20 Mayıs 2014 Salı

Ahmed Şahin - Musibetlere iman kuvvetiyle dayanma örnekleri!

Ahmed Şahin - Musibetlere iman kuvvetiyle dayanma örnekleri!



AİLE-SAĞLIK Yazarlar Ahmed Şahin

Musibetlere iman kuvvetiyle dayanma örnekleri!

 
Evet, dünyada eksik olmayan musibet imtihanlarına iman kuvvetiyle karşı konulabilir.
 
 
Ancak imtihanı kazandıran bu iman kuvveti de kendiliğinden oluşmaz. İnsanın kendini hazırlaması gerekiyor musibetlere karşı koyacak iman kuvvetini elde etmek için. Bundan dolayı (aleyhissalâtü ves’selâm) Efendimiz, yaptığı duasında şöyle niyazda bulunmuştur:
 
 
- Yâ Rab, Senden dünyadaki musibet imtihanlarını kazandıracak iman kuvveti diliyorum. Sıkıntı ve zorlukları karşılayacak iman kuvveti ihsan eyle bizlere!..
 
 
Gerçekten de imanı kuvvetli insanlarda zorlukların, musibetlerin tazyiki azalıyor, tahammül ve sabır duyguları gelişiyor, musibetler karşısında yıkılmıyor, hep ayakta kalıyor, hayatlarını yine de huzurlu şekilde çöküntüye girmeden sürdürebiliyorlar.
 
 
Nitekim böyle sıkıntılı devrelerde kuvvetli iman sahibi kimselerin gösterdikleri sabır ve tahammül örnekleri dikkatimizi çekiyor. Bu örneklerden ikisini arz etmek istiyorum bugün sizlere.
 
 
İmam-ı Gazali Hazretleri’nin naklettiği bu örnek insanların ‘Hak adına’ sahip oldukları şu dayanma gücüne bir bakın lütfen.
 
 
Sahabenin büyüklerinden Hazreti Huzeyfe’nin azatlı kölesi Salim, Yemame Savaşı’nda büyük yaralar alarak düştüğü kızgın kumların üzerinde baygın halde yatmaktadır. Yetişen arkadaşlarından biri hemen kırbasındaki suyu uzatır:
 
 
- Şurada birazcık suyum kaldı, içiver de rahat bir nefes al, çok zor durumdasın, kızgın kumların üzerinde, der.
 
 
  Dudaklarını hareket ettirmeye mecali kalmamış Salim, kaş-göz işaretiyle:
 
 
- Ben oruçluyum, uzattığın suyu içemem, karşılığını verir. Israr ederler:
 
 
- Sen bu halde iken orucuna devam edemez ölürsün, şu suyu içiver!.. Bu defa da şöyle cevap verir:
 
 
- Şu kalkanımın içine dökün. İftar vaktine kadar yaşarsam o zaman içerim. Yaşamazsam Rabb’imin huzuruna oruçlu gitmeyi tercih ederim, cevabını verir.
 
 
Salim, son anlarını yaşar halde yaralı. Ama bu yaralar bedendedir, ruhta, kalpte değil. Kalpte ve gönülde öyle bir iman kuvveti var ki, bu imanı, onu maruz kaldığı kılıç yaralarının tazyik ve tesirinden kurtarıyor, Rabb’inin huzuruna oruçlu olarak gitmenin mutluluğunu hissettiriyor, uzatılan suyu içme gereği dahi duymayacak dereceye ulaştırıyor. İsterseniz bir iman kuvveti örneği de büyük müçtehit Ahmed bin Hanbel’den verelim.
 
 
Devrin Halifesi Mansur, isteğine uygun fetva alamadığı için onu zindana atmıştı. Hapishanenin rutubetli bodrumunda bir hayli zayıflamış olan Hazret-i İmam, nihayet mahkemeye götürülürken yol kenarında toplanmış olan sevenlerinden birinin feryadını duyar:
 
 
- Eyvah, böylesine zayıflamış bir bedenle bu musibete nasıl karşı koyacak muhterem hocamız?.. Sesin geldiği yana dönen büyük müçtehit, şöyle ikazda bulunur zayıflığına acıyan kimseye:
 
 
- Dikkat et der, hayatta eksik olmayan musibet ve sıkıntı imtihanlarına beden kuvvetiyle değil, iman kuvvetiyle karşı konulur. İnsanın bedeni zayıf olabilir, yeter ki imanı zayıf olmasın, kuvvetli kalsın. Kuvvetli iman, sahibine karşılaşacağı her türlü musibeti yenme azmi ve aşkı verir, zorluklar karşısında pes ettirmez, ümitsizliğe düşürmez!..  
 
 
Evet, büyük müçtehidin sıkıntılara beden kuvvetiyle değil iman kuvvetiyle karşı konulacağı konusundaki bu kitaplık çaptaki ikazı hep hatırlanmalı, hiç unutulmamalıdır. İşte bundan dolayı biz de hayatta eksik olmayan sıkıntı ve musibetler karşısında Efendimiz (sas) Hazretleri’nden öğrendiğimiz duamızı tekrarlayarak diyoruz ki:
 
 
- Rabb’imiz! Biz aciz, zayıf kullarız, aczimizi, zaafımızı itiraf ediyoruz. Bizi zorlanacağımız sıkıntı ve musibetlerle imtihan etme. İmtihan edeceğin sıkıntıları da kolayca karşılayacak iman kuvveti ihsan eyle!.. Yakınları şehit olmuş kardeşlerimizin kalb ve gönüllerine de imanlı insanlara has dayanma gücü ilham ve ikram eyle.
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder