12 Haziran 2017 Pazartesi

Allah kulunu severse

Allah kulunu severse
 

Yemen’de yetişen Velilerden Şeyh Hubeyşi hazretlerine “rahmetullahi aleyh“, bir gün sordular:
- Hocam, Allah’ın bir kimseyi sevdiğinin alameti nedir?

Buyurdu ki:
- Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona iki şey nasip eder.

- Onlar nedir hocam?
- Birincisi, sevdiği bir kulunu, mesela bir “İslam alimi”ni tanıtır.

- İkincisi?
- İkincisi de ona hayırlı bir iş nasip eder.

Ve şöyle izah etti:
- Yani o kimse “Allah adamları”ndan, “Evliya zatlar”dan birini tanır, sever ve İslam’a hizmet eder.

Sordular.
- Daha çok severse hocam?
- O zaman ona derd-ü bela verir. Sıkıntı gönderir.

Dünyada en güzel şey
Bir gün de;
- Dünyada en güzel şey nedir? diye sordular.

Buyurdu ki:
- Dünyaya düşkün olmamaktır.

- En kıymetli maden nedir?
- Altın.

- Peki altından kıymetli olan nedir?

Buyurdu ki:
- O altını ihtiyaç sahibi bir Müslümana vermektir.

Müslüman kıymetlidir
Bir gün de buyurdu ki:
- Müslüman, çok kıymetlidir. Dünyaya bedeldir Müslüman. Müslümanın yüzüne bakmak ibadettir.

Şaşırdılar.
- İbadet mi dediniz?
- Evet. Müminin yüzüne sevgiyle bakana, cenâb-ı Hak “yüz ömre” sevabı verir.

- Hikmeti ne hocam?
- Çünkü Müslüman, “Allah’ın dostu”dur. Halis Müslümana, gökteki melekler bile imrenerek bakarlar.
 
 

 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder