23 Ekim 2016 Pazar

DİRAYET

DİRAYET

‘Dirayet’, bilmek, tanımak, akıl, zekâ, yetenek, derin görüş sahibi olmak, derinliğine vakıf olmak demektir.

Konusu Kur’an-ı Kerim’i açıklamak olan Tefsir ilminde dirayet denilince, tefsir çeşitlerinden biri olan ‘Dirayet Tefsirleri’ akla gelir. Dirayet tefsirleri, rivayet tefsirlerinde dikkate alınan, Sahabe ve Tabiin sözleri, Kur’an’ın yine Kur’an ile ve Hz Peygamber (s.a.v.)’in hadisleri ve yorumlamalarının yanında dil, edebiyat, dinin genel prensipleri ve diğer genel bilgilere dayanılarak yapılan tefsirlerin genel adıdır. Bu tefsirlere ‘Rey’ (görüş) tefsirleri de denilir.

Ahlâk biliminde ‘Dirayet’, akıllı ve zeki olma, akılsız ve aptal olmama, derinliğine konulara hakim olma anlamında kullanılmaktadır. Dirayetli kişilerden başkalarına zarar gelmeyeceği gibi, genelde kendileri de zarar görmezler. Çünkü onlar zarar gelecek yerlere gitmezler, gitseler bile zarar görecekleri noktaya vardırmadan uzaklaşırlar.

Dirayet, iyi düşünmekte, iyi ve doğru söylemekte ve özellikle güzel davranışlarda bulunmakta görülür. Sermayesi ise sabır ve fikri çalışma ile beraber fiili çalışmadır.

Dirayet sahibi kişiler çok aranır, fakat az bulunurlar. Dirayet, düşmanlara karşı savunmada bazen silahtan daha çok iş görür.

Dirayetli arkadaşa sahip olmak, dirayetli eşi ve çocuğu olmak insan için büyük bir kazançtır. Çünkü dirayetli kişiler, kendilerine bir işi uzun uzun anlatmaya gerek olmadan anlar ve onun gereğini yaparlar. Belki de yapılması gerekli olan bir şey kendilerine söylenmeden önce bile onu düşünüp, tasarlayarak sonucunu ortaya koyarlar. Bu nedenle yukarıda özelliklerini saydığımız kimselerin değerleri bilinmeli, yetenekleri doğrultusunda bunlar yetiştirilmelidir.

Dirayetten kurnazlık ve hile ile önlem alma yeteneği anlamı da çıkarılabileceğinden bu özellik Cenâb-ı Hak için kullanılmaz.



KAYNAK:BU YAZI AŞAĞIDAKİ WEB SİTESİNDEN ALIMMIŞTIR.
http://www.islamahlaki.com/default.asp?kat_no=560

--

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder