16 Haziran 2017 Cuma

Bir kalbde iman varsa

Bir kalbde iman varsa
 

Sehl bin Abdullah-ı Tüsteri hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün sohbetinde;
- Bir kimsenin kalbinde hakiki iman varsa, o kişi Rabbine karşı gelip de günah işleyemez, buyurdu.

Ve ekledi:
- Mesela kul hakkını bilen ve bunu düşünen bir Müslüman, ayağını uzatıp da rahat rahat yatamaz .

Şöyle devam etti:
- İmanın, bir sureti vardır, bir de hakikatı. Her Müslümanda imanın sureti bulunur. Nitekim Hak teâlâ Kur’an-ı keriminde mealen; (Ey iman edenler, iman ediniz!) buyuruyor.

Ve izah etti:
- Yani Allahü teâlâ mealen; “Ey imanın suretini edinen Müslümanlar, farzları yaparak ve haramlardan kaçınarak imanın hakikatına kavuşunuz!” buyuruyor.

Sobayı görünce…

Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, asıl iman, bir sevgidir, bir hâldir, buyurdu. Böyle iman eden bir mümin, günah işleyip de Rabbine isyan edemez.

Sözüne devamla;
- Çünkü o, gece gündüz ahiretini düşünür. Sobayı görünce; Cehennemi hatırlar. Her günahı ateş bilir. Başkası günah işlese, onun kalbi yanar. Ölümü asla unutmaz.

İki güzel iyilik

Bir gün de cemaate:
- Size, iyiliklerden en güzel iki tanesini söyleyeyim mi? diye sordu.
- Seviniriz efendim, dediler.

- İyiliklerin birincisi, Allahü teâlâya dosdoğru bir iman. Öbürü, insanlara iyilik etmektir, buyurdu.

- Kimlere iyilik edelim hocam?
- Önce anneye, babaya ve hocaya.

- Sonra efendim
- Aile efradına, akrabaya, arkadaşlara.

- Daha sonra efendim
- Yakından uzağa doğru herkese.
 
 

 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder