Hiçte Kaz kafalı değillermiş
Göç eden yaban kazlarını havada süzülürken hiç seyrettiniz mi ? Eğer seyrettiyseniz "V" şeklinde bir formasyonla uçtuklarını görmüşsünüzdür... Bilim adamları kazların neden bu şekilde uçtuklarını araştırdıklarında kazların hiç de çok kullanılan amiyane tabirle "kaz kafalı" olmadıkları, hatta kazların hayatından bizlerin de hayatımıza aktarabileceğimiz ve ders alabileceğimiz noktaların bulunduğunu vurgulamışlardır...
- "V" şeklinde uçulduğunda, uçan her kaz kanat çırptığında arkasındaki kaz için onu kaldıran bir hava akımı oluşturuyormuş, böylece "V" şeklinde bir formasyonda uçan kaz grubu, birbirlerinin kanat çırpışları sonucu ortaya çıkan hava akımını kullanarak uçuş menzillerini %70 oranında uzatıyorlarmış. Yani, tek başına gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde neredeyse ikiye katlıyorlarmış.
- Bir kaz "V" grubundan ayrıldığı anda uçmakta güçlük çekiyor. Çünkü diğer kazların oluşturduğu hava akımının dışında kaldığından genellikle gruba tekrar katılarak hava akımını kullanarak yoluna devam ediyor.
- "V" grubunun başında giden kaz normal olarak hava akımından yararlanamamakta ve diğer kazlara oranla daha çabuk yorulmakta bu nedenle grubun hızını düşürmekte, bunun sonucunda lider durumundaki kaz en arkaya geçiyor ve hemen ardındaki kaz lider konumuna giriyor, bu değişim çok sık yapılarak bütün kazların grubun her noktasında yer alması sağlanıyor.
- Grubun hızı yavaşladığında gerideki kazlar daha hızlı gitmek üzere öndekileri bağırarak uyarıyorlar.
- Gruptaki bir kaz hastalanırsa ya da bir avcı tarafından vurulup uçamayacak duruma gelirse; düşen kaza yardım etmek için gruptan iki kaz ayrılarak o kazı korumak üzere hasta ve/veya yaralı kazın yanına giderek tekrar uçabilene (ya da ölürse ölümüne kadar) onunla beraber kalıyorlar. (Asla terk etmiyorlar) Daha sonra kendilerine başka bir kaz grubu bularak bu gruba katılıyorlar. Yeni kaz grubu bu şekilde gruba katılmak isteyen kazları reddetmiyorlar.
Belli bir hedefi olan ve buna ulaşmak için bir araya gelen insanlar, hedeflerine daha kolay ve çabuk erişirler. Çünkü birbirlerinin çekimini kullanırlar.
Eğer kafamız en az bir kaz kadar çalışıyorsa; bizimle aynı yöne gidenlerle bilgi alışverişini ve işbirliğini sürekli hale getiririz.
Yaptığınız her işi, yeri ve zamanı geldiğinde başka bir arkadaşımıza bırakmak gerekiyor. Bu bizim için olduğu kadar diğerleri için de faydalıdır.
Yani liderliği paylaşmak ve zor işi rotasyonlu yapmak yaptığımız işe ivme kazandırıyor. İlerlemek ve yol almak için bazen başkalarının uyarılarına ihtiyaç duyarız, bundan alınmamalıyız, aksine böyle uyarıları sevinç ve takdirle karşılamalıyız. Çünkü takım ruhunun gereğidir bu.
İşler zorlaştığında da kenetlenmeliyiz. Paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini paylaşılamadığı ve yardım alınamadığı zaman değil her zaman dikkate almalıyız.
Göç eden yaban kazlarını havada süzülürken hiç seyrettiniz mi ? Eğer seyrettiyseniz "V" şeklinde bir formasyonla uçtuklarını görmüşsünüzdür... Bilim adamları kazların neden bu şekilde uçtuklarını araştırdıklarında kazların hiç de çok kullanılan amiyane tabirle "kaz kafalı" olmadıkları, hatta kazların hayatından bizlerin de hayatımıza aktarabileceğimiz ve ders alabileceğimiz noktaların bulunduğunu vurgulamışlardır...
- "V" şeklinde uçulduğunda, uçan her kaz kanat çırptığında arkasındaki kaz için onu kaldıran bir hava akımı oluşturuyormuş, böylece "V" şeklinde bir formasyonda uçan kaz grubu, birbirlerinin kanat çırpışları sonucu ortaya çıkan hava akımını kullanarak uçuş menzillerini %70 oranında uzatıyorlarmış. Yani, tek başına gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde neredeyse ikiye katlıyorlarmış.
- Bir kaz "V" grubundan ayrıldığı anda uçmakta güçlük çekiyor. Çünkü diğer kazların oluşturduğu hava akımının dışında kaldığından genellikle gruba tekrar katılarak hava akımını kullanarak yoluna devam ediyor.
- "V" grubunun başında giden kaz normal olarak hava akımından yararlanamamakta ve diğer kazlara oranla daha çabuk yorulmakta bu nedenle grubun hızını düşürmekte, bunun sonucunda lider durumundaki kaz en arkaya geçiyor ve hemen ardındaki kaz lider konumuna giriyor, bu değişim çok sık yapılarak bütün kazların grubun her noktasında yer alması sağlanıyor.
- Grubun hızı yavaşladığında gerideki kazlar daha hızlı gitmek üzere öndekileri bağırarak uyarıyorlar.
- Gruptaki bir kaz hastalanırsa ya da bir avcı tarafından vurulup uçamayacak duruma gelirse; düşen kaza yardım etmek için gruptan iki kaz ayrılarak o kazı korumak üzere hasta ve/veya yaralı kazın yanına giderek tekrar uçabilene (ya da ölürse ölümüne kadar) onunla beraber kalıyorlar. (Asla terk etmiyorlar) Daha sonra kendilerine başka bir kaz grubu bularak bu gruba katılıyorlar. Yeni kaz grubu bu şekilde gruba katılmak isteyen kazları reddetmiyorlar.
Belli bir hedefi olan ve buna ulaşmak için bir araya gelen insanlar, hedeflerine daha kolay ve çabuk erişirler. Çünkü birbirlerinin çekimini kullanırlar.
Eğer kafamız en az bir kaz kadar çalışıyorsa; bizimle aynı yöne gidenlerle bilgi alışverişini ve işbirliğini sürekli hale getiririz.
Yaptığınız her işi, yeri ve zamanı geldiğinde başka bir arkadaşımıza bırakmak gerekiyor. Bu bizim için olduğu kadar diğerleri için de faydalıdır.
Yani liderliği paylaşmak ve zor işi rotasyonlu yapmak yaptığımız işe ivme kazandırıyor. İlerlemek ve yol almak için bazen başkalarının uyarılarına ihtiyaç duyarız, bundan alınmamalıyız, aksine böyle uyarıları sevinç ve takdirle karşılamalıyız. Çünkü takım ruhunun gereğidir bu.
İşler zorlaştığında da kenetlenmeliyiz. Paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini paylaşılamadığı ve yardım alınamadığı zaman değil her zaman dikkate almalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder