24 Temmuz 2017 Pazartesi

Yalan ve Yalan Yere Şahitlik-2

Yalan ve Yalan Yere Şahitlik-2

Yalan yere şahitlik, adaleti yanıltmakla birlikte vicdanları da yaralamaktadır. Bu sebeple yalan yere şahitlik yapanlar sadece hakkını yedikleri insanın değil tüm toplumun hakkını ihlal etmiş olurlar. Ayrıca insan, yalan söylediğinde veya yalan yere şahitlik yaptığında kimsenin bunu fark etmediğini zanneder. Oysaki Kur’an-ı Kerim’de şöyle bir uyarı yapılmaktadır.

إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ

“Hiç şüphesiz Rabbin sürekli görüp, gözetlemektedir”(Fecr, 89/14),

Elbette Yaratan yarattıkları varlıkları her daim görmektedir. İnsanlar O’nu göreese bile O yarattıklarını her daim görücüdür. Bununla beraber bir başka gerçek şudur ki; her birimizin yanında yaptıklarımızı yazan melekler bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerimde bu husus bizlere şöyle aktarılıyor.

مَا يَلْفِظُ مِن قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ

"İnsan hiçbir söz söylemez ki, onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen ve (kaydeden) hazır bir melek bulunmasın." (Kaf, 50/18)

Yalan yere şahitlikte bulunmamak ise imanın tezahürüdür. Kur’an-ı Kerim’den bir ayetle yalan yere şahitlik etmemenin, doğru sözleü olmanın müminlik alameti olduğunu beraberce öğrenelim. Furkan süresi 72. Ayette şöyle buyrulmaktadır.

وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا

“Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir.” (Furkan, 25/72)

Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde konumuzla ilgili bizlere şu tavsiyelere uymamızı bildirmektedir.

وَلاَ تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌإِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُولـئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُولاً

 “Hakkında bilgi sahibi olmadığı şeylerin ardına düşme. Gerçekten kulak, göz, ve gönül hepsi (bu durumdan) sorumludur. ”(İsra, 17/36)

فَاجْتَنِبُواالرِّجْسَ مِنَ الْأَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ

“O halde pis putlardan sakının; yalan sözden kaçının.”(Hac,22/30)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَكُونُواْ مَعَالصَّادِقِينَ

“Ey İman edenler! Allah’tan sakının ve doğru sözlülerle beraber olun.”(Tevbe, 9/119)

Hz. Fahr-i Kainat (s.a.s) Efendimiz ise bizlere şu uyarıyı yapmaktadır.

« إنًَّ الصِّدْقَ يهْدِي إلى الْبِرِّ وَإنَّ البرِّ يهْدِي إلى الجنَّةِ ، وإنَّ الرَّجُل ليَصْدُقُ حتَّى يُكتَبَ عِنْدَ اللَّهِ صِدّيقاً، وإنَّ الْكَذِبَ يَهْدِي إلى الفُجُورِ وإنَّ الفُجُورًَ يهْدِي إلى النارِ ، وإن الرجلَ ليكذبَ حَتى يُكْتبَ عنْدَ اللَّهِ كَذَّاباً »

 “Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, Fücura (yani yoldan çıkmaya) sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır.” (Buhari, Edep, 69)

Yalandan sakınıp doğru sözlü olmak dünyamızı da hayra ulaştıracaktır. Bir ayette yalandan kaçınıp doğru sözlü olanlara şöyle müjde verilmektedir.

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَقُولُوا قَوْلًا سَدِيدًيُصْلِحْ لَكُمْ أَعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَنْ يُطِعْ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظِيمًا

“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve doğru söz söyleyin. Böyle davranırsanız, Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar. Kim Allah ve Resulüne itaat ederse, büyük bir kurtuluşa ermiş olur.” (Ahzab, 33/70-71)

Yalan ve yalancılık çok çirkin bir huydur. Yalan ve yalan yere şahitlik müminin vasfı asla olamaz. Allah (c.c.)’un kendisini gördüğünü ve konuştuklarını kayıt altına aldırdığını bilen ve buna bütün içtenliğiyle iman eden bir kimsenin ağzından yalan çıkması ve hele hele adaleti yanıltmak adına, insanları aldatmak adına yalan yere şahitlikte bulunması düşünülemez.
http://www.guncelvaaz.com
Ahmet ÜNAL
Uzman Vaiz

 BU YAZI AŞAĞIDAKİ SİTEDEN ALINMIŞTIR:
http://www.guncelvaaz.com/index.php/ahlaki-ilkelerle-ilgili-vaazlar/588-yalan-ve-yalan-yere-%C5%9Fahitlik.html

--

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder