‘İstihare’, hayır dilemek, hayrın nerede olduğunu öğrenmeye çalışmak ve kendisi için hayır istemek, demektir.
Müslüman kişinin, yapmak istediği bir şeyin kendisi hakkında hayırlı olup olmadığını anlamak için iki rekat namaz kılıp dua ederek, rüyasında manevi bir işaret almak amacıyla uykuya yatmasına da ‘istihare’ ve kıldığı namaza da ‘istihare namazı’ denir.
Bir iş yapılmak istenildiğinde istihare yapmak güzeldir. Hz. Peygamber (s.a.v.), Ashab-ı Kiram’a önemli işlerinde istihareye başvurmalarını tavsiye buyururdu. Câbir (r.a.)’den şöyle dediği nakledilmiştir: ‘Rasûlullah (s.a.v.) bütün işlerinde, Kur’an’dan sûre öğretir gibi istihareyi de öğreterek şöyle derdi: “Sizden biriniz bir işe niyetlendiği zaman farzın dışında iki rekat namaz kılsın ve şöyle desin: ‘Allâhümme estehiruke bi ilmike ve estakdiruke bi kudretike ve es’elüke min fadlike-l azim. Fe inneke takdiru ve la akdiru ve ta’lemu ve la a’lemu ve ente allamu-l guyûb. Allâhümme inkünte ta’lemu enne haza-l emre hayrun li fi dini ve meâşi ve akıbeti emri ev acili emri ve acilihi fek dur hu li ve yessirhu li sümme bârik li fihi. Ve in künte ta’lemu enne haza-l-emre şerrun li fi dini ve maâşi ve akıbeti emri ev âcili emri ve acilihi f’asrifhu anni va’srifni anhu ve’kdur li El- Hayra haysu kâne. Sümme ardihi bihi.” [1]
İstihare duasının anlamı: “Allah’ım yapmayı düşündüğün şu işin işlenmesinden yahut yapılmamasından hangisinin hayırlı olduğunu bana ilminle kolaylaştır. Kudretinle senden güç istiyorum. Sen’in büyük fazlından ihsan buyurmanı dilerim. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter; benim gücüm yetmez. Sen bilirsin, ben bilemem, sen herşeyi çok iyi bilensin, Allah’ım. Eğer bu işi dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya ve ahiretimin sonucu bakımından benim için hayırlı olduğunu bilirsen o işi bana takdir et, kolaylaştır ve onu mübarek kıl. Eğer bu işi dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim için şer olarak bilirsen, onu benden, beni de ondan uzak eyle. Nerede olursa olsun benim için hayır olanı takdir et. Sonra da seni bu hayırla hoşnut buyur.”
Sa’d b. Ebi Vakkas’tan, Rasûlüllah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivayet edilir:
“Adem oğlunun Allah’tan hayır dilemesi (istiharesi) saadetindendir. Allah’tan hayır istemeyi terk etmesi ise onun bedbaht olmasındandır. Allah’ın hükmüne razı olmaması da, Adem oğlunun bedbahtlığındandır.” [2]
İstihareden önce veya sonra, gerekli istişareler yapılır ve o iş hakkında karar verilir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle duyurulur: “İş konusunda onlarla istişare yap. İstişareden sonra o işi yapmaya tam olarak karar verince, artık Allah’a dayan ve güven”[3]
Enes b. Malik’ten gelen rivayet ‘istihare’yi teşvik eder. Bu hadis şöyledir: “İstihare yapan kimse hüsrana uğramaz, istişare eden pişman olmaz, iktisatlı davranan kimse de muhtaç duruma düşmez.” [4]
İstihare namazında nelerin okunacağı hadisle sabit değilse de, birinci rekatta Fatihadan sonra Kâfirun, ikinci rekatta İhlas surelerinin okunması güzel görülmüştür. İmam Nevevî bunu müstehab görür. İmam Gazzalî de bu sûrelerin okunması gereğinden İhya’da söz etmiştir. İbn Ömer’in şöyle dediği nakledilmiştir: Resûllülah (s.a.v.)’i bir ay süreyle izledim, sabah namazının sünnetinde, Kâfirun ve ihlas sûrelerini okurlardı. Gazzalî’nin bu gibi hadisleri kaynak alarak istihare namazında benzer kıraati uygun gördüğü söylenebilir.
İstihare namazından sonra, istihare duası okunur ve istenilen şeye niyet edilerek, Kıbleye dönülmek suretiyle yatılır. Böylece istihareye üç veya yedi geceye kadar devam edilebilir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.)’in bazı duaları üç defa tekrar ettiği, hatta Enes b. Malik’e istihareyi yediye kadar tekrar etmesini tavsiye buyurduğu nakledilir. [5]
İstihare, iyiliği ve kötülüğü kestirilemeyen bir iş hakkında söz konusu olur. Hayırlı ve sevaplı olduğu kesin olarak bilinen bir konuda istihareye gerek yoktur. İstihare namazı, kerahet vakitleri dışında her zaman kılınabilir. Çünkü hadiste vakit belirtilmemiştir.
Müslüman bir kimsenin, başka bir Müslümanın yaptığı veya yapmaya başladığı bir iş, bir karar ve bir eylem için kullandığı ve ona ilettiği ‘Hayırlı Olsun’ dileği, sosyal hayattaki en güzel istihare ahlâkıdır. Allah (c.c.)’ın yasakladığı ve kötü olduğu açıkça bilinen davranış ve eylemlerin dışındaki bütün iş, eylem ve kararlarda müminler sürekli olarak onun ilgilisine istiharede bulunmalı, yani ona ‘Hayırlı Olsun’ dileklerini iletmelidir. Bu davranış ona güç verecek ve müminler arasında ‘hayır’ ahlâkının yayılmasına ve yaşamasına neden olacaktır. [6]
[1] Buharî, Teheccüt, 25; Tirmizi, Vitr, 18; İbn Mace, Akeme, 188.
[2] Ahmet b. Hanbel, 1, 167; Tirmizi, Kader, 15).
[3] Al-i İmran sûresi, 3/159.
[4] Tecrid-i Sarih Terc. IV.
[5] Tecrid-i Sarih Terc. IV, 142/143.
[6] Şamil İslâm Ansiklopedisi.
BU YAZI AŞAĞIDAKİ WEB SİTESİNDEN ALINMIŞTIR:
http://www.islamahlaki.com/
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder