Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillere aldırma.” (A’râf, 199)
|
|
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Allah’a karşı takva sahibi olun ve aranızı ıslaha çalışın. Allah Teâlâ müslümanların arasını ıslah ediyor.” (Hâkim, IV, 620)
|
|
Âlemlere rahmet Efendimiz Mekke Fethi tahakkuk edip Kâbe’ye girince, o sırada, Allah’ın Rasûlü’ne ve Müslümanlara senelerce eziyet ve işkence etmiş bulunan Kureyşliler Mescid-i Haram’a dolmuşlar, Kâbe’nin çevresinde oturmuşlardı. Efendimiz’in ne yapacağını merakla bekliyorlardı.
Allah Resûlü:
“-Ey Kureyş cemaati! Ey Mekkeliler! Ne dersiniz? Şimdi, hakkınızda benim ne yapacağımı düşünüyorsunuz?” diye sordu.
Kureyşliler:
“-Biz, senin hayır ve iyilik yapacağını bekleriz. Sen, kerem ve iyilik sahibi bir kardeş; kerem ve iyilik sahibi bir kardeş oğlusun. Şu an güç ve kuvvet senin elindedir, bize iyi davran! dediler.
Bunun üzerine Peygamber (as):
“-Benim halimle sizin haliniz, Yusuf (as) ile kardeşleri gibi olacaktır. Yusuf’un kardeşlerine dediği gibi, ben de:
“Size bugün hiçbir başa kakma ve ayıplama yoktur. Allah sizi bağışlasın! Çünkü O merhamet edenlerin en merhametlisidir.” (Yusuf 12/92) diyorum. Gidiniz! Sizler hür ve serbestsiniz!” buyurdu.
Yüce Allah, o Kureyş müşriklerini eline düşürmüş, kendisine boyun eğdirmiş iken Sevgili Peygamberimiz böylece onları affetmiş ve serbest bırakmıştır. Bunun içindir ki, Mekkelilere “Tulekâ: Âzad edilmişler” adı verilmiştir. (İbn-i Hişâm, IV, 32; Vâkıdî, II, 835; İbn-i Sa’d, II, 142-143)
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder