Aslıhan Erkişi - Gidişime ağlama
Hani? O bırakıp giderken seni,
O öksüz halini takmayacaktın?…………….
Bir alev halinde düştün elime,
Hani ey gözyaşım akmayacaktın?
Bu dizeler bilinenler... Bir de bu şiirin bestelenmemiş dörtlüğü var ki, çok hazin...
“Hani ey gözlerim. O son vedada,
Yolunu kaybetmiş yolcunun dağda,
Birini çağırmak için imdada,
Yaktığı ateşi (gözyaşları) yakmayacaktın..
Bundan gayrı, bu şarkıyı bir de böyle dinleyin bakalım.
Titrer yüreğim
Babaların kaybettikleri kızlarına yaptığı şarkılara bir başka örnek de Suphi Ziya Özbekkan’ın Viyana’da vefat eden kızı Hümeyra’ya ithafen bestelediği Muhayyer makamındaki şarkıdır:
Titrer yüreğim her ne zaman yadıma gelsen,
Kan ağlar içim, hatırı naşadıma gelsen,
Şu hal-i perişanıma bir kerre bakıp,
Allah için ey şuh-i şenim, imdadıma gelsen...
Nasıl bir aşk söyletir insana bu sözleri?.. Dedim ya, bu işte ilahi bir taraf var.
Kyle Rogers
‘Babalar ve Kızları’ (Fathers and Daughters) filminde yer yer sıkıntılı sahneler olsa da, film iki müthiş oyunculuk için izlenir. Çoğu izleyicinin yorumu küçük kızı oynayan Kylie Rogers’ın, babası rolündeki Russell Crowe’dan daha iyi oyunculuk çıkarttığı yönünde. Bu acımasız yorumun nedeni, aslında küçük kızın babasına büyük bağlılığı ve onu yansıtmadaki nefis mimikleriydi bence... Aman Allahım, babaya ancak bu kadar güzel bakılabilir. Hele o Crowe’a bakarken gözyaşları yok mu? Kyle Rogers’a tebrikler.
‘Babalar ve Kızları’ (Fathers and Daughters) filminde yer yer sıkıntılı sahneler olsa da, film iki müthiş oyunculuk için izlenir. Çoğu izleyicinin yorumu küçük kızı oynayan Kylie Rogers’ın, babası rolündeki Russell Crowe’dan daha iyi oyunculuk çıkarttığı yönünde. Bu acımasız yorumun nedeni, aslında küçük kızın babasına büyük bağlılığı ve onu yansıtmadaki nefis mimikleriydi bence... Aman Allahım, babaya ancak bu kadar güzel bakılabilir. Hele o Crowe’a bakarken gözyaşları yok mu? Kyle Rogers’a tebrikler.
Hastalığı sevmek
Yahu hastalık sevilir mi diyor dostların bazıları. Duyar gibiyim. Erenlerin bu konuda bazı mistik ve adeta hasta olmayı sevdirecek yaklaşımları olsa da benim muradım o değil.
Küçükken hastalığı severdim. Çünkü babam başucuma gelir, saçımı okşar ve “Benim güzel kızım ne istermiş bakalım, ne alayım ben kızıma?” benzeri şeyler söylerdi kendine has müşfik edasıyla.
Yahu hastalık sevilir mi diyor dostların bazıları. Duyar gibiyim. Erenlerin bu konuda bazı mistik ve adeta hasta olmayı sevdirecek yaklaşımları olsa da benim muradım o değil.
Küçükken hastalığı severdim. Çünkü babam başucuma gelir, saçımı okşar ve “Benim güzel kızım ne istermiş bakalım, ne alayım ben kızıma?” benzeri şeyler söylerdi kendine has müşfik edasıyla.
Gerçi o her dem şefkatli bir babadır. İstediğim şeyler için daha “alınabilir” bir zemin oluşması ve babamla bir başka bağ vesilesiydi hasta olmak. Her zamanki nazlı nazlı hitaplar babaya tabii. Öyle... Ben sırf bunun için bile hasta olmayı sevmişimdir küçükken…
Allah onlara hayırlı ömürler versin. Yerleri başımızın üstü ve gönüllerimiz. Selam ve sevgiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder