Cennetten Manzaralar-1
Huriler, eşler, hizmetçiler…
Her çeşit bitki meyve ve yiyecekler…
Nehirler, çeşit çeşit içecekler…
Takılar, giyecekler ve Eğlenceler…
Diledikleri şeyler…
Canların çektiği ve Gözlerin hoşlandığı her şey…
جَنَّاتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ لَهُمْ فِيهَامَا يَشَآؤُونَ كَذَلِكَ يَجْزِي اللّهُ الْمُتَّقِينَ
(O yurt,) girecekleri, zemininden ırmaklar akan Adn cennetleridir. Onlar için orada kendilerine diledikleri her şey vardır. İşte Allah, takvâ sahiplerini böyle mükâfatlan dırır. (Nahl, 16/31)
أُوْلَئِكَ لَهُمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهِمُ الْأَنْهَارُيُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِن ذَهَبٍ وَيَلْبَسُونَ ثِيَابًا خُضْرًا مِّنسُندُسٍ وَإِسْتَبْرَقٍ مُّتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ نِعْمَ الثَّوَابُوَحَسُنَتْ مُرْتَفَقًا
İşte onlara Adn cennetleri vardır; altlarından ırmaklar akar, orada altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanıp kurulacaklar. O ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri! (Kehf, 18/31)
مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ فِيهَا أَنْهَارٌ مِّن مَّاءغَيْرِ آسِنٍ وَأَنْهَارٌ مِن لَّبَنٍ لَّمْ يَتَغَيَّرْ طَعْمُهُ وَأَنْهَارٌمِّنْ خَمْرٍ لَّذَّةٍ لِّلشَّارِبِينَ وَأَنْهَارٌ مِّنْ عَسَلٍ مُّصَفًّىوَلَهُمْ فِيهَا مِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ وَمَغْفِرَةٌ مِّن رَّبِّهِمْ كَمَنْ
هُوَخَالِدٌ فِي النَّارِ وَسُقُوا مَاء حَمِيمًا فَقَطَّعَ أَمْعَاءهُمْ
Müttakîlere vâdolunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadıdeğişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedî kalan ve bağırsaklarınıparça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu? (Muhammed, 47/15)
لاَ يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُم مِّنْهَا بِمُخْرَجِينَ
Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır. (Hicr, 15/48)
“İşte o yaklaştırılanlar, Nimet cennetlerindedirler. Çoğu önceki ümmetlerden, Birazı da sonrakilerden. (Onlar) cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler. Karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar. Çevrelerinde, ölümsüzlüğe ulaşmış gençler dolaşırlar. Kaynağından doldurulmuş, testiler, ibrikler ve kadehlerle. Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir. Beğendikleri meyvalar, Canlarının çektiği kuş etleri,. İri gözlü hûriler, Saklı inciler gibi, Yaptıklarına karşılık olarak
verilir. Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler. Duydukları söz, yalnız "selam", "selam" dır. Sağın adamları, nedir o sağın adamları! Dalbastı kirazlar, Meyva dizili muzlar, Uzamış gölgeler, Fışkıran sular. Pek çok meyva arasında, Tükenmeyen ve yasaklanmayan Ve yükseltilmiş döşekler üstündedirler. Biz kadınları yeniden inşa ettik (yarattık). Onları bâkireler yaptık. Hep yaşıt sevgililer,”(Vakıa, 56/11-37)
إِنَّ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ فِي شُغُلٍ فَاكِهُونَ
Doğrusu bugün, cennetlikler eğlenceyle meşguldürler. (Yasin, 36/55)
يُطَافُ عَلَيْهِم بِصِحَافٍ مِّن ذَهَبٍ وَأَكْوَابٍ وَفِيهَا مَا تَشْتَهِيهِالْأَنفُسُ وَتَلَذُّ الْأَعْيُنُ وَأَنتُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Onların etrafında yiyecek ve içecekler altın tepsiler ve kadehlerle dolaştırılır. Orada canların çektiği ve gözlerin hoşlandığıherşey vardır.Siz orada ebedi olarak kalacak sınız. (Zuhruf, 43/71)
Müfessir İbnü’l Cevzi, Allah cennetteki nimetleri bu iki vasıf altında hülasa etmiştir der: Birincisi, canların çektiği; ikincisi de gözün görmekten hoşlandığı her şey… (İbn’ül Cevzi, Zadu’l-mesir, 8/328)
وَتِلْكَ الْجَنَّةُ الَّتِي أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur.(Zuhruf, 43/72)
KAYNAK: http://vaazlarim.blogcu.com/
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder