24 Temmuz 2016 Pazar

İ’TİKAD (İNANÇ)

İ’TİKAD (İNANÇ)
 
‘İ’tikad’, sözlükte gönülden bağlanma, düğümlemiş gibi sağlam inanma demektir. Akd (düğüm) kökünden türemiştir. ‘Akide’ ise, bağlanılan, inanılan şey anlamındadır. İslâm’da akaid, akide kelimesinin çoğulu olarak, inanılması farz olan hususlar, iman esasları, dinin temel kural ve hükümleri, anlamına gelmektedir.
 
İslâm inanç sisteminin birinci kaynağı Kur’an-ı Kerim, ikinci kaynağı ise hadis-i şeriflerdir. İslâm akaidini oluşturan esaslar, bu kaynaklarda hiçbir yoruma ve yanlış anlaşılmaya yer bırakmayacak şekilde açık, net, yalın ve sade olarak bildirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Allah Teala’ya, peygamberlerine, kitaplara, meleklere, ahirete, kaza ve kadere iman konusuna deyinen ve yer yer ayrıntılı bilgiler veren bir çok ayet vardır. Hadis kitaplarının da, ‘iman, enbiya, tevhid, cennet, cehennem, kader, kıyamet’ gibi bölümlerinde, iman ve itikad esaslarıyla ilgili çeşitli hadisler rivayet edilmiştir. Bu sebeple Kitap ve Sünnet akaid’in temel kaynaklarını teşkil eder. Akıl ve duyu organlarının verileri de ayet ve hadislerin belirlediği esasların açıklanması, yorumu ve ispatlanması konusunda yardımcı olurlar. Bu sebeple iman esaslarının belirlenmesinde tek kaynak ilâhi vahiydir.
 
İslâm akaidini oluşturan esaslar, kesin kaynağa dayandığı gibi apaçıktır. Zamana, mekana, birey ve toplumlara göre değişiklik göstermez. Bu hükümlerin tamamı bir bütün teşkil edip, bölünme kabul etmez. Yani bir kısmına inanıp bir kısmına inanmamak söz konusu olamaz. İnanç sisteminin bir bölümünü bile kabul etmemek inanç sisteminin tamamını kabul etmemektir.
 
                                       İmanın Tanımı ve Kapsamı
 
İman sözlükte, bir kimseyi söylediği sözde onaylamak, doğrulamak, söylediğini kabullenmek, gönül huzuru ile benimsemek, karşısındakine güven vermek, güvenlikte olmak, kuşkuya yer vermeyecek şekilde içten ve yürekten inanmak, anlamına gelir.
 
Terim olarak ise, Hz. Peygamber (s.a.v.)’i, Allah Teala’dan getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerde tasdik etmek, O’nun haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul edip bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir.
 
İman esasen kalbin tasdiki olmakla birlikte, kalpte neyin gizli olduğunu insanlar bilemediği için, kalpteki inancın dil ile söylenip açığa vurulması gerekir. 
 


--

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder