Cemil Tokpınar - Kurtuluş ayı Ramazan
Selmân-ı Fârisî (r.a.) anlatıyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) Şaban ayının son günlerinde bize verdiği bir hutbede şöyle buyurdu:
“Ey insanlar büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınızın üstüne düştü. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazı meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır. Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.
“Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennet’tir.
“Bu ay yardımlaşma ayıdır. Bu ay müminlerin rızkını arttıracak aydır.
“Bu ayda her kim oruçlu bir mümine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennem’den kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.”
“Rahmet, mağfiret ayı”
Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) Şaban ayının son günlerinde bize verdiği bir hutbede şöyle buyurdu:
“Ey insanlar büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınızın üstüne düştü. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazı meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır. Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.
“Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennet’tir.
“Bu ay yardımlaşma ayıdır. Bu ay müminlerin rızkını arttıracak aydır.
“Bu ayda her kim oruçlu bir mümine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennem’den kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.”
“Rahmet, mağfiret ayı”
Ashâb-ı Kiram’dan bazıları, “Ya Resûlallah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz” dediler.
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) “Allah bu sevabı bir tek hurmayla, bir içim suyla, bir yudum sütle oruçlu mümine iftar ettirene de verir” buyurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:
“Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennem’den kurtuluştur.
“Bu ayda kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse, Allah da onu affeder ve Cehennem’den uzak tutar.
“Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya çalışınız. Bu dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisinden ise hiçbir zaman ayrı kalamazsınız.
“Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, kelime-i şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah’tan mağfiret dilemenizdir.
“Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah’tan Cennet’i istemek, diğeri de Cehennem’den Allah’a sığınmaktır.
“Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennet’e girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir. (et-Tergîb ve’t-Terhîb, 2: 94)
Dualarımız İslâm dünyası için
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) “Allah bu sevabı bir tek hurmayla, bir içim suyla, bir yudum sütle oruçlu mümine iftar ettirene de verir” buyurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:
“Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennem’den kurtuluştur.
“Bu ayda kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse, Allah da onu affeder ve Cehennem’den uzak tutar.
“Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya çalışınız. Bu dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisinden ise hiçbir zaman ayrı kalamazsınız.
“Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, kelime-i şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah’tan mağfiret dilemenizdir.
“Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah’tan Cennet’i istemek, diğeri de Cehennem’den Allah’a sığınmaktır.
“Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennet’e girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir. (et-Tergîb ve’t-Terhîb, 2: 94)
Dualarımız İslâm dünyası için
Ramazan’da duanın özel bir yeri vardır. Rabbimiz dua hakkında şöyle buyurur:
“Bana dua ediniz, size karşılık vereyim.” (Mümin Suresi: 60)
“De ki: Duanız olmazsa Rabbim size ne diye ehemmiyet versin.” (Furkan Suresi: 77)
Peygamberimiz (s.a.v.) müminleri duaya teşvik eder:
“Ramazan’ın ilk gecesinde Cennet kapıları açılır. Her gece sabaha kadar bir münadi seslenir: Günahlarının affedilmesi için istiğfar eden yok mu? Tövbe eden yok mu? Allah tövbesini kabul buyursun. Dua eden yok mu? Cevap verilsin. Kendisi için bir şey isteyen yok mu? İsteği hemen karşılansın.” (İbn-i Hanbel, Müsned, 4: 22)
“Üç kişinin duası geri çevrilmez: Adaletle hükmeden hâkimin, iftar edinceye kadar oruçlunun ve mazlumun.” (İbn-i Mâce, Siyam: 48)
“Oruçlunun iftar vaktindeki duası reddedilmez.” (Tirmizi, Daavât: 129)
Mademki, Ramazan’da dualar reddedilmiyor, geliniz bu ayı ibadet ve dua ile değerlendirip kurtuluşumuza vesile edelim.
“Bana dua ediniz, size karşılık vereyim.” (Mümin Suresi: 60)
“De ki: Duanız olmazsa Rabbim size ne diye ehemmiyet versin.” (Furkan Suresi: 77)
Peygamberimiz (s.a.v.) müminleri duaya teşvik eder:
“Ramazan’ın ilk gecesinde Cennet kapıları açılır. Her gece sabaha kadar bir münadi seslenir: Günahlarının affedilmesi için istiğfar eden yok mu? Tövbe eden yok mu? Allah tövbesini kabul buyursun. Dua eden yok mu? Cevap verilsin. Kendisi için bir şey isteyen yok mu? İsteği hemen karşılansın.” (İbn-i Hanbel, Müsned, 4: 22)
“Üç kişinin duası geri çevrilmez: Adaletle hükmeden hâkimin, iftar edinceye kadar oruçlunun ve mazlumun.” (İbn-i Mâce, Siyam: 48)
“Oruçlunun iftar vaktindeki duası reddedilmez.” (Tirmizi, Daavât: 129)
Mademki, Ramazan’da dualar reddedilmiyor, geliniz bu ayı ibadet ve dua ile değerlendirip kurtuluşumuza vesile edelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder