Akşam, sultanın huzuruna gidince, mecburen bir eliyle hep ağzını tutuyordu. Hükümdar, içinden; - “Tamam, o vezir doğru söylemiş” diye düşündü. Hemen bir mektup yazıp; - Al bunu, falan valiye götür! dedi. İyi kalbli vezir; - Baş üstüne sultanım, dedi. Ve çıktı huzurdan. Mektup şöyleydi: - Bu mektubu sana getireni öldür! Garip, o mektubu valiye götürürken, yolda hasetçi vezire rastladı. Kötü vezir elindeki zarfı görünce sordu hemen: - Onu kime götürüyorsun? - Filan valiye. Hasetçi, bunun bir taltif mektubu olduğunu zannedip rica etti: - İstersen ben götüreyim. - Olur, sen götür, dedi. Ve alıp teslim etti o valiye. Tutun şunu, öldürün! Vali mektubu açıp okuyunca, emretti adamlarına: - Öldürün şunu! Adamları; - Baş üstüne! dediler.. Ve emir anında yerine getirildi. Ertesi gün hükümdar, iyi kalbli veziri sağ salim görünce çok şaşırdı. Huzuruna çağırıp sordu: - Sana verdiğim mektubu valiye götürmedin mi? - Götürecektim, yolda diğer vezir arkadaş ben götüreyim dedi. Ben de olur dedim. O götürdü. - Peki, sen benim hakkımda, “ağzı kokuyor” diyormuşsun, öyle mi? - Estağfirullah sultanım. - Peki o akşam niçin burnunu tutuyordun? Vezir anlattı olanları. Hükümdar hakikati öğrenmişti. İyi kalbli vezirine sevgiyle baktı ve; - Sen haklıymışsın vezirim, dedi. Eden, kendine edermiş hakikaten. |
2 Şubat 2015 Pazartesi
Kendine eder
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder