Mesaj attım ya” dememeli!
“Boynuna dolandım dayıoğlumun… Gözlerimiz doldu geldi… Hanımlar birbirine sarıldı çocuklar sarmaş dolaş oldular…”
Yaz tatilini fırsat bilen dost ve akraba düğün nişan sünnet derken davetleri peş peşe yollayınca iznimin bir kısmını kullanarak memlekete gitmiştim. Bu arada fırsat varken birkaç gün de kaplıcada dinleneyim diye düşündüm....
Düğünde bir akrabama sordum:
-Bizim dayıoğlu vardı. Gelmişken bir de onun ziyaretine gitsek.
Evini tarif ettiler. Çoluk çocuk dayıoğlunun evine sürpriz bir ziyaret yaptık. Dayıoğlu da evdeydi ama bizim geldiğimize sevinseler mi üzülseler mi bilemiyorlardı. Hem hanımı hem çocukları evlerine nice zamandan beri bir misafir geldiği için sevinmişler ama gelen misafire bir ikramda bulanamayacak oluşlarından dolayı mahcup olmuşlardı.
Anlamıştım… Dedim ki:
“Biz buraya bize ikram edeceklerinizi değil, sizi görmeye geldik. Ne telaş ediyorsunuz. Ne olur böyle telaşa girişirseniz asıl o zaman üzülürüz…”
Boynuna dolandım dayıoğlumun… Gözlerimiz doldu geldi… Hanımlar birbirine sarıldı çocuklar sarmaş dolaş oldular…
Hal hatır sorarken hanımı dedi ki:
“Bir senedir işsiz!..” İşte bu söz yüreğimi köz gibi dağladı… İşsizliğin ne zor şey olduğunu ancak işsiz olan bilirdi. O an dayım geldi gözlerimin önüne… Rahmetli dayım, yani bu işsiz dayıoğlumun babası biz küçükken ne zaman bizi yolda görse hâlimizi hatırımızı sorar, cebimizde harçlığımız var mı yok mu hiç sormadan “şunu cebine atıver yeğen” derdi… Okulda onun verdiği harçlık zamanlarında ne çok sevinirdik…
Dedim ki: “Misafirliğin esası şudur. Ev sahibi misafir geliyor diye evdekinden farklı ikramda bulunmayacak. Evde ne varsa ondan ikram edecek, yoksa da ikram etmeyecek. Misafir de kendine özel bir ikram beklentisi içinde olmayacak. Sevap olan Allah rızası için yapılan ziyaretlerdir. Biz de sizi Allah rızası için ziyaret ettik...”
Ziyaret sonrası gözlerimiz dolu dolu vedalaştıktan sonra hanıma ve çocuklara dedim ki: “Doğru İstanbul’a gidiyoruz…”
“Ama kaplıcaya gidecektik!”
Ben cevap veremedim ama sağ olsun eşim anlamıştı o parayı işsiz dayıoğluma bıraktığımı… Eş dost akraba ziyaretleri meğer ne kadar önemli ne kadar lazımmış… Hiç olmazsa bayram vesilesiyle gitmeli eşi dostu ziyaret etmeliymiş… “Mesaj attım ya” dememeliymiş…
Mehmet Çeliktaş-İstanbul
Ünal Bolat / Türkiye Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder