21 Ocak 2017 Cumartesi

MÜSLÜMAN, MESULİYET SAHİBİDİR

MÜSLÜMAN, MESULİYET SAHİBİDİR

     İslam, Allah’ın ebediyen devam edecek olan dinidir. O, insan için gelmiştir. İnsana iyiyi, güzeli ve doğruyu göstermek için gönderilmiştir. O, bütün dinler ve sistemler içinde devlet reisinden hizmetliye kadar herkesin sorumluluğunu en ince teferruatına kadar belirleyip ilan eden biricik hayat nizamıdır. Bu bakımdan Müslüman, İslam’ın kendisine verdiği bütün vazifeleri yerine getirmek, hayatının her safhasında mesuliyet duygusunu taşımak zorundadır. Çünkü mesuliyet, dünyada huzur, ahirette saadet getirecek kurtarıcı bir emirdir. Allah, Kur’an’da şöyle buyuruyor:


     “Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.” (TAHRİM SURESİ – 6. AYET)

Müslüman, ayette kendisine verilen görevi yerine getirmek zorundadır. Müslüman’ın bu görevi yerine getirmemesi, kendisine ve emri altındakilere karşı sorumluluğunu idrak edememesi büyük vebaldir.

Hz Peygamber (SAV) şöyle buyuruyor:

“Allah, herhangi bir kulun idaresi altına başkalarını verir de o kimse idaresi altındakilere karşı vazifelerini yapmadığı için ihanet ederek ölürse, Allah ona cenneti haram kılar.”

“Hepiniz birer idareci çobansınız ve hepiniz idare ettiğiniz şeylerden sorumlusunuz. Hükümdar idareci bir çobandır ve idare ettiği halktan sorumludur. Adam ev halkını idare eden bir çobandır ve idare ettiği o kimselerden sorumludur. Kadın, kocasının evinde idareci bir çobandır ve idare ettiği şeyden sorumludur. Hizmetçi, efendisinin malını koruyan bir çobandır ve idaresi ile memur olduğu şeyden sorumludur. Evet, hepiniz birer idareci çobansınız ve hepiniz idare ettiğiniz şeyden sorumlusunuz.”

RÂÎ; herhangi bir şeyi koruyup kollayan, görüp gözeten anlamındadır. Kendisine emanet edilen sürüyü gütmesi, koruması sebebiyle çobana da bu isim verilir. Görülüyor ki, devlet reisinden hizmetçiye varıncaya kadar her fert, sorumluluk altındadır.

Devlet reisi, milletinin huzur ve güveninden sorumludur.

Baba, ailesinin, çoluk çocuğunun her türlü ihtiyaçlarını karşılamaktan, onlara dinlerini öğretmekten, onları her türlü haramdan korumaktan sorumludur. Baba, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden çoluk çocuğunu korurken özellikle şu hususlara dikkat etmelidir:

1-) Onları küfür ve şirkten korumalıdır.

2-) Kötü arkadaş ve kötü çevreden korumalıdır.

3-) Kötü yayın ve filmlerden korumalıdır.

4-) Haramlardan korumalıdır.

Allah, Kur’an’da şöyle buyuruyor:





“Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır: Büyük mükâfat ise Allah'ın yanındadır.” (TEĞABÜN SURESİ – 15. AYET)

Anne, evinden, evladından sorumludur. Evini her türlü fitne ve kötülükten koruyacaktır. Çocuklarının terbiyesine gereken önemi verecek, onları dürüst ve faziletli birer şahsiyet olarak yetiştirecektir. Onlara güzel örnek olacak, MÜBAREK ANA özelliğini koruyacaktır. Evinin işlerini yapma, kocasının malını ve şerefini koruma hususunda titiz olacaktır.

Evlat, ailesine karşı görevlerini yerine getirmekten sorumludur.

Öğretmen, öğrencisinden sorumludur. Onlara ilmî ve insanî değerleri öğretecektir.

Yazar, okuyucusundan sorumludur. Okuyucusuna hakkı, doğruyu ve güzeli aşılayacaktır. Haysiyetli bir yazar, yazılarında din, vatan, millet ve fazilet düşmanlığı yapamaz.

Memur, işçi, işinden sorumludur. İşinin hakkını verecektir.

Tüccar ve sanatkâr, işinden ve ticaretinden sorumludur. İşine ve ticaretine hile karıştırmayacaktır.

Doktor hastasından, mühendis inşaatından, avukat savunmasından sorumludur. Hastanede ayrı, özel muayenehanesinde ayrı davranan bir doktor, inşaatına gerekli titizliği göstermeyen mühendis, haksız davaları bilerek savunan avukat, sorumluluğunu yerine getirmiyor demektir.

Hizmetçi, efendisinin malını, şerefini korumaktan sorumludur. Kısacası herkes, hayatının bütün safhalarından sorumludur. Sorumluluk, sadece deliler yoktur.

Öyleyse Müslüman, Allah’ın kendisine verdiği her emaneti, İslam ve Kur’an emanetini koruyacak ve büyük bir sorumluluk altında olduğunu bilecektir. El, ayak, göz, kulak ve kalp gibi bütün organlarının yaptıklarından hesap vereceğini bilecektir. Mal, mülk, evlat imtihanı ile karşı karşıya olduğunu unutmayacaktır. Bu konuda Kur’an şöyle buyurmuştur:



“Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!” (A’RAF SURESİ – 6. AYET)
 
 
 
BU YAZI AŞAĞIDAKİ SİTEDEN ALINMIŞTIR:
http://www.vaazsitesi.net/?pnum=797&pt=M%C3%BCsl%C3%BCman%C4%B1+Olgunla%C5%9Ft%C4%B1ran+G%C3%BCzel+Huylar
 

--

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder