9 Nisan 2016 Cumartesi

Cemil Tokpınar - 1 iyiliğe 1000 sevap fırsatı

Cemil Tokpınar - 1 iyiliğe 1000 sevap fırsatı

 
Cemil Tokpınar

c.tokpinar@meydangazetesi.com.tr
08 Nisan 2016, 03:06


Rabbimize kâinatın zerreleri adedince hamdolsun ki, bizleri manevî arınma ve yücelme ayları olan Üç Aylar’a kavuşturdu. Dün Rabbimizin rahmet ve mağfiretinin coştuğu Regâib Kandili’ni ihya ettik, bugün de Üç Aylar’ın ilki olan Recep ayının ilk günü. İnşallah Şaban ayına ve Ramazan’a da ulaşıp bu kutlu mevsimlerin hakkını verenlerden oluruz.

Üç Aylar, manevî alışverişte fırsatlar zinciridir. “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ümmetimin ayıdır” buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Üç Aylar’da namaz, dua, zikir, sadaka gibi bütün ibadetlerini arttırırdı.

Bediüzzaman Hazretleri bir eserinde, “yapılan her bir iyiliğe, Recep ayında 100’ü aşkın, Şaban’da 300’den fazla, Ramazan’da 1000 sevap verileceğini” belirtir.

Bu açıdan Üç Aylar, bir ürün alana yüzlerce, binlerce hediye verilen manevî bir fuar gibidir. Çünkü namaz, oruç, dua ve sadaka gibi bütün ibadetlerin sevabı yüzlere ve binlere, hatta Miraç, Berat ve Kadir gecelerinde on binlere ve otuz binlere çıkmaktadır.

Kaza namazlarının tam zamanı


Mademki Üç Aylar fırsatlar zinciridir, herkes kendi durumuna ve imkânlarına göre bir değerlendirme programı hazırlamalıdır. Namaz kılmayan kardeşlerimiz, hemen namazla ilgili kitaplar okuyup, araştırmalar yapıp aşk ve şevkle namaza başlamalı, geçmiş kazalarını kılmak için gayret etmelidir. Namaz kılanlar da çevresinde “namaz kılmayan ama başlamak için yüreği yanan kimseleri” namaza teşvik etmelidir. Bir kimseyi namaza başlatmak, onu Rabbiyle buluşturmaktır ve ona bütün kâinatı hediye etmekten daha değerlidir.

Eğer zaten namazını kılan, dua, zikir, oruç ve sadaka gibi ibadetlerine dikkat eden kimseyseniz kendinize yeni bir program yapabilirsiniz.

Sadaka programı


Bizler maddî bakımdan ne kadar sıkıntı içinde olursak olalım kendimizden daha zor durumda olan kardeşlerimiz mutlaka vardır. Gerek dost ve akraba çevremizde, gerek ülkemizin farklı yerlerinde, gerekse dünyanın dört bir yanında fakir ve acı çeken kardeşlerimiz var.

Onlara yardım elini uzatarak acılarını dindirmeye çalışabiliriz. Mümkünse her gün, her hafta az da olsa sadaka verelim. Çünkü sadaka belaların define vesiledir.

Dua ve Kur’an programı


Üç Aylar duaların daha çok kabul edildiği aylardır. Öncelikle tevbe ve istiğfara büyük önem vermeliyiz. Başta nefsimiz ve ailemiz olmak üzere, acılar içinde kıvranan ülkemiz ve İslâm âlemi için yüreğimiz yanarak, gözlerimiz dolarak dualar edelim. Başta Peygamber Efendimizin (s.a.v.) en büyük duası olan Cevşen olmak üzere maneviyat büyüklerinin dualarını okuyup Müslümanların ve insanlığın kurtuluşu için Rabbimize yalvaralım.

Bugünden Kur’an hatmine başlayalım. Anlamını okuyarak Kur’an bilgimizi geliştirelim. Kur’an ve mealini telefonumuza indirerek veya kitap olarak yanımızda taşıyarak her boş vakti değerlendirebilir, Rabbimizle konuşabiliriz.

Namazını hiç terk etmeyen kardeşlerim, Üç Aylar’da cemaatle kılmaya büyük bir özen göstermeli, namazı tâdil-i erkân ve huşu ile kılmak için daha bir dikkatli olmalıdır.

Bu arada gelin, beş vakte beş vakit daha ekleyelim. Meselâ, kuşluk, evvâbin, teheccüd, hacet gibi her gün kılınan nafile namazlara devam edelim. Ayrıca hiç değilse Cuma geceleri veya müsait olduğunuz bir zamanda haftada bir de olsa tesbih ve tevbe namazları kılalım. Bu nafile namazları zaten kılan kardeşlerim, biraz daha uzun kıyam, kıraat, rükû ve secdeler yapmaya, içlerini dua ile süslemeye dikkat edebilirler.

Oruç maalesef çok ihmal edilen bir ibadettir. Üç Aylar, Ramazan’dan Ramazan’a oruç tutanlar için nafile oruç fırsatıdır. Hiç değilse kandil gecelerinin gündüzünde veya pazartesi ve perşembe günleri, buna fırsat bulamayanlar, bari haftada bir gün oruç tutmaya gayret etmelidirler. Oruç tutalım ki, Rabbimizin sonsuz nimetlerinin kıymetini bilelim, yıl boyu açlık çeken kardeşlerimizin hâlini anlayıp onların yardımına koşalım.

Eğer oruç borcu olan kardeşlerimiz varsa onlar da bu ayları borçlarını ödemek için bir fırsat olarak değerlendirebilirler. Böylece Ramazan ayına oruç borcundan kurtulmuş olarak girebilirler.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder