25 Nisan 2015 Cumartesi

Hekimoğlu İsmail - Tövbe, ibadet, istikamet için üç aylar...

Hekimoğlu İsmail - Tövbe, ibadet, istikamet için üç aylar...


Hekimoğlu İsmail
 
AİLE-SAĞLIK
 

Tövbe, ibadet, istikamet için üç aylar...


İbadetler, Allah rızası için yapılır; insanın hem bedenine hem ruhuna ve hem de sosyal hayatına ilaçtır. Müslüman, ticaretinde, hizmetinde, özetle her işinde Allah’ın rızasını esas alır. Allah (cc) da “Gafûr” ve “Rahîm” olduğunu sık sık hatırlatarak insanı günahlarından tövbeye davet eder.

Maddi kirlerimizi temizleyen çeşitli temizlik malzemeleri günah kirlerini temizleyemediği için ancak günahına tövbe edenler, bu tövbe ile günahını temizler. Bunun için, cuma günleri, arife günleri, bayramlar, kandiller, özellikle üç aylar manevi kirlerden arınmak açısından önemlidir, tövbeye davet günleridir; böyle zamanlarda Müslümanlara yeni bir gayret, yeni bir şevk gelir. Zaman mukaddestir, bizatihi değeri tartışılamaz, kıymetlidir; zamanı kıymetlendiren de insandır.

Peygamber Efendimiz (sas) üç aylar için; “Receb, Allah’ın ayı, Şaban Benim ayım, Ramazan ümmetimin ayıdır.” buyurmuştur. Beş mübarek geceden dördü yine bu aylardadır: Regaib Kandili, namazın farz olduğu Mi’raç Kandili, aklanma, arınma, affedilme manasına gelen Berat Kandili ve Kur’an’ın haberi ile bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi…

Nasıl ki şirketler yıl sonunda bilanço çıkarırlar, böylece ne kadar kâr ettiklerini veya zarar ettiklerini öğrenirler. Müslüman da her kandilde, bilhassa üç aylar gibi manevi arınma mevsiminde bir senenin bilançosunu çıkarmalı, hangi günahları terk ettim, hangi sevapları işledim, deyip, evvela kendi kusur ve eksiklerini gözden geçirmeli, manevi kâr ve zararını hesaplamalıdır.

Heykeltıraş, mermeri yonta yonta heykeli ortaya çıkarır. Aynen öyle de insan, “Kur’an okumayı öğrenmeliyim, namaz surelerinin manalarına sık sık bakmalıyım, tesettürüme dikkat etmeliyim, boş konuşmalardan uzak durmalıyım, bir kütüphanem olmalı, okumaya daha fazla vakit ayırmalıyım, gücüm yettiğince sadaka vermeliyim, yiyip içtiklerime dikkat etmeliyim.” deyip, mânevi âleminde İslam’a aykırı her şeyi terk ederek insaniyetini ortaya çıkarmalıdır.

Gençliğimde arayış içindeydim. Bir kandil gecesi, elime aldığım kâğıdın ortasından aşağı doğru bir çizgi çektim, bir tarafa “Noksanlarım” bir tarafa “Neler yapabilirim?” diye yazdım. Sonra yazdıklarıma baktım, “Bunların hangisine tövbe edebilirim?” diye sordum kendime. İşte o kandil akşamı, kahveye gitmeyip derse gitmeyi kararlaştırdım. Bu karar beni, bir kısım arkadaşlardan uzaklaştırdı, sokaktan kurtardı.

Asıl olan, her Müslüman’ın noksanlarını, günahlarını tek tek bilmesi sonra da o eksikleri tamamlamaya çalışması; “Ne haldeyim, nasıl olmalıyım?” sorularını kendine sorup, o senenin muhasebesini yapmasıdır.

Mübarek iklimine girdiğimiz üç aylar, Müslümanlar için nefsi tezkiye yolunda talim ve terbiye zamanıdır. Askeriyede bir söz vardır: Talim ederek ter döken, kanını dökmez. İşte Recep ve Şaban aylarında tutulan oruç da Ramazan ayı için talimdir; Peygamberimiz (sas), Ramazan dışında en fazla bu aylarda oruç tutmuş, bize yol göstermiştir. Yollardaki lalelere, ağaçların tomurcuklarına baktım; düşündüm ki, bu sene iki bahar birden geldi. Bunlardan biri renk renk çiçeklerin müjdelediği ilkbahar, diğeri de üç aylar. Biri zahirimizi diğeri bâtınımızı cennet etti.

Üç aylarda her mümin düşünmeli ki beni yaratan, yaşatan Allah’tır. Öyleyse ona itaat edeyim, bu itaatle manevi dünyamda cennet çiçekleri açsın. Zahiri gibi, bâtınını da cennet etmek Müslüman’ın elindedir. Her Müslüman, cennete gitmek ister; üç ayların kıymetini bilen cennete giden yolu seçmiş, gönlünde tuba ağacı yeşermiş, huzur içindedir.

Şair ne güzel söylemiştir:

Bülbül ne yatarsın yaz bahar oldu, çağrışıp ötmenin zamanı geldi!

Üç aylar…

Tövbe, ibadet, istikamet için daha fazla gayret zamanının geldiğini gösterir.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder