Esmâ-i Husnâ, Allah'ın güzel isimleri demektir.
Bir âyet-i kerîmede:
"En güzel isimler O'nundur (Allah'ındır)" (Haşr: 24) buyurulmaktadır.
Diğer bir âyette de; en güzel isimlerin Allah'a ait olduğu belirtildikten sonra, bu isimlerle dua edilmesi tavsiye olunmaktadır (A'râf: 180).
Allah'ın isimleri tevkifîdir. Yâni, Allah hakkında ancak âyet ve hadîslerde zikri geçen ve söylenmesine izin verilmiş olan isimler kullanılabilir. Rastgele isim izafe edilemez.
***
Es-Semi, işiten demektir. Cenab-ı Hak Semi’dir. Her sesi işitir ve duyar. En
kısık sesler ve en gizli fısıltılar dahi O’nun işitmesinden hariç kalamaz.
Hiçbir şey işitmesine perde olamaz.
O’dur
bir tohumun kabiliyet lisanıyla çiçek olmak için yaptığı duayı işiten ve onu
çiçek yaparak duasına icabet eden.
O
dur bir kelebeğin ihtiyaç lisanıyla kanat için yaptığı duayı işiten ve ona
kanat takarak duasına icabet eden.
O
dur kurumaya yüz tutan bir yaprağın ızdırar lisanıyla su için yaptığı duayı
işiten ve bulutlar ordusuyla duasına icabet eden.
O
dur kalpten geçen en gizli bir sesten tutun karanlıktaki bir karıncanın ayak
sesine kadar her şeyi işiten ve duyan.
Cenab-ı
Hak bütün kemal sıfatlarla sıfatlanmış olup bütün kusur ve noksanlıklardan
münezzehtir. İşitmemek ve duymamak ise bir kusur ve noksanlıktır. Cenab-ı Hak
bu kusurdan beridir, yani Semi’dir. Semi sıfatı Cenab-ı Hakk’ın zati bir sıfatı
olup bu sıfatın hakiki mahiyetini idrak etmemiz mümkün değildir. Bu sıfatın
azametini şu misalle bir derece anlayabiliriz:
Acaba
aynı anda kaç kişinin sesini işitip anlayabilirsiniz? İki kişi mi? Üç mü? Yoksa
dört mü? Bir insan aynı anda kaç kişinin sesini işitip anlayabilir? Evet, iki
kişiyi bile aynı anda dinleyip sözlerini anlamak insan için mümkün değildir.
Şimdi
de Allah-u Teâlâ’nın işitme sıfatındaki azamete bakın… Bu kâinat galaksilerin
hareketlerinden sineklerin vızıltısına, rüzgârların terennümatından bulutların
naralarına, denizlerin dalgalarından yağmurların nağmelerine kadar türlü türlü
seslerle ve çeşit çeşit nağmelerle dolu ilahi bir musiki dairesidir.
İşte
Cenab-ı Hak aynı anda bütün bu sesleri işitir. Denizlerin dibindeki balıklardan
tutun semadaki yıldızlara kadar, zerreden şemse, insanlardan meleklere kadar,
nihayetsiz varlıkların sesini aynı anda duyar. Hiçbir ses diğerine mâni olmaz.
Hatta sadece sesleri değil, kalplerden geçenleri dahi işitir. Elbette böyle bir
işitmeyi akıllarımızın idrak etmesi mümkün değildir.
Kur’an-ı
Kerim bu ismi şu ayetleriyle ders vermektedir:
Kullarım sana benden soruyorlar. Muhakkak ki ben çok yakınımdır. Bana dua
edince, dua edenin duasına icabet ederim. (Bakara 186)
(Musa ile Harun) “Rabbimiz! Onun bize kötülük yapmasından veya azgınlığını
artırmasından korkarız.” dediler. Allah buyurdu ki: “Korkmayın, zira ben
sizinle beraberim, işitirim ve görürüm.” (Taha 45-46)
Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa hemen Allah’a
sığın. Çünkü O her şeyi işitir ve bilir. (Fussilet 36)
Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının
sözünü Allah işitmiştir. Allah sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir,
bilendir. (Mücadele 1)
Peygamber
Efendimiz (s.a.v.) de Allah-u Teâlâ’ya Semi ismiyle şöyle senada bulunmuştur:
Ey
sesleri işiten!
Ey
dualara icabet eden!
Ey
şikâyetleri duyan!
Ey
işitmesi bütün işitenlerin üstünde olan!
Ey
en gizli sesleri işiten ve en gizli arzuları bilen!
Ey
çaresizlerin feryat ve inlemelerini işiten!
Ey
hiçbir ses diğerine engel olmadan bütün sesleri bir anda işiten!
Bu
isimden hissemiz şu olmalı: Madem Cenab-ı Hak Semi’dir ve her sesi işitir, o
hâlde biz de tazarru ve niyazla tevazu ve mahviyet ile dua etmeli ve
yalvarışlarımızı O’na işittirmeliyiz. Hem madem O Semi’dir, her şeyi hatta
kalbimizden geçenleri dahi işitir, o hâlde bizler de dilimize ve kalbimize
sahip olmalı ve Rabbimizin işitmekten razı olmadığı şeyleri O’na
işittirmemeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder