11 Haziran 2017 Pazar

Dünyada her insan CGS’dedir

Dünyada her insan CGS’dedir
 

BUGÜN ÜNİVERSİTE SINAVI VARDI. (11.6.2017)


   Meryemler Ankara’da yaşıyorlardı. Mehmetçik Lisesine gidiyordu. Çok çalışmıştı. Nihayet büyük gün geldi. Sınav yeri olarak gecekondu mahallesinde bir yıkık-dökük İlköğretim Okulu çıkmıştı.


 


   Üstelik ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin küçücük sıralarında zor şartlarda sınava girecekti. Ama nasılsa sonunda iyi bir üniversite ve mutlu bir ömür olmayacak mıydı? Şartlar zorda olsa önemli olan sınavdı ve önemli olan başarılı olmaktı. Gerisinin aslında çokta önemi yoktu.


 


   Üç saatlik sınav deyip geçmeyin, bir insanın bütün hayatı bu üç saatlik sınavda belirleniyor. İyi bir iş, kariyer, iyi bir eş, hatta çocuklar, iyi bir ev ve araba... hatta iyi bir çevre, belki de başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, hep bu üç saatlik LYS sınavının sonucuna göre belirlenmiyor mu ?


 


 


   Arkadaşlar,


   Bu dünya hayatı da bir LYS değil mi? Ortalama 60-70 yıllık ömrümüzde, Yaradan’a karşı kulluk sınavındayız. ÖSS’de veya şimdiki adıyla LYS’de olduğu gibi herkese aynı sorular, yani kim daha iyi kulluk sergileyecek?


 


   ÖSS’de kazanç, dünyada rahat bir ömür; dünya hayatı CGS (Cennete geçiş Sınavı) sınavını kazanınca sonu olmayan, ölüm, yaşlılık, hastalık ve çalışmanın olmadığı ebedi bir cennet yaşamı...  Kaybetme olayı çok vahim...



 


   Hani demiştik ya, Meryem zor şartlardaki bir okulda ÖSS’ye girdi diye. ALLAH bu dünya sınavına bazılarını zengin bir ailede, kimisini fakir, kimini babasız, görme engelli ve benim gibi tekerlekli sandalyede... gönderiyor.


 


   Eğer dünyanın aslında, o LYS yapılan okul gibi geçici bir sınav mekanı olduğunu anlayabilsek keşke; aslında herkes bir gün öleceğini biliyor ama neden böyle hırsla mala, paraya bağlanıyor? 


 


 


Biz engellilerde hasta bedenlerimiz ile dünyadaki tüm insanlar gibi sabır ve şükür imtihanındayız. LYS de engelli, engelsiz tüm öğrencilere aynı sınav olduğu gibi dünya CGS imtihanında da tüm insanlara soru aynı: HER AN, HER OLAYDA SABIR VE ŞÜKÜR ...


 


 


Allah mutlak adaleti ile tabii ki sabreden, şükreden ve ibadet eden engellilere herkesten daha fazla sevap veriyor ama bize ayrı muamele yok... Bunu anlasak, engelli oluşumuza takılmayacağız.


 


    Bu gerçeği anlamanın adına da "iman" diyoruz. YANİ BİZ ENGELLİLER İBADETLER VE NAMAZDAN MUAF DEĞİLİZ.


 


    ALLAH herkese dünyanın bir sınav oldugunu, herşeyin ve herkesin bir sonu olduğunu görüp, dünyanın geçici ve fani olduğu gerçeğini anlamayı nasip etsin. İmanımızı artırsın.


 


Geçen yolda karşılaştığım akraba bir genç meraklı meraklı hastalığımı sordu. Kısaca anlattım ama hayatımı merak ettiysen diye internet sitesini söyledim.


 


Genç, abi çok merak ettim, eve gideyim mutlaka okuyacam, dedi. Kendi kendime dedim o zaman: İnsanların hayat hikayesini merak ettiğimiz kadar, Allah Kuran’da ne anlatmış diye merak etmiyoruz, HAYRET!


 


Evinizde mutlaka vardır, Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali okuyunuz inşallah.


 


Nelere vakit ayırmıyoruz ki...


 


Celal Çelik              Ankara  ( Konya-Ereğli )


 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder