İstiklal Marşının Kabulü 12 Mart 1921
İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ 12 MART 1921
İstiklal Marşımız, yurdumuzun düşman işgaline uğradığı felaket günlerinde hazırlandı. Saldırgan düşmana karşı Anadolu'da tutuşan heyecanı koruyacak; vatan sevgisini ve inancı Canlı tutacak bir marşın hazırlanması düşüncesi, Genel Kurmay Başkanı İsmet (İnönü) Paşa dan geldi.
İsmet İnönü böyle bir marşın Fransız ordusunda mevcut olduğunu ve bizim ordumuz için de faydalı olacağını Milli Eğitim Bakanlığına iletti.
Milli Eğitim Bakanlığı da bu düşünceyi benimseyip bir yarışma düzenledi. Beğenilen güfte için 500 lira ödül verilecekti. Yarışma için 734 şiir gönderildi. Bir kurulca bunlar titizlikle incelenip 6 tanesi ayrıldı.
Ama hiçbiri beğenilmedi; marş olacak değerde bulunmadı. O zaman Burdur Milletvekili olan Mehmet Akif'in para ödülünden rahatsızlık duyduğu için yarışmaya katılmadığı öğrenildi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi şairin Meclis'teki sıra arkadaşı Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Bey'in yardımını istedi.
Hasan Basri Bey bundan sonrasını şöyle anlatıyor:
Akif Bey'in yanımda olduğu bir zaman,elime bir Kağıt parçası alarak,onun dikkatini çekecek bir tarzda yazmaya başladım.
Ne yazıyorsun?
Marş...İstiklal Marşı yazıyorum.
Yahu sen ne adamsın? Seçilecek şiire para ödülü verileceğini bilmiyor musun? içinde para olan bir işe nasıl katılıyorsun?
Yarışma kaldırıldı? Seçilecek şiire ne para verilecek, ne de her hangi bir ödül. Milli Eğitim Bakanı bana güvence verdi.
Ya, o halde yazalım.
***
Âkif, çok yakın arkadaşı Hasan Basri (Çantay) tarafından, İstiklâl Marşı’nı yazmaya ikna edilir.
O da Ankara Taceddin Dergâhı’na kapanarak şiirini yazmaya koyulur.
Çantay’ın hatıralarında, “Aradan iki gün geçti, sabahleyin erken Üstad bizim evde, marşı yazmış, bitirmiş.” demesi, marşın iki günde yazıldığı sonucuna ulaşılır.
Marş’ı ilk olarak 17 Şubat’ta Sebilürreşad dergisinde yayımlar ve orduya ithaf eder.
İşte böylece yazılmaya başlanan ve 48 saatte bitirilen İstiklal Marşı, imzasız olarak Milli Eğitim Bakanlığının seçici kuruluna sunuldu.
Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, daha önce seçilen 6 şiirle birlikte yeni şiiri Ordu Komutanlarına gönderdi. Onlardan, şiirlerin askerlere okunmasını, beğenilenleri sıralamalarını istedi.
Komutanlar, kısa sürede sonucu bildirdiler: Hepsi de Mehmet Akif'in şiirini birinci sıraya almıştı. Bundan sonraki iş, İstiklal Marşı'nın T.B.M.M'ne getirip kabul ettirmekti.
Marş, ilkin Meclis'in 1 Mart 1921 günü yaptığı ikinci oturumunda ele alındı. Başkan Mustafa Kemal'in söz vermesi üzerine Hamdullah Suphi kürsüye gelerek, sık sık alkışlarla kesilen şiiri okudu ve son seçimin Meclis'e ait olduğunu söyledi.
O Gün oylama yapılmadı. Şiirle ilgili konuşmalar ve oylama, Meclis'in 12 Mart 1921 günü öğleden sonraki oturumunda yapıldı.
Bazı milletvekilleri, bir komisyon kurularak şiirin yeniden incelenmesini, bazıları da hemen görülüp karara bağlanmasını istediler. Uzunca tartışmalardan sonra, şiirin kabulü için verilen 6 önerge benimsendi ve İstiklal Marşı çoğunlukla kabul edildi.
Tarih 12 Mart 1921
İstiklal Marşımızın şiiri kabul edildikten hemen sonra, kürsüden bir kez daha okunuyor ve bütün milletvekilleri bu kez ayakta dinliyor.
Meclis yetkilileri birkaç gün sonra Mehmet Akif Beye 500 liralık para ödülünü vermeye geliyorlar. Almayı reddediyor.
Ben müsabakaya girmedim. Bu para benim hakkım değildir ve bana ait değildir diyor.
Meclis yetkilileri ısrar ediyorlarBu parayı kasamızda tutamayız. Siz alın, isterseniz bir yere bağışlayın diyorlar.
Mehmet Akif Bey bunun üzerine parayı alıyor ve hastanede yatmakta olan yaralı gazilerimize bağışlıyor.
Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katıldı. 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etti. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930 da değiştirilerek Cumhurbaşkanlığı orkestrası şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922 de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe kondu. Marşın armonilenmesini Edgar Manas, bando düzenlemesini İhsan Servet Künçer yaptı.
İstiklal Marşı
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder