Prof Dr. Mahmud Esad Coşan (1938-2001) |
HAYIRLI CUMALAR
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Cumanız mübarek olsun, aziz ve sevgili Akra dinleyicileri! Allah bu mübarek sevaplı, nurlu günün hayrından, bereketinden en güzel tarzda hissemend olmayı cümlenize nasîb eylesin...
(EMEKLİ OLMADAN İŞYERİNDE KULAKLIKLA; ŞİMDİ İSE YATAĞIMDA KÜÇÜK RADYOMDAN HERGÜN SABAH 9:30'DA VE ÖĞLEDEN SONRA 15'DE M. ESAD HOCAEFENDİNİN AKRA FM'DE SOHBETLERİNİ DİNLİYORUM. Ankara Akra FM: 107.4 )
Bismillâhir-rahmânir-rahîm
Salât ü Selâm Getirmenin Faydası
Üçüncü hadis-i şerife gelince, sevgili Akra dinleyenlerim, değerli kardeşlerim! Bu hadis-i şerif, bugün cuma günü ya, cuma günüyle ilgili oluyor. O bakımdan sizin bunu da yine dikkatle dinleyeceğinizi tahmin ediyorum. Adeta sizi görüyor gibi oluyorum. Belki direksiyonun başında bir şoförsünüz... Belki mutfakta öğle yemeğini hazırlayan bir hanımefendisiniz, kardeşimizsiniz...
Peygamber SAS Efendimiz buyuruyor ki: RE. 116/9 (İnne akrabeküm minnî yevmel-kıyâmeti fî külli mevtınin, ekseruküm aleyye salâten fid-dünyâ. Men sallâ aleyye fî yevmil-cumuti ve leyletil-cumuati kadallàhu lehû mîete hâcetin, seb'ìne min havâicil-âhireh ve selâsîne min havâicid-dünyâ, sümme yüvekkilullàhu bizâlike meleken yüdhiluhû fî kabrî kemâ yudhalu aleykümül-hedâya, ve yuhbirunî men sallâ aleyye bismihî ve nesebihî ilâ aşîretihî feüsebbitühû indî fî sahîfetin beydà.)
Uzunca bir Arapça ifade oldu ama Peygamber Efendimiz'in sözleri bu güzel sözler. Enes RA'den, İbn-i Asâkir rivâyet eylemiş. Ama mânâsı çok güzel, müjdeli; hepinizin hoşuna gidecek, bu müjdelerden, bu hediyelerden memnun olacaksınız.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: (İnne akrabeküm minnî yevmel-kıyâmeti fî külli mevtınin) "Kıyâmet gününde, bu dünya hayatı bitip de ahiret alemi başladığı zaman, ahiretin her yerinde, her safhasında, her noktada bana sizin en yakın olanınız, benim yanımda olanınız..."
Çünkü ahirette ne var? Kabirden kalktık, mahşer yerine gittik. Mahşer yeri çok sıkıntılı, izdihamlı, korkulu, herkesin terlediği bir yer... O zaman Rasûlüllah'ın Livâül-Hamd'i altında olursak, ne kadar güzel olacak! İnsanlar korkuda, biz emniyette olacağız.
Arşın gölgesinde nurdan minberlere oturursak, ne kadar güzel olacak! İnsanlar hesap telaşı için korkarken, titrerken biz o nurdan minberlerde huzur içinde oturuyor olacağız. Peygamber SAS Efendimiz cennetin kapısına vardığı zaman, biz de onun arkasında, yanında olursak ne kadar güzel olacak! Cennete ilk girenlerden olacağız.
Peygamber SAS Efendimiz Havz-ı Kevseri başına vardığı zaman, biz de o Havz-ı Kevserin başına vardığımız zaman, o kardan ak, baldan tatlı Kevser şarâbından sunduğunda; biz de onlardan doya doya nûş ettiğimiz zaman, ne güzel olacak! Cennete onun yanında olmak, onun köşküne komşu olmak ne kadar güzel!..
Demek ki ahirette her noktada, her yerde Peygamber Efendimiz'e en yakın olan kimseler kimlermiş? Şimdi merakla bekliyorsunuz, hissediyorum. Onu okuyalım: (Ekserüküm aleyye salâten fid-dünyâ) "Dünyadayken bana en çok salât ü selâm getirenler, bana en yakın olacak ahirette.." buyuruyor Peygamber Efendimiz.
Demek ki, "Allàhümme salli alâ seyyidinâ muhammed" veyahut, "Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ rasûlallah" veyahut bildiğiniz başka ne kadar güzel salât ü selâmlar var... Herhangi biriyle Peygamber Efendimiz'e sevginizi, saygınızı, bağlılığınızı, selâmınızı söylemeniz, arz etmeniz. Salât ü selâm getirmek bu.
Allah-u Teàlâ da Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm getirdiğini, meleklerinin de salât ü selâm getirdiğini Kur'an-ı Kerim'de bildiriyor. Bismillâhir-rahmânir-rahîm: (İnnallàhe) "Hiç şüphe yok ki Allah-u Teàlâ Hazretleri, (ve melâiketehû) ve melekleri, (yusallûne alen-nebiyy) Peygamber Efendimiz'e salât ederler. Hazret-i Muhammed-i Mustafâ'ya Allah da, melekleri de salât ü selâm ederler." diye bildiriyor. (Ahzab: 56)
Tabii Allah'ın salât ü selâmı, onu rahmetine gark etmesi, sarması, bürümesidir. Meleklerin salât ü selâmı, duâsıdır. Bizim de salât ü selâmımız ona sevgimizin, saygımızın, içten bağlılığımızın bir ifadesidir. Biz de Rasûlallah SAS Efendimiz'i canımızdan da çok seviyoruz. Annemizden, babamızdan da, bütün insanlardan da çok seviyoruz.
Zâten Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "--Beni bu derecede sevmedikçe, hakîkî müslüman da olamazsınız." Tabii herkes annesini, babasını sever ama, birisine sevgisini göstermek için ne ifade kullanması lâzım, nasıl anlatması lâzım bu sevgisini?..
Onun için, Peygamber Efendimiz'in sahabesi derlerdi ki Peygamber Efendimiz'e: (Fidâke ebî ve ümmî yâ rasûlallah!) "Ey Allah'ın Rasûlü, ey Allah'ın bize gönderdiği elçisi, habibi olan Muhammed-i Mustafâ! Sana anam, babam fedâ olsun!" diye hitap ederlerdi. Söze böyle başlıyorlar, ne soracaklarsa soruyorlar.
Ama ilk başlangıcı: (Fidâke ebî ve ümmî yâ rasûlallah!) idi. Tabii bu bir sevgi, bir bağlılık. Neden? Allah sevmiş, çok güzel huylu bir kimse. Çok güzel bir kimse. Yüzü gün gibi, güneş gibi parlıyor. Huyu huyların en güzeli. Kendisi peygamberlerin serveri. İçi merhamet dolu, sevgi dolu, ümmetine şefkat dolu, bir Peygamber-i Zîşan! Nasıl sevmeyiz?..
Yâni onu rüyada gören, yürüyüşünü şaşırıyor gündüz. Gece rüyasında gören, gündüz mest ü hayran oluyor. Tabii seviyoruz, ona salât ü selâm getireceğiz ve dünyada ona en çok salât ü selâm getirenler, ahirette de ona en yakın olanlar olacak.
Sonra salât ü selâmın, Allah büyük mükâfatlarla karşılığını veriyor: (Men salle aleyye fî yevmil-cumuati ve leyletül-cumuah) "Kim cuma gününde ve cuma gecesinde..." Şu anda cuma günündesiniz bakın, elhamdü lillâh fırsat elinizde, tam zamanındasınız.
Cuma gecesi geçti. Perşembeyi cumaya bağlayan geceydi. "Kim cuma günde ve cuma gecesinde Peygamber Efendimiz'e (yüz) salât ü selâm getirirse..." Burada yüz demiyor ama başka bir yerden hatırlıyorum orada öyle geçmişti. "Allah-u Teàlâ Hazretleri onun yüz hacetini görür.
Yâni yüz ihtiyacı olan hususta ona ihsanda, ikramda bulunur, dileğini kabul eder." mânâsına. (Seb'ine min havâicil-âhireh) "Görülecek ihtiyaçların yetmiş tanesi ahiretten, (ve selâsîne min havâicid-dünyâ) ve otuz tanesi de dünyadan."
Yâni Peygamber Efendimiz'e salât-ü selâm getiren insan, daha büyük çoğunlukla ahirette çok büyük kâr etmek üzere, dünyadan da, dünyalıktan da nasibini alıyor. Yetmişi ahiretten, otuzu dünyadan, işleri görülüyor. İhtiyaçları, hacetleri, duaları, dilekleri karşılanıyor, Allah tarafından... Ne kadar güzel!..
Sonra buyuruyor ki Peygamber Efendimiz: (Sümme yüvekkilullàhu bizâlike meleken) "Sonra Allah, o salât-ü selâm getiren kula, bu salât ü selâmı dolayısıyla bir melek tâyin eder. (Yudhiluhû fî kabrî) O salât-ü selâmları bu melek getirir, benim kabrime sokar.
(Kemâ yudhalü aleykümül-hedâyâ) Size hani birilerinin, tepsiler içinde hediyeler getirdiği gibi dünyada." Hani gelin oluyor güveyi tarafından tepsilerle, ışıklar altında, ışıl ışıl güveyi evinden geline hediyeler geliyor, tepsi tepsi... Veyahut padişahtan, sevdiği bir kimseye tepsiler içinde hizmetçiler hediyeler getiriyor. Ne kadar güzel!..
Yâni bir tane küçük bir paket değil, kocaman kocaman hediyeler. Işıl ışıl hediyelerden, insan ne kadar memnun olur. "Onun gibi, sizin üzerinize böyle birileri hediyeler getirip takdim ettiği gibi; sizin salât-ü selâmınızı da o melek benim kabrime getirir, sunar." diyor Peygamber Efendimiz.
(Ve yuhbirunî men sallâ aleyye bismihî ve nesebihî ilâ aşiretihî) "Ve o melek, bana kim salât-ü selâm etmişse, onu ismiyle, nesebiyle, hatta kabilesiyle, 'Filancalardan, falanca kabileden, filanca kavimden, falancanın oğlu, kızı, filanca sana salât-ü selâm gönderdi yâ Rasûlallah!' diye bildirir." diyor.
(Feüsebbituhû indî fî sahifetin beyda') Peygamber Efendimiz buyuruyor: "Ben dahi onu, yanımdaki bembeyaz nurdan bir sayfaya, o ümmetimden bana salât-ü selâm getiren şahsın ismini, nesebini şöyle kaydederim. Bana salât ü selâm getirenlerin defterinin arasına, o kaydedilmiş olur." diyor.
O halde bu hadis-i şeriflerden muhterem kardeşlerim üç tane şey öğrenmiş olduk. Hatırda kalsın diye özetliyorum. Belki konuşmanın başını dinleyememiş olanlar olabilir. Tabii, onun için de özetlemenin faydası var.
1. Her halde, her durumda; iyi veya kötü, sağlıklı veya hastalıklı, zengin veya fakir, aç veya tok, nimetlere mazhar olmuş veya nimetlerden mahrum... her durumda Allah'a hamd etmek, Allah'a hamd edici kul olmak, ahirette derecemizin en yüksek olmasına sebep olacak. Birinci hadis-i şeriften bunu anlamıştık.
O halde çok hamd edici bir kul olalım! İçinde bulunduğumuz durumun güzelliklerini anlayalım, onun da bir nimet olduğunu sezelim! Bizden daha kötü olanların durumuyla kendi durumumuzu mukayese edersek, bu daha iyi ortaya çıkar. Hamd edici bir kul olalım!..
2. İmanımız en makbul iman olsun diye, Allah-u Teàlâ Hazretleri'nin daima bizimle olduğunu, her yerde bizi gördüğünü. şuurumuzdan hiç eksik etmeyelim! Tabii Allah-u Teàlâ Hazretleri mü'minin de yanındadır, kâfirin de yanındadır. Hepsinin ne yaptığını görüyor, biliyor.
Ama, sevdiği bir kimse olarak yanında olması ne kadar güzel... Onun için, biz müslümanlar olarak Allah'ın bizim yanımızda, bizi seviyor bir durumda olmasını düşünerek, Allah'ın sevdiği işler işleyerek, ömrümüzü hayırlı işler yaparak, mü'minler için hayırlı, ahiret için faydalı, dünya için faydalı, ümmet-i Muhammede faydalı, kendimiz için, ailemiz için, sevdiklerimiz için faydalı işler yapmakla geçirmeliyiz.
Daima Allah'ın bizi gördüğünü, onun nazarı altında olduğumuzu, onun bizim yanımızda olduğunu düşünelim! O zaman korku da olmaz değil mi?.. Allah bizim yanımızda, elhamdü lillah. Allah beni seviyor ve benim yanımda...
Ben o zaman ne kadar emniyet içinde olurum, ne kadar huzur içinde olurum. Bu duyguyu da taşıyalım, Allah'a hamd duygusunu da taşıyalım!.. Ve madem bugün cuma gündür, madem Peygamber Efendimiz salât ü selâm getirmenin faziletini hadis-i şerifte böyle bildirmiş.
Kur'an-ı Kerim'de de Allah-u Teàlâ Hazretleri: (Yâ eyyühellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslimâ) buyurmuş. "Ey iman edenler! Mâdem Allah salât-ü selâm ediyor, melekleri salât-ü selâm ediyor o mübarek Peygambere; siz de o salât-ü selâmı çok edin!" diye buyurmuş.
O halde Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm ile şu cuma gününüzün, şu çok değerli dakikalarını salât ü selâmla değerlendirin ki, ahirette Pegamber SAS Efendimiz'in yakınlığı, komşuluğu, onunla beraber olmak nasib olsun...
Hepinize Allah'tan dünyanın ve ahiretin her türlü güzelliklerini dilerim. Gönlünüzün muradlarını Allah-u Teàlâ Hazretleri sizlere ihsan eylesin... Sizi kuvvetli imana sahip mü'min-i kâmiller eylesin...
Ahirette de en sevgili kulları zümresinden eylesin... Peygamber Efendimiz SAS'e komşu eylesin... Cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin... Aziz ve sevgili Akra Radyosu, Ak-Radyo dinleyenleri, kıymetli kardeşlerim!
HAYIRLI CUMALAR
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder