22 Kasım 2017 Çarşamba

PEYGAMBERİMİZİN AKRABALARINA MUAMELESİ-1

PEYGAMBERİMİZİN AKRABALARINA MUAMELESİ-1
 
Rızkının çoğalmasını, ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabasını kollayıp gözetsin.”Buhârî, Edeb 12
İslâm ahlâk literatüründe akrabalık ilişkilerine riayet veya akrabalık bağı anlamında “sıla-i rahim” tabiri kullanılır. Arapçada sıla, bağ; rahim ise akrabalık demektir. Akrabalığın rahim kelimesiyle ifade edilmesi insan oğlunun bir anadan gelmesiyle yakından alâkalıdır. Yani birbirine akraba olan kimseler, bu akrabalığın nereden başladığını, kaç nesildir devam ettiğini öğrenmek için bir araştırma yapsalar, sonunda onun aynı rahimde nihayete erdiğini görürler. Bir başka ifadeyle rahim, akrabalığı sağlayan şeydir. Ayrıca rahim Allah'ın Rahman ve Rahîm isimleriyle aynı kökten türeyen bir kelimedir. Canlı varlıkların yaratılışı ve hayatlarını idame ettirebilmeleri, Allah'ın merhamet sıfatının bir tecellisidir. Hâdiseye bu zaviyeden bakınca eşref-i mahlukât olan insanın fizikî âlemde ilk yaratıldığı ve barındırıldığı yere rahim denmesinin anlamı daha iyi anlaşılacaktır.
Dinimizde insanlar arası ilişkilere ihtimam gösterildiği gibi bilhassa anne babanın ve yakınlardan başlayarak akrabaların ziyaret edilmesi ve her türlü desteğin verilmesi son derece önemli bir prensiptir.
Bir âyet-i kerîmedeوَاعْبُدُوا اللهَ وَلاَ تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَانًا وَبِذِى الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى  وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِى الْقُرْبَى önce Allah'a ibadet edip O'na hiçbir şeyi ortak koşmamak ardından ana babaya ve akrabaya iyilik yapmak emredilirken (en-Nisâ 4/36) bir başka ayette şöyle buyrulmaktadır: وَاتَّقُوا اللهَ الَّذِى تَسَآءَ لُونَ بِهِ وَاْلاَرْحَامَ اِنَّ اللهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا“Ey insanlar! ... Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde gözetleyicidir.” (en-Nisâ 4/1)
Resûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve sellem- de “Allah'a ve âhiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin.” buyurmuş, (Buhârî, Edeb, 85) İslâm'la ilk muhatap olan bir çok kimseye de benzer anlamda emir ve tavsiyelerde bulunmuştur.
Amr bin Abese isimli sahabîden nakledilen uzunca bir hadiste bunun örneğini görmekteyiz. O diyor ki:
Cahiliye dönemindeyken insanların dalâlet üzere olduğunu, hiçbir işe yarayacak harekette bulunmadıklarını biliyordum. Çünkü onlar putlara tapıyorlardı. Derken bir zatın önemli haberler verdiğini duydum. ...Onunla görüşme yolu aradım. Mekke'de kendisine ulaştım ve:
- Sen kimsin, necisin, diye sordum.
“- Peygamberim.” diye cevap verdi.
- Peygamber ne demek, dedim.
“- Beni Allah gönderdi.” dedi.
- Seni hangi vazifeyle gönderdi, diye sordum.
Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“- Akrabayı koruyup gözetmek, putları kırmak ve Allah'ın bir olduğunu ilan edip O'na ortak koşulmaması gerektiğini anlatmakla görevlendirdi.” buyurdu. (Müslim, Müsâfirîn, 294)
Ebû Eyyûb el-Ensârî -radıyallâhu anh-'ın naklettiği rivayete göre Resûlullah'a bir adam gelir ve der ki:
- (Ya Resûlallah) Beni cennete yaklaştıracak ve cehennemden uzaklaştıracak amelin ne olduğunu söyler misin?
Peygamberimiz şöyle buyurur:
“- Allah'a ibadet eder, O'na hiçbir şeyi ortak koşmaz, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, akrabalarına karşı iyi muamelede bulunursun.”
Sorusunun cevabını alan adam geri dönüp giderken Efendimiz yanındaki ashabına:
“- Eğer bunlara sımsıkı sarılırsa cennete girer.” buyurdu. (Müslim, İmân, 14)
Akrabalık ilişkilerinin devamı cenneti kazanma vesilesi sayılırken bu ilişkileri koparmak ve akrabalık hukukuna riayet etmemek de Allah'ın rahmetinden uzak kalmaya sebep olmaktadır.
Ebû Hureyre -radıyallâhu anh-'den rivayet edildiğine göre Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ varlıkları yaratma işini tamamlayınca, akrabalık bağı (rahim) ayağa kalkarak:
- (Huzurunda) bu duruş, akrabalık bağını koparan kimseden sana sığınanın duruşudur, dedi.
Allah Teâlâ:
- Pekâlâ, seni koruyup gözeteni gözetmeme, seninle ilgisini kesenden rahmetimi kesmeme râzı değil misin, diye sordu.
Akrabalık bağı:
- Elbette, râzıyım, dedi.
Bunun üzerine Allah Teâlâ:
- Sana bu hak verilmiştir, buyurdu. (Buhârî, Edeb, 13, M üslim, Birr, 16)
Bu husustaki bir hadis-i kudsî de şu meâldedir:
“ Allah Teâlâ buyurur ki Ben Rahmân'ım. Rahim (akrabalık bağı) var ya, işte onu kendi ismimden bir isim olarak türettim. Ona riâyet edene Ben iyilik ve ihsanda bulunurum. Onu koparanı da lutuf ve merhametimden mahrum bırakırım.” (Ebû Dâvûd, Zekât, 45)
 
 
BU YAZI AŞAĞIDAKİ SİTEDEN ALINMIŞTIR:
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder