Gene bir gün Bermuda Üçgeni'nden bahsediyorduk. Bir öğretmen arkadaşımız bir hatırasını anlattı:
Ders bitmiş zilin çalmasına az kalmıştı bir talebe parmak kaldırıp:
- Hocam, Bermuda Şeytan Üçgeni hakkında bilgi verir misiniz? Çok merak ediyorum, dedi. Ben de tahtaya kalkıp bir üçgen sekli çizdikten sonra dikkatle beni dinleyen talebelere dedim ki:
-Herhangi bir münasebetle sîzin Amerika'ya gitme ihtimaliniz kaçta kaçtır?
-Binde bir dîye cevap verdiler. Tekrar sordum:
-Diyelim Amerika'ya gittiniz. Bermuda'ya uğramanız ihtimali ne kadar?
-Binde bir dediler. Bunun üzerine dedim ki:
Bermuda'ya gitseniz bile, şeytan üçgeninden geçerken bindiğiniz vasıtanın esrarengiz şekilde kaybolma ihtimali kaçta kaç olabilir?
-Binde belki de milyonda bir, diye cevap verdiler.
Bu sefer ben tahtaya kalkıp bir dikdörtgen çizdim ve merakla bana bakan öğrencilerime dedim ki:
-İşte bu 'kabir dikdörtgeni'. Buna binde binbir katiyetle gireceksiniz.
Sizi milyarda bir ilgilendirmeyen şeytan üçgenine bu kadar merak duyuyorsunuz da, niye aksine tek bir ihtimal olmayan bir katiyetle binde bir milyar sizi alâkadar eden bu 'kabir dikdörtgeni' hakkında merak duymuyorsunuz? Ölümü öldürüp, kabir kapısını kapayamayacağımıza göre ona karşı hazırlıklı olmanız gerekmez mi?
Safvet Senih “Duyduklarım Gördüklerim” s:42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder