11 Aralık 2015 Cuma

Üç örnek sahabe

Üç örnek sahabe

Cemil Tokpınar

c.tokpinar@meydangazetesi.com.tr
04 Aralık 2015, 01:51

Peygamber Efendimiz (a.s.m.), bir hadis-i şeriflerinde, şöyle buyurmuştur: "Cennet ehlinin gençleri şu beş kişidir: Hasan, Hüseyin, Abdullah ibni Ömer, Sa'd bin Muaz, Übey bin Kâb" (Câmiüssağîr: 4858)

Daha önceki bir yazımızda Hasan (r.a.) ve Hüseyin (r.a.) Efendilerimizin örnek hayatlarını işlemiştik. Bugün de diğer üç sahabenin ibret verici hayatlarından kısa bölümler vererek, onları çok özet de olsa tanıtmış olacağız.

Abdullah ibni Ömer (r.a.)


 Hz. Abdullah, Hz. Ömer'in (r.a.) oğludur. Babası Müslüman olduğunda 5 yaşlarında bir çocuktu. Bu yüzden hiç puta tapmamıştı. Medine'ye hicret ettiğinde 13 yaşındaydı.


Abdullah 15 yaşına geldiğinde Bedir Savaşı için hazırlanan orduya katılmak istiyor, kabına sığmıyordu. Ancak Peygamberimiz (a.s.m.), yaşı küçük birkaç kişiyle birlikte onun da orduya katılmasına izin vermedi. Bu durum onu çok üzdü. Bu hususta şöyle der:

"Beni ufak tefek bulduğu için savaşa katılmama müsaade etmedi. Sabaha kadar ağlayarak, üzüntü içinde kıvranıp uykusuz geçirdiğim başka bir gece hatırlamıyorum."

Uhud’a katılamadı


Hz. Abdullah yaşının küçük olduğu gerekçesiyle Uhud Savaşına da katılamadı. Fakat bundan sonra Peygamberimizle birlikte bütün savaşlara katıldı. Büyük kahramanlıklar göstererek, Resulüllahın takdirini kazandı.

Hicretten sonra kendilerini sadece İslâmiyeti öğrenmeye veren ve başka işle meşgul olmayan "Suffe Ashabı"na dâhil oldu. Kısa zamanda Suffe Ashabının mümtaz şahsiyetleri içinde yer aldı. Ebû Hüreyre'den (r.a.) sonra en çok hadîs rivâyet eden sahabedir.

Çok cömertti


 Hz. Abdullah'ın mescitte kaldığı günlerde gördüğü bir rüyâ bütün gençlerimize örnek olacak niteliktedir. Rüyâsında iki melek kendisini alarak Cehenneme götürmüştü. 3 defa "Cehennemden Allah'a sığınırım" diyerek duâ etmeye başladı. O sırada onları başka bir melek karşıladı ve Abdullah'a (r.a.) "Korkma" dedi. Abdullah bu rüyayı kız kardeşi Hafsa (r.a.) Vâlidemiz vasıtasıyla Peygamberimizden (a.s.m.) sordurdu. Resulüllah, "Abdullah ne iyi birisidir. Bir de geceleyin namaz kılsa" buyurdu. Bundan böyle Abdullah teheccüt namazını hiç terk etmedi.


Çok cömertti. En sevdiği şeyleri Allah yolunda fedâ etmekten çekinmezdi. Fakirlere, yetimlere, kimsesizlere çok yardım ederdi. Hicretin 73. yılında 86 yaşında iken vefat etti.

Übey bin Kâb (r.a.)


Kur'an'ın en güzel şekilde okunmasında büyük hizmetleri olan Übey bin Kâb (r.a.), Peygamberimizin, "en güzel Kur'an okuyan", "Kur'an okuyanların efendisi", "Ensârın efendisi" gibi iltifatlarına mazhar olmuştur. İkinci Akabe biâtından önce Müslüman olmuş, Resûlüllah’la birlikte bütün gazalara iştirak etmişti.

Bir gün Peygamberimiz (a.s.m.) kendisine, "Ey Übey! Allah bana, sana Kur'an okumamı emretti" buyurdu.

Übey, "Allah benim adımı zikretti mi?" diye sordu.

Peygamberimiz, "Evet, Mele-i Âlâ’daki isminle ve nesebinle zikretti" diye cevap verdi.
Übey de, "Öyle ise okuyunuz ey Allah'ın Resulü" dedi. Sonra bu İlâhî lütuf ve teveccüh karşısında duygulanarak gözyaşlarını tutamadı ve ağlamaya başladı.


Hz. Osman zamanında Kur’an’ın toplanması hizmetini yapan 12 kişilik heyete başkanlık yaptı. Hicrî 35 yılında Medine'de vefat etti.

Sa'd bin Muaz (r.a.)


Sa'd bin Muaz (r.a.) Medine'nin iki büyük kabilesinden biri olan Evs'in Eşhel kolunun reisi olmakla birlikte, umumî mânâda Evs'in idâresi de onun üzerinde idi.

Hz. Peygamber (a.s.m.), Medine'de İslâmiyetin yayılması için Mus'ab bin Umeyr'i (a.s.m.) görevlendirmişti. Hz. Mus'ab vasıtasıyla Müslüman olan Hz. Sa'd, hemen Eşheloğullarını topladı ve onlara şöyle dedi:

"Ey Eşheloğulları! Beni nasıl tanırsınız?"

"Sen bizim efendimiz, en ileri görüşlümüz ve en güvenilir adamımızsın" dediler.

Sa'd bunun üzerine şöyle devam etti:

"Ben de size söylüyorum ki, sizler de benim gibi Allah ve Resulüne îman edinceye kadar, ben içinizden erkek veya kadın hiçbir kimseyle konuşmayacağım."

Bu konuşma hemen tesirini göstermiş ve o günün akşamına kadar erkek ve kadın tüm Eşheloğulları Müslüman olmuştu.

Ölümünün ardından 70 bin melek indi


Hz. Sa'd, Bedir ve Uhud Savaşlarına katıldı. Büyük kahramanlıklar gösterdi.    Hendek Savaşı’nda büyük bir yara aldı, mescide çadır kurdurup orada bulundu ve bir müddet sonra şehit oldu.

Onun vefâtı üzerine Peygamberimiz (a.s.m.), "Sa'd'ın cenazesi üzerine Rahmânın arşı titremiştir. Sa'd bin Muaz için daha önce yeryüzüne ayak basmamış yetmiş bin melek inmiştir" buyurdu.

Peygamberimiz onu çok sever, vefâtından sonra da onun meziyetlerini ve mânevî makamını yâd ederdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder