Ahmed Şahin - Cuma namazında kafa karışıklığına gerek yoktur

Ahmed Şahin - Cuma namazında kafa karışıklığına gerek yoktur

Ahmed Şahin

a.sahin@zaman.com.tr

 

AİLE-SAĞLIK Yazarlar Ahmed Şahin

Cuma namazında kafa karışıklığına gerek yoktur

 

 

Soru: Cuma namazına gelenlerin bir kısmı cumayı kıldıktan sonra çıkıp gidiyorlar, bir kısmı da çıkmayıp namaza devam ediyorlar, bu da benim kafamı karıştırıyor, cuma günü öğle namazı olmadığına göre kalanlar, neyin namazını kılıyorlar merak ediyorum, kafam karışıyor bu namazlar konusunda. Bilgi verirseniz kafa karışıklığından kurtulacak, belki ben de kılacağım cumadan sonra kılınan o fazla namazları.

 

 

Cevap: Soru sahibinin kafasını karıştıran bu konuyu net şekilde açıklayabilmek için önce cuma namazını tespit etmeliyiz, sonra da kafa karıştıran ilave namazlara bakmalıyız ki, konuyu bir ölçüde açıkça anlatmış olalım. Zihin karışıklığı giderilmiş olsun böylece.

 

 

Bilindiği üzere, cuma günü öğle namazı yerine on rekatlı bir cuma namazı kılınır.

 

 

Bu on rekatlı namazın ilk kılınan 4 rekatı, cumanın ilk sünnetidir.

 

 

Bu sünnet kılındıktan sonra cumanın iki rekatlı farzı kılınır.

 

 

Bundan sonra da cumanın 4 rekatlı son sünneti kılınır.

 

 

 Böylece cuma namazı, başta kılınan ilk sünnetiyle, ortada kılınan cuma farzıyla, arkasından kılınan son sünnetiyle tamamlanmış olduğundan, günün öğle ibadeti ikmal edilmiş kabul edilir.

 

 

Bundan sonra isteyenler camiden çıkıp giderler. Çünkü öğle ibadetini tamamlamış, vaktin namazını eda etmiş olmaktalar. Ancak vakti olanlar kalıp iki vakit namazı kaza ederler.

 

 

 -Nasıl mı kaza ederler bu iki vaktin namazlarını?

 

 

 -Niyet ettim vaktinde kılamadığım en son öğle namazının farzını kaza etmeye, diyerek, kılamadığı en son öğle namazını kılarlar. Ahir zuhur denen bu namaz, kılamadığı geçmiş öğle namazı kazası sayılır. Geçmişte kılamayıp da borç olarak üzerinde bekleyen öğle namazını kılmış olur, bir öğle namazı borcundan kurtulur böylece.

 

 

Bundan sonra iki rekatlı bir sabah namazı da kaza ederler. Yahut da vaktin sünneti niyetiyle bir nafile namaz kılarlar.

 

 

 Bu namazlarda bir kolaylık da söz konusu olur. Bu kaza namazlarının başında kamet getirmeye gerek olmaz. Çünkü müezzinin cumada getirdiği kamet, bunlara da kifayet eder, bir vakitte iki kamet getirmeye ihtiyaç duyulmaz.

 

 

 Sanırım bu anlattıklarımda kafa karıştıracak bir karışıklık yoktur. Çünkü on rekatlı cuma namazından sonra kılınan bu iki kaza namazını isteyen kılıyor, istemeyenler de çıkıp gidiyor. Bir kafa karışıklığına da gerek kalmıyor.

 

 

Ancak bazen iyi niyetli ilmi tartışmalar da oluyor kılınan bu fazla namazlar konusunda. Deniyor ki:

 

 

-Geçmişte cumadan sonra kılınan böyle kaza namazı âdeti yoktu. Öyle ise şimdi de olmamalı, yeni bir âdet başlatılmamalıdır. Çünkü cumadan sonra fazladan kılınan bu namazlar cumanın devamı gibi sanılıp cumayı uzun gösteriyor, hem de cumanın sahih olmadığı yolunda bir şüphe de meydana getiriyor, cuma sahih olmadığı için kılınıyor bu namazlar diye tereddütler oluşturuyor.

 

 

  Bu endişeyi önemli bulanlar tercihlerini kendileri yaparlar. İki vaktin kaza namazını cumadan sonra kılmayabilirler.

 

 

Ancak böyle bir şüphenin endişesini duymayanlar da cumadan sonra kaza namazı kılmaya devam ederler, bir şey kaybetmez sadece kazanırlar. Kaza namazı borçlarını azaltmış olurlar.

 

 

  Şafiilerin bu namazları kılmaya özel bir önem vermelerine mukabil, Hanefilerde dileyenler kılarlar. Vakti müsait olmayanlar da kılmayıp giderler. Böylece bir kafa karışıklığı da söz konusu olmaz ibadet hayatımızda.  

 

 

   Sanırım soru sahibi okuyucum istediği bilgiyi elde etmiştir. Bundan sonra bu fazla namazları kılma konusu onun da tercihine kalmıştır. Kılarsa namaz borçlarında azalma olacak, kılamazsa bir ısrara maruz kalmayacaktır.