16 Kasım 2015 Pazartesi

Şeytanlardan korunma yolları

Şeytanlardan korunma yolları

 
Hüseyin Gültekin - [İslami Hayat]

h.gultekin@meydangazetesi.com.tr
13 Kasım 2015, 03:02

Şeytanlar, yapıları ve görevleri itibarıyla ayrı ayrıdır: Bazı şeytanlar, insanın kanı içinde dolaşırlar, bazıları insanın abdestiyle uğraşırlar, bazıları da insanın namazına musallat olmaya çalışırlar.
 
Şeytanla ilgili ayet ve hadisler yorumlanırken, onların ayrı ayrı kategorilere girdikleri daima göz önünde bulundurulmalıdır.
 
İnsanın namazına musallat olmak isteyen şeytanlar, hadislerin anlattığına göre, ezan okunurken insandan uzaklaşırlar. Namaza durulduğunda döner yeniden gelirler. Kamet başlayınca yine kaçarlar. Cemaat namaza durunca yine gelir ve namaz kılanlara, o güne kadar hatırlamadıkları pek çok şeyi hatırlatarak namazın içine girerler.

Şeytan kimlere müdahale edemez?


Tabi, şeytan her namaza müdahale edemez. Bunu şöyle bir benzetme ile anlatabiliriz: Nasıl ki, havada mevcut mikroplardan bazıları tozları kullanır ve onları binek edinerek değişik yerlere ulaşırlar. Onun için bugün modern hastanelerde tozlar yok edilerek bir ölçüde mikroplar önlenmeye çalışılır.
 
Bunun gibi şeytanların bazıları vesvese yoluyla insanın içine girmeye ve orada yerleşmeye çalışır. Eğer insan, daha başta dua ile dinin hükümlerini tam yaşamakla vesveseyi belli bir yerde karantinaya tâbi tutabilirse şeytanın, içine girmesini engellemiş olur.
 
Abdestin tam ve mükemmel alınması, abdeste musallat olmak isteyen şeytana set olacağı gibi, hakkına riayet edilerek kılınan namaz da, namaza musallat olmak isteyen şeytana karşı bir zırhtır. Hatta namazdaki secde, tek başına şeytanı uzaklaştırmaya yetecek bir potansiyel güç demektir. Kul secde edince şeytanın: “O secde etti kurtuldu, ben secde etmedim kaybettim” deyip başına toprak saçtığını Peygamber Efendimiz söylüyor.

Bazı hayvanlar varlığını hisseder


İhlâs ve samimiyet içinde okunan ezanlar esnasında köpeklerin havlamaya başladığına çok şahit olmuşuzdur. Öyle ki, bazen köpekler ezanla beraber havlamaya başlar ve ezan bitince de susarlar.

Onların bu davranışlarından, şöyle bir mana çıkarabiliriz: Köpekler nasıl deprem gibi hâdiseleri bizlerden önce hissetme melekesine sahiptirler, öyle de bizim göremediğimiz şeyleri görme özelliğine de sahip olduklarından, ihtimal onlar, ezan okunurken kaçmakta olan şeytanları görüyor ve onun için de o garip havlamayı yapıyorlar.

Allah’ın hikmeti


Adamın biri, bir pislik böceği görür ve: "Bu yaradılışı çirkin pis kokulu bir yaratıktır. Allah bunu niçin yaratmış ki?" der. İlerleyen günlerde adamın yüzünde bir çıban çıkar. Birçok doktora başvurmasına rağmen tedavisi için bir sonuç alamaz.

Bir gün sokaktan geçen bir adamın bağırtısı üzerine adam çağırtılır ve yaraya bakması istenir. Adam yaraya baktıktan sonra bir pislik böceğinin getirilmesini ister. Orada bulunanlar adamın isteğine gülerler. Fakat hasta olan adam, o böcek hakkındaki söylediklerini hatırlar ve “Adamın isteğini yerine getirin, o doğruyu biliyor” der.

Daha sonra gelen ölü bir böceği yakan adam, onun külünden yaranın üzerine serper ve yara Allah'ın hikmetiyle iyileşir.

Bunun üzerine hasta olan adam etrafına der ki: “İyi biliniz ki, Allah Teâlâ, mahlûkatının en adi ve yaramazı olanında bile, en iyi devanın bulunabileceğini bana bildirmeyi murad buyurdu. Allah Hakîm'dir (hikmetli iş yapar), Habîr'dir (her şeyden hakkıyla haberdardır).”




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder