22 Ocak 2015 Perşembe

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN - Zayıflara İkram Edin!

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN - Zayıflara İkram Edin!

Prof Dr. Mahmud Esad Coşan (1938-2001)

HAYIRLI CUMALAR

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Cumanız mübarek olsun, aziz ve sevgili Akra dinleyicileri! Allah bu mübarek sevaplı, nurlu günün hayrından, bereketinden en güzel tarzda hissemend olmayı cümlenize nasîb eylesin...

(EMEKLİ OLMADAN İŞYERİNDE KULAKLIKLA; ŞİMDİ İSE YATAĞIMDA KÜÇÜK RADYOMDAN HERGÜN SABAH 9:30'DA VE ÖĞLEDEN SONRA 15'DE M. ESAD HOCAEFENDİNİN AKRA FM'DE SOHBETLERİNİ DİNLİYORUM. Ankara Akra FM: 107.4 )

Bismillâhir-rahmânir-rahîm

Zayıflara İkram Edin!


RE. 8/8 (Ebğûnî) Cenâb-ı Peygamber buyuruyor: "Beni ve benim rızamı istiyorsanız, , benimle olmak istiyorsanız, beni seviyorsanız, (duafâeküm) siz zaiflerinize ikram edin, zuafânıza ikram edin!"
İnsanda şey var ya, bir şeyler geliyor insanın aklına, düşünceler gelir. Şimdi bu şikayet tarzıyla değil de, adaletsizliğin icabı. Şimdi maaş veriliyor tabii herkese. Maaş verirken,

--Senin derecen hangi dereceden?

--İlk mektepten.

--Senin aylığın bu kadar...

Orta mektep bu kadar, lise bu kadar, üniversite de bu kadar...

Şimdi kapıcı, bir dairenin kapıcısı, ilk mektepten şehadetnâmesi var. Kaç para alır? İlk mektep şehadetnâmesi sahibi ne alacaksa, o da onu alır.

Fatih camisinden, farz edelim imam efendi... Onun da ilk mektep şehadetnâmesi var elinde, o da aynı parayı alır. Yâni takdirsizliğe bakın! Şimdi bir caminin imamıyla, bir kapıcının müsavâtı adalet midir?.. Ama anlatamazsınız bunu. Bu adam bu kadar sene tahsil etmiş, okumuş, Kur'an'ını öğrenmiş, ibadetini öğrenmiş, nasihat etmesini öğrenmiş, bir şeyler öğrenmiş de, bugün onu ilk mektebin insanıyla beraber müsâvi tutuyorsunuz.

--E ne yapayım, sizi de okuyaydınız arkadan!

--E, var mıydı o zaman senin mektebin?..

Bundan evvelki devirlerde camilerin kendilerinin kadrosu varmış. Meselâ Fatih Camiindekiler sekiz altın alırmış, on altın alırmış. On altın ne eder? Sekiz bin lira yapar, altı yedi bin lira yapar. Ama alıyor iki bin lira...

Binâen aleyh, "Siz Allah'ın rızasını istiyor, Peygamberinin rızasını da istiyorsanız ve gàyelerinize de ulaşmak istiyorsanız, zuafânızı himaye ediniz!.. Zuafânızı himaye ediniz!" Ne kadar güzel!..

Peygamber SAS zuafa tabakasıyla beraber oldu. Onlardan ayrılmadı hiç... Hatta zenginler geldiler:

"--Yâ Rasûlallah, bu fukarayı aramızdan çıkar da, bizimle ayrı sohbet yap! Biz bu fukaraların, zuafâların arasına girmek istemiyoruz. Onlar gitsinler, bizimle konuş. Sonra biz gidelim, onlar gene gelsin..." dediler.

Allah Celle ve A'lâ buyurdu ki:



(Vasbir nefseke meallezîne yed'ùne rabbehüm bil-ğadâti vel-aşiyyi yürîdûne vechehû) [Sabah akşam Rablerinin rızasını diyleyerek ona yalvaranlarla beraber sen de sabret!] Bu fukaralardan ayrılma, o zenginlerin lâfına da bakma! İster gelsinler, ister gelmesinler... Onun canı istediği vakitte camiye gelir, istediği vakitte gelmez. Ama fukara her zaman ibadettedir.

Binâen aleyh, siz Allah-u Teàlâ'nın rızasını istiyorsanız, onun ikramına da lâyık olmak istiyorsanız zuafânızı himaye ediniz!..

Niçin?.. Sebebi: (Feinnemâ türzekùn) "Siz zuafâlarınızın sayesinde merzuk olursunuz."

Dün arkadaş gelmiş, Şuhut tarafından:

"--Yağmurdan mahsüller yerde çürüyor." diyor. "Allah bereketi verdi ama, mahsülü kaldırıp da ambara koymak müşkül. Bütün gün yağmur. Islaktan kaldırıp da, makine işleyemiyor. Çürüyecek mahsül, eğer böyle giderse. Konya ovası da böyle..." diyor.

Onun için, himaye, rızıklarınızın bol olması, zuafânıza olan yardımın neticesidir.

İkincisi: (Ve tünsarûn) "Muharebelerde nusret edişiniz, gàlib gelişiniz de, (biduafâiküm) o zayıflarınızın sebebiyledir. Allah onlara acır, ondan dolayı size yardım eder."

Meleklerini de yollar, başka kuvvetler de yollar. Her çeşit imdatları var Cenâb-ı Hakk'ın. Bakarsın o sûretle de nusrete erişirsiniz.


HAYIRLI CUMALAR

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN

 ************************


http://esadcosankulliyati.com/arsiv/ramuz/r750817.html



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder