Ersal Özkan - Bir Varmış, Bir varmış

Ersal Özkan - Bir Varmış, Bir varmış


Yıllar Yıllar öncesi
80'li, 90'lı’yıllardı
Ümit Besen, Ferdi Tayfur kasetleri yok satardı.
At kuyruklu ince uzun yüzlü
Bir sevdiğim vardı.
Allı pullu renkli elbiseler giyerdi.
Endamı iğde dalları gibi inceydi
Saçları bal sarısı, gözleri hiç görmediğimiz deniz mavisiydi


80'li, 90'lı yıllardı
İhtilal yorgunu ülkemde
Her şey gibi sevmek lükstü
Kız, kıza dans ederlerdi
Sevmek günah
Sevmek çok uzak bir ülkeydi
Bir sevdiğim vardı.
Kapısından kırk kez geçtiğimiz
Almancının kızıydı
Bazı tatillerde hiç gelmezdi.
Şairliğimdi.
Evlerinin önünü yol eylediğimdi


Bir sevdiğim vardı...
Tren Garı, istasyon…
Ardından ilk el salladığımdı.
Her sabah düşlerimin karşı kaldırımında göz göze geldiğimdi.
Bir hediye dolma kaleme düğümlenip kalan sevdamdı.
Kalemi almamıştı, küsmüştüm.
Hayata dair kalemimi ilk kırandı.
Sonra öğrendim
Pişmandı, nazdı…
Bu kadardı.

Bir sevdiğim vardı…
Sanki masaldı
Gün onunla doğar
Taze ekmek onunla pişerdi
O her şeydi, O hiçbir şeydi
Bir arp boyu yol gittiğimdi
Ey zaman rüya mı yoksa bu
Sevdiğim sadece resimlerde kaldı
Bir sevdiğim vardı
Bir sevdiğim yoktu...


80’li, 90'lı yıllardı
Leylekler damlara
Gurbet bakışlarımıza yuva kurardı.
Bir sevdiğim vardı
Her zaman şen şakraktı.
Bilirdim, mahallenin tüm mohikanları peşinden koşardı.
Söylemesem de sevdiğimi
Bilirdim o herkesten farklı bana bakardı.

Pazar sabahları kovboy filmleri, Tarkan vazgeçilmezdi
Türk filmleri tüm ülkeyi ekrana kilitlerdi
Sen benim başrolüm
Yazlık sinemada, patlamış mısır yerken, elleri ellerime ilk değendi

***

Sonradan öğrendim bir halden anlamaza vermişler
Zenginmiş evlendiği, üç gün üç gece düğün etmişler.
Yıllar sonra öğrendim. Çok ağlamış…
Şöyle bir baktım dal gibi kız çok kilo almış
Bir gözleri aynı kalmış.
Gözlerinin hatrına helal ettim hakkımı
Meğer aşk dedikleri,
Bir varmış, bakma bir yokmuş diyen masalcılara
Aslında ne Kerem Ne aslı
Sadece Bir’e olanmış
Bir Varmış, Bir varmış…..
Gerisi yalanmış

Ersal Özkan