16 Mart 2015 Pazartesi

Haset iyilikleri yok ederken, Kalbi kinden arındırmak da kurtuluşa vesile olabilir !

Haset iyilikleri yok ederken, Kalbi kinden arındırmak da kurtuluşa vesile olabilir !



Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh-' ın naklettiği şu rivâyet  kalbi, haset
ve kinden arındırmanın âhirette kurtuluşa vesile olacağını bildirmesi
bakımından manidardır. 

Enes diyor ki: Allah Resûlü -sallallâhu aleyhive sellem- ashabından bazı kimselerle birlikte otururken:

“ - Şimdi buraya cennet ehlinden bir şahıs gelecek!” 
buyurdu. Tam o esnada nalinlerini sol eline almış, sakalından abdest
suları damlayan Ensar' dan bir adam geldi. 
Ertesi gün Peygamberimiz bu sözü tekrarladığı sırada yine aynı şahıs aynı şekilde çıkageldi.

 Üçüncü gün de benzer durum tekrar etti. Allah Resûlü oradan kalkınca Abdullah bin Amr adamı takip etti ve ona:

 
-
Babamla münakaşa ettim ve üç gün eve gitmemeye yemin ettim. Bu müddet
içinde beni misafir edebilir misin? dedi. O zat da kabul etti.

Bunun üzerine Abdullah, onun evinde üç gece misafir oldu. Fakat adamın
geceleyin ibadete kalktığını görmedi. Onun sadece yatağında sağa sola
dönerken Allah Teâlâ' yı zikrettiğini, tekbir getirdiğini, vakit girince
de sabah namazına kalktığını gördü. Abdullah bin Amr devamla diyor ki:

Ondan güzel ve hayırlı sözden başka bir şey işitmedim. Fakat bu üç gece
geçince yaptığı amelleri biraz küçümser gibi oldum . Ona:

-
Ey Allah' ın kulu! Doğrusunu söylemek gerekirse babamla benim aramda bir
dargınlık ve kırgınlık mevcut değildi. Ancak Allah Resûlü - sallallâhu
aleyhi ve sellem-' den üç gün üst üste;

 “Şimdi cennet ehlinden biri çıkıp gelecek!” buyurduğunu işittik. Her üçünde de sen çıkıp geldin. Bu yüzden senin yanında kalarak amellerini görüp, ben de senin gibi yapayım istedim. Nevar ki senin çok amel işlediği görmedim.
 Acaba, seni Peygamberimizin buyurduğu mertebeye ulaştıran sebep nedir, dedim.



 O da:

- Benim hâlim senin gördüğünden ibarettir , dedi. Sonra dönüp gitmek üzere iken beni geri çağırdı ve şöyle dedi:

-
Benim hâlim senin gördüğünden ibarettir. Ancak kalbimde herhangi bir
müslümana karşı hile yoktur. Allah Teâlâ' nın kendisine iyilikler ihsan
ettiği bir kimseye de haset etmem.

Bunun üzerine Abdullah bin Amr şöyle dedi:

- İşte seni bu dereceye ulaştıran , bizim kolay kolay başaramadığımız bu husûsiyettir. (İbn-i Hanbel, III, 166)

----

Cenab-ı Allah ayetinde: “Allah' ın sizi birbirinize üstün kılmasına haset etmeyiniz”buyrulmaktadır. (en-Nisâ 4/32)


Güzeller güzeli (as)'ın bir hadisleri şöyledir:

*** “Ateşin odunu yakıp bitirdiği, gibi  haset de iyilikleri yer bitirir.”***

Ebû Dâvûd, Edeb, 44

Haset başka insanlarda görülen üstünlüğü küçümsemek, kötü niyet beslemek.. takdir etmek yerine yermek..

Kurana baktığımız zaman hasedin bir eylemden çok kalpten gelen kötü niyet olduğunu görüyoruz.. Ancak insan Kuran ile düşündüğünde, bu hastalıktan kurtulabilir en azından.. Allah'ın emridir diyerek gayret gösterilinebilir.. aksi takdirde yaptığımız iyilikler de birer birer azalır, heba oluruz..

Bu arada gıpta etmekle, hasedi birbirine karıştırmayalım..

Haset kötü niyet, gıpta etmek ise: karşımızdakini kötülüğünü istemeden bizzat örnek almaktır.. 

Dinimizde  haset etmememiz gerektiği konusunda uyarılırken, bizzat iki konuda (ilim ve infak etmek ) gıbda etmemize işaret edilmiştir.. Efendimiz (as) buyuruyorlar:

“ ( Bilhassa ) şu iki kimseye gıpta edilmelidir: 
Biri, Allah' ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse, diğeri, Allah' ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse.”

(Buhârî, İlim 15; Müslim, Müsâfirîn, 268) 


Özetle:  Hasetlik gibi kötü bir haslete sahipsek derhal bırakalım. iyiliklerimiz kaybolmasın.. haset kötü ahlakdır ! iyiniyet ile inşaAllah cenneti kazananlardan olalım.. Hainlik, hasetlik mümine yakışmaz 

Her nereden okunuyorsak ışık olsun inşaLLAH..

 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder