13 Mayıs 2014 Salı

Huzur

Huzur



Bir gün bilge bir kral, huzuru en güzel resmedecek sanatciya büyük bir ödül verecegini duyurdu.
Yarismaya cok sayida sanatci katildı. Günlerce calistilar birbirinden güzel resimler yaptilar. Sonunda resimlerini saraya teslim ettiler.

Kral tablolari bir bir inceledi.
Yalnizca iki tablodan cok hoslandi.Ama birinciyi secmesi icin karar vermesi gerekiyordu. Resimlerden birisinde, sükunetli bir göl vardi. 

Göl bir ayna gibi etrafinda yükselen daglarin huzurlu görüntüsünü yansitiyordu. Üst tarafta pamuk beyazi bulutlar gökyüzünü süslüyordu.Resme kim baktiysa, onun mükemmel bir huzur resmi oldugunu düsünüyordu.

Diger resimde de daglar vardi. Ama engebeli ve ciplak daglar üst tarafta öfkeli gökyüzünden yagmur bosaliyor ve simsek cakiyordu. Dagin eteklerinde ise köpüklü bir selale cagildiyordu.

Kisacasi resim hic de huzur dolu görünmüyordu. Fakat, kral resme bakinca selalenin ardinda kayaliklardaki bir catlaktan cikan mini minnacik bir calilik gördü.

Çaliligin icerinde ise anne bir kusun ördügü bir kus yuvasi görünüyordu sertce akan suyun orta yerinde anne kus yuvasini kuruyor... Harika bir huzur ve sükun.

Peki ödülü kim kazandi dersiniz?

Kral ikinci resmi secti.

"Cünkü" dedi,
"Huzur hicbir gürültünün, sıkıntının ya da zorluğun bulunmadigi yer demek degildir.

Huzur; sıkıntıların, dertlerin, sorunların icinde bile yüreginizin sükun bulabilmesidir.
Huzurun gercek anlami budur."


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder