Aslıhan Erkişi
a.erkisi@meydangazetesi.com.tr
09 Mart 2016, 08:00
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü aslında bir katliamı anlatır. 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 civarında kadın dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlar. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verir. Ne acı bir hatıra ve ders. Bu katliamdan bir ders çıkarılmıştır umarım.
SÖZ TÜKENDİ, ŞİDDET TÜKENMEDİ
Amerika’da ve dünyada bu olaydan sonra neler değişti bilmiyorum ama tanık olduğum ve çoğu zaman kahrolduğum 2016 yılının Türkiye’sinde değişen pek bir şey olduğunu göremediğim gibi, korkarım daha da zora bir yolculuk var. Söylemekten, yazmaktan, anlatmaktan kalem tükendi, söz tükendi ama kadınlara yapılan zulüm, haksızlık, aşağılama tükenmedi.
Kadınlar Günü’ymüş; kadına gün versen ne olur vermesen ne! 364 gün hayatın her alanında, her kesiminde, her coğrafyasında, her kültüründe kadının sadece adı var. Al bir gün de senin olsun, tepe tepe kullan, der gibi yılın bir gününü Kadınlar Günü buyurmuşlar.
KUTLAYABİLECEK MİSİNİZ?
Cizre’de 13 yaşındaki kızını kaybeden ve evladının ölüsünü günlerce buzdolabında bekletmek zorunda kalan kadının Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Ölümden soğuyan bedenini ısıtmak için yavrusunu sabaha kadar koynunda yatıran ananın Kadınlar Günü’nü kutlayabilecek misiniz?
Sokağa çıkma yasağı yüzünden cesedi 7 gün sokakta yatan 11 çocuk annesi Taybet İnan’ın Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Kapılarımızı sonuna kadar açıp himaye edemediğimiz, oradan oraya savrulup başkalarının 2.-3. karısı olup sonrasında sokağa fuhşun kucağına atılan Suriyeli kadınların Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Tecavüze uğrayıp vahşice öldürülen Özgecan ve nicelerinin Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Şiddete uğrayan, 50 yerinden bıçaklanan, öldürülen, çocuk yaşta evlendirilen, hayalleri, umutları söndürülen, hâlâ töreye kurban giden kadınların Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Şehit eşlerinin, suçsuz yere içeride tutulan gazeteci eşlerinin, polis eşlerinin de Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Kadıköy’de hem de “Kadınlar Günü” yürüyüşünde polisin orantısız güç kullandığı yerlerde sürüklediği kadınların Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Zaman Gazetesi’ne sadece destek için giden savunmasız kadınlara uygulanan sert müdahaleye ne dersiniz? Onların da Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
İşte tüm bu zulümlere uğrayan kadınların birçoğu da anaydı. Cennet de anaların ayakları altında. O halde bu zulüm cennetin misafirlerine mi yapıldı?
YURDUN 4 BİR YANINDA KUTLAMA ETKİNLİKLERİ YAPACAKSINIZ, KUTLAYACAKSINIZ ÖYLE Mİ?
O AÇIKLAMA GELMEDİ
Bu kadınlar hem fiziken hem ruhen yaralanırken aileden sorumlu kadın bakandan bir kadın naifliğiyle ve merhametiyle sadece bir çift söz, onların kanayan gönüllerini saracak bir açıklama bekledim ama gelmedi.
Bu ülkede tecavüz eden değil tecavüz edilen suçlu sayılıyor. Kadına uygulanan şiddetin kadın cinayetlerinin önüne geçilemediği gibi özde değil sözde açıklamalarla “kadın hakları” adı altında totoloji (boş laf kalabalığı) yapılıyor.
Yine herkes 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı atacak, kadınlar çiçektir diyecek, 365’te lütfedilen 1 gün olarak kutlanacak. Kutlansın elbette ama o temenniler gerçek olsun, söylenen sözler yürekten gelsin istiyor insan…
“Kadınlar insandır. Biz insanoğlu” diyen Neşet Usta, mekanın, cennet olsun…
Tüm emekçi kadınlarımızın günü yine de bir umutla kutlu olsun.
a.erkisi@meydangazetesi.com.tr
09 Mart 2016, 08:00
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü aslında bir katliamı anlatır. 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 civarında kadın dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlar. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verir. Ne acı bir hatıra ve ders. Bu katliamdan bir ders çıkarılmıştır umarım.
SÖZ TÜKENDİ, ŞİDDET TÜKENMEDİ
Amerika’da ve dünyada bu olaydan sonra neler değişti bilmiyorum ama tanık olduğum ve çoğu zaman kahrolduğum 2016 yılının Türkiye’sinde değişen pek bir şey olduğunu göremediğim gibi, korkarım daha da zora bir yolculuk var. Söylemekten, yazmaktan, anlatmaktan kalem tükendi, söz tükendi ama kadınlara yapılan zulüm, haksızlık, aşağılama tükenmedi.
Kadınlar Günü’ymüş; kadına gün versen ne olur vermesen ne! 364 gün hayatın her alanında, her kesiminde, her coğrafyasında, her kültüründe kadının sadece adı var. Al bir gün de senin olsun, tepe tepe kullan, der gibi yılın bir gününü Kadınlar Günü buyurmuşlar.
KUTLAYABİLECEK MİSİNİZ?
Cizre’de 13 yaşındaki kızını kaybeden ve evladının ölüsünü günlerce buzdolabında bekletmek zorunda kalan kadının Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Ölümden soğuyan bedenini ısıtmak için yavrusunu sabaha kadar koynunda yatıran ananın Kadınlar Günü’nü kutlayabilecek misiniz?
Sokağa çıkma yasağı yüzünden cesedi 7 gün sokakta yatan 11 çocuk annesi Taybet İnan’ın Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Kapılarımızı sonuna kadar açıp himaye edemediğimiz, oradan oraya savrulup başkalarının 2.-3. karısı olup sonrasında sokağa fuhşun kucağına atılan Suriyeli kadınların Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Tecavüze uğrayıp vahşice öldürülen Özgecan ve nicelerinin Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Şiddete uğrayan, 50 yerinden bıçaklanan, öldürülen, çocuk yaşta evlendirilen, hayalleri, umutları söndürülen, hâlâ töreye kurban giden kadınların Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Şehit eşlerinin, suçsuz yere içeride tutulan gazeteci eşlerinin, polis eşlerinin de Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Kadıköy’de hem de “Kadınlar Günü” yürüyüşünde polisin orantısız güç kullandığı yerlerde sürüklediği kadınların Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
Zaman Gazetesi’ne sadece destek için giden savunmasız kadınlara uygulanan sert müdahaleye ne dersiniz? Onların da Kadınlar Günü’nü kutlayacak mısınız?
İşte tüm bu zulümlere uğrayan kadınların birçoğu da anaydı. Cennet de anaların ayakları altında. O halde bu zulüm cennetin misafirlerine mi yapıldı?
YURDUN 4 BİR YANINDA KUTLAMA ETKİNLİKLERİ YAPACAKSINIZ, KUTLAYACAKSINIZ ÖYLE Mİ?
O AÇIKLAMA GELMEDİ
Bu kadınlar hem fiziken hem ruhen yaralanırken aileden sorumlu kadın bakandan bir kadın naifliğiyle ve merhametiyle sadece bir çift söz, onların kanayan gönüllerini saracak bir açıklama bekledim ama gelmedi.
Bu ülkede tecavüz eden değil tecavüz edilen suçlu sayılıyor. Kadına uygulanan şiddetin kadın cinayetlerinin önüne geçilemediği gibi özde değil sözde açıklamalarla “kadın hakları” adı altında totoloji (boş laf kalabalığı) yapılıyor.
Yine herkes 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı atacak, kadınlar çiçektir diyecek, 365’te lütfedilen 1 gün olarak kutlanacak. Kutlansın elbette ama o temenniler gerçek olsun, söylenen sözler yürekten gelsin istiyor insan…
“Kadınlar insandır. Biz insanoğlu” diyen Neşet Usta, mekanın, cennet olsun…
Tüm emekçi kadınlarımızın günü yine de bir umutla kutlu olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder