AİLE-SAĞLIK
Aileyi ayakta tutan sabır kahramanları yok olmamalı!
Son devrelerde aile içi hiddet ve şiddet sınır tanımaz hale geldi. Sabır tahammül duygusundan mahrum, İslam kültüründen yoksun gönüllerde, kaba kuvvet hakim olmaya başladı.
Ya istediğini yapacaksın, ya hiddet ve şiddetin sınır tanımaz sonuçlarına maruz kalacaksın. İslam'da istenen aile hayatı bu değildir!
İslam kültüründe arzulanan aile hayatı odur ki, hanımla bey ortak düşünce ve anlayışta olsunlar, verecekleri kararlarını birlikte istişare ile versinler, ‘evet'lerini, ‘hayır'larını ortaklaşa takdir ve tespit etsinler. Biri ötekini ezip üzmesin, kaba kuvvete maruz bırakmasın. İdeal bir aile hayatı örneği yaşansın. Ne yazık ki, idealler her zaman gerçekleşmemektedir. Ya bey ya da hanım tarafında bazen farklı kültür, farklı mizaç, farklı alışkanlıklar ağır basıyor, bu defa birinin isteğine ötekinin sabırla mukabele etme mecburiyeti doğuyor. Böylece aileyi ayakta tutacak sabır kahramanlarına ihtiyaç hasıl oluyor aile içinde. Bundan dolayı İslam büyükleri diyor ki:
-Sabırsız aile hayatı olmaz. Sabır olmazsa karşılıklı hiddet, şiddet körüklenip sonunda kaba kuvvete zemin hazırlanmış olur. Sabır hayatın her yerinde güzeldir, ama aile hayatında daha güzeldir. Çünkü aile hayatındaki sabır, sadece kendisi için değil, ailenin tüm fertlerini korumaya yönelik sabırdır. Aileyi korumaya yönelik sabır ise sahibini, cennetin en yüksek makamlarına layık hale getirir. Eğer sabreden hanım ise cennet hanımlarının ablası makamına yükselebileceği gibi, sabreden bey ise cennet gençlerinin ağabeyi makamına yücelebilir.
Gazali Hazretleri, ‘Kalplerin Keş-fi'nde aile içindeki bu sabır kahramanlarının derecelerini şöyle tarif eder:
-Hangi hanım beyinin gösterdiği uyumsuzluğa sabrederse, Allah o hanıma, Fir'avn'ın zulmüne sabreden Asiye validemize verdiği sevap gibi sevap verebilir. Hangi bey de hanımının uyumsuzluğuna sabrederse Allah o beye de, Eyyub Peygamber'in sabrına benzer sevap verebilir.
Evet, İslam kültüründe aile hayatında sabır böylesine kutsal ve kurtarıcıdır. Çünkü aile içindeki bu sabır, (batıdaki gibi) içi boşaltılmış karşılıksız sabır değil, tam aksine içi cennet ödülleriyle doldurulmuş kutsal sabırdır. Bundan dolayıdır ki, imanı kuvvetli bir ailede içi cennet ödülleriyle dolu kutsal sabır, zorlanmadan yaşanabilir. Her sabır sonunda da yine ben kazandım, diye düşünebilir ailenin sabır kahramanı!
Sabır kahramanının tartışılmaz değerine böyle işaret ettikten sonra, gelelim aile içinde sabra zorlayanla, sabredenin Allah yanındaki değerlerine. Biri hep baskı yapıyor sabra zorluyor; diğeri de hep baskıyı sinesine çekip sabretmeyi tercih ediyor. Sonunda ikisi de bir olur mu adalet sahibi Allah yanında?
-Olmaz elbette. Çünkü aile içinde sabra zorlayan zalim, sabreden de mazlum sıfatını alır! Adalet sahibi Allah, zalimle mazlumu eşit tutmaz. Zalimin karşısında mazlumun da yanında olur. İşte bu sonuçtan dolayı sabra zorlayan iyi düşünmelidir. Çünkü eninde sonunda İlahi adaleti karşısında bulup zorlamasının hesabını verecektir. Sabreden de iyi düşünmelidir. Çünkü o da eninde sonunda sabrının sevabına kavuşup mükafatını alacaktır.
İşte bu kesin sonuçtan dolayı diyoruz ki:
-Gelin ne birimiz zalim ne de ötekimiz mazlum olalım. Aile içinde kararlarımızı kaba kuvvetsiz istişare ile alalım, kırmadan kırılmadan yaşayalım sonunda hesabını vereceğimiz şu cennete aday aile hayatımızı. Takdir ve tercih size aittir tabii...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder