SEVGİLİ EFKAN HOCAM Milliyet Blog'daki Yazı dizisine ÖZETLEYEREK ŞÖYLE DEVAM ETMİŞ...
SEVGİLİ EFKAN HOCAM , YAZIDAKİ KONULARI VE ÇOK KIYMETLİ TAVSİYELERİNİ MADDELER HALİNDE ÖZETLEMİŞ AŞAĞIDAKİ YAZININ SONUNDA...
Allah razı olsun hocam... Sizi çok seviyorum canım hocam...
Sevgili Efkan hocam benim en iyi dostum, akıl danıştığım büyüğüm, kendime örnek aldığım mütevazi, dürüst, ahlaklı, dindar, çalışkan, Allah'ın -inşallah- salih bir kuludur.
Benim namaza başlamama -oturarak teyemmümle nasıl kılacağımı öğreterek ve namazın önemini anlatarak- vesile oldu, yani beni Rabbimle buluşturdu. Allah ebediyyen razı olsun.
Allah bizleri sevdiklerimizle birlikte cennette de komşu etsin.
YALNIZ ŞUNU BELİRMEK İSTİYORUM. BEN BUNLARI YAYINLARKEN EFKAN HOCAMA HEP ŞUNU DEMİŞİMDİR:
HOCAM UTANIYORUM, İNŞALLAH BİRGÜN VUSLAT OLUNCA BUNLARI YAYINLAMAN DAHA GÜZEL OLMAZ MI?
OLSUN CELAL MERAK ETME, SEN ÖLÜRSEN YİNE YAYINLARIM... DİYOR.
Çok emek harcayıp özet haline getirmişsiniz. İyi ki varsınız hocam, bizi komşu yapana hamdolsun...
http://blog.milliyet.com.tr/her-seye-ragmen-yasamak-cok-guzel-87/Blog/?BlogNo=508335
Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-87
Celal ÇELİK ’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini, sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını gözden geçirerek kısa ve öz olarak sizlere sunmaya devam ediyorum.
Uğraş vermek
Evde boş oturup TV izlemekle sıkılıp yoruluyorum. Rabbimizin bir Kur'an ayetinde dediği gibi, kendimi yeni bir işe verdim ve sıkılmak bir yana vaktin ne çabuk geçtiğini anlamıyorum...
“Evet, her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. O halde (bir iş ve ibâdeti) bitirip boşaldın mı, hemen (ikinci bir iş ve ibâdete) başlayıp yorul. Hep Rabbine yönel, O’na yaklaş! ”(İnşirah suresi, 6,7,8. ayet)
Aslında demem o ki; insan boş boş oturmakla, sürekli yatmakla dinlenemiyor. Kendinize bir hobi edinin. Yazı, şiir yazmak, ağaç dikmek, çiçek yetiştirmek, bir müzik enstrümanı çalmak, vs gibi...
Geçen şöyle bir söz okudum; yukarıdaki ayette geçen, Rabbimizin, o halde bir işi bitirince, hemen başka bir işe başla, tavsiyesinin hikmetini, yani gizli nedenini anladım:
“İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür durur.” (İbn-i Haldun)
Suizan (Kötü zan)
Zan kelimesini biliyorsunuz, zannetmek fiilinin köküdür. Zan iki türlüdür. Suizan (kötüzan) ve Hüsnüzan (güzelzan) ....
Günlük hayatta pekçok insanın, gördükleri bir olay veya insan hakkında düşünmeden hemen suizan ettiklerini acizane bakış, mimik ve konuşmalarından anlayabiliyoruz.
Suizan, birinin kötü bir iş yaptığını zannetmektir. Kalbe gelen kötü düşünce, o hâliyle suizan olmaz. Kalbin o tarafa kayması suizan olur.
Mesela birinde bir kalem görünce, (acaba bu kalemi çalmış olabilir mi) diye sadece düşünmek suizan olmaz. Ama (çalmış olabilir) diye zannetmek suizan olur.
Ahilik Teşkilatı
Ahilik; temeli yardımlaşma olan Osmanlı Devleti’nde ticari hayatı canlandıran ve ticari hayata yön veren en önemli esnaf teşkilatıdır.
Ahilik teşkilatının benimsediği Ticaret Ahlâkında 5 Altın Kural
1. Hileli ve çürük mal satmayacaksın,
2. Müşteriden fazla para almayacaksın,
3. Bir başkasının malını taklit etmeyeceksin,
4. Noksan tartmayacaksın ve bozuk terazi kullanmayacaksın,
5. Sahte ve kalitesiz mal üretmeyeceksin,
Bugün bu teşkilatın yüzyıllar önce benimsemiş olduğu altın kurallara ne kadar ihtiyacımız var değil mi?
Celal ÇELİK’in Yukardaki yazı ve yorumlarından hareketle şu sonuçlara ulaşabiliriz:
a-Boş durmak yerine herhangi bir işle meşgul olmalıyız.
b-Bir işi bitirince başka bir işe yönelmek gerekir.
c-Kendimize hobiler edinerek hayatamıza renk vermeye çalışmalıyız.
ç-Kötü zannetmekten kaçınmalıyız.
d-Başkaları hakkında kötü kanaatlerden uzak durmalıyız.
e-Ahilik teşkilatı esnaflar arasında ahlaki ilkelere bağlı manevi bir yapıdır.
f-Bugün Ahilik’te olduğu gibi her durumda dini ve ahlaki kurallara sıkı sıkıya bağlı olmalıyız.
Efkan Vural
(Devam edecek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder